FB TW PIN NWS

Ali Galip Olayı

Ali Galip Olayı

Sadrazam Damat Ferid Paşa hükûmetinin, Elazığ Valisi Ali Galip bey’in önderliğinde Sivas Kongresinin yapılmasını engellemeye ve Mustafa Kemal Paşa'yı ortadan kaldırmaya, Heyet-i Temsiliye ve Milli Mücadeleyi durdurmaya çalıştığı girişim.

Bu olaya Elazığ Valisi Ali Galip bey'in yanı sıra Malatya Mutasarrıfı Halil Bey, İngiliz istihbarat Binbaşısı Edward William Charles Noel ve Kürt Teali Cemiyeti'nin kurucularından olan Kürt aşiret reislerinin oğulları da katılmıştır.

Sebepleri

9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, 17 Nisan 1919.
Damat Ferit Sadrazamlığındaki Hürriyet ve İtilaf Fırkası Hükümeti, İngiltere ile iyi ilişkiler kurularak saltanatın sürdürülebileceğini düşünüyordu. Ferit Paşa 5 Nisan 1920 tarihinde Sadrazam olur olmaz İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Robbeck ile milli kuvvetlerin durdurulması hususunu konuştu. İngiliz'lerin desteği ve onayı ile milli direnişi kırmak için Hilafet Ordusu'nu kurdurdu, Kuva-yı Milliye'cilerin öldürülmelerinin farz olduğunu belirten fetva çıkarttırdı.

9. Ordu Müfettişi, Mustafa Kemal Paşa, 22 Haziran 1919 tarihinde imzaladığı Amasya Tamimi'nde İstanbul Hükumetinin düşman devletlerinin baskısı altında ve acz içinde olduğu; milleti, yine kendisinin azim ve kararlılığının kurtaracağı belirtilmekteydi. Gizlice yayınlanan fakat muhtemelen sızdırılan Amasya Tamiminden sonra Hükümet, idari bir tasarruf görüntüsü altında Mustafa Kemal Paşa'nın görevini bırakarak derhal İstanbul'a dönmesini istedi. Ancak Mustafa Kemal bu çağrıyı dinlemedi. Amasya Tamimi'nde alınan kararlardan birisi de Sivas'ta bir kongre toplanmasıydı. Mustafa Kemal Paşa, arkadaşları ile birlikte yazdığı Amasya Genelgesi'ni 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir'e gönderip onun da onayını aldıktan sonra 22 Haziran 1919 tarihinde Anadolu'daki bütün askeri birlik komutanlıklarına ve valilere göndermişlerdi. Amasya Genelgesi, İstanbul Hükümeti ile iyi ilişkiler kurma ihtimalini de ortadan kaldırmıştı. Amasya genelgesinin ardından iplerin koptuğunu anlayan Mustafa Kemal Paşa, hükümet onu azletmeden askerlikten ve 9. Ordu müfettişliğinden istifa etti. 8 Temmuz 1919 gecesi Harbiye Nazırı ile telgraflaşan Mustafa Kemal, 9. Ordu Müfettişliğinden ve askerlikten istifa etmiş, kendi deyimiyle Sine-i Millet'e dönmüştü.

Sade bir delege olarak katıldığı Erzurum Kongresi'nde başkan seçildi. Erzurum Kongresi'nde kararları Heyet-i Temsiliye başkanı olarak askerlikten ve geniş yetkilerle donatılmış 9. Ordu Müfettişliğinden istifa etmiş bir eski subay olarak imzaladı. Kararlarının yazılmasında etkili oldu, manda ve himayeyi çözüm olarak gören, büyük devletlerin işgaline karşı koymanın imkânsız olduğunu düşünen delegeleri düşüncelerinden vazgeçirdi, İstanbul hükümetinin otoritesine meydan okuyan Heyet-i Temsiliye'nin (Temsilciler heyetinin) seçilmesine ve Karadeniz ve Doğu Anadoluda kurulmuş Müdafaa-i Hukuk derneklerinin Doğu Anadolu Müdafaa-i hukuk Cemiyetleri adı altında birleştirilme kararına imza attı.

İngiliz Yüksek Komiserliği İngiliz Dışişleri'ne Anadolu'da işgale karşı oluşan milliyetçi halk hareketi hakkındaki endişelerini rapor etmekteydi. Müdafayi Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetleri ile bunların bir araya getiren ve örgütleyen Mustafa Kemal'in engellenmesi hem İngiliz hem de İstanbul Hükümetinin ortak çıkarına uygun düşüyordu.

İngiltere, milli kuvvetlerin bolşevikler ile birleşip boğazları, Musul ve Kerkük'ü tehdit edeceğinden endişe ediyordu.

Olayın gelişimi
Olay İstanbul'da Damat Ferit hükümeti, İngiliz Yüksek Komiserliği ve Kürt Teali Cemiyeti'nin kurucusu da olan bazı Kürt ileri gelenleri arasında bir komplo olarak planlanmıştı. Dahiliye Nazırı Adil Bey 1 Eylülde Ali Galip bey ile Sivas'a vali olarak gitmesi konusunda pazarlık yaptı. Ali Galip'in oradaki görevi Doğu vilayetlerinde gaile çıkarmaya çalışanların kışkırtmalarını engellemek ve karşı koyanları yakalamaktı. 3 Eylül 1919 tarihinde Dahiliye Nazırı Adil Bey ve Harbiye Nazırı Süleyman Şefik Paşa Ali Galip bey'e bir eminame verdiler. Bu emirname 7 Eylülde Mustafa Kemal Paşa'nın eline geçti. Emirde Ali Galip'in bölgedeki Kürt aşiretlerinden güvenilir 100-150 silahlı süvari toplayıp Sivas'a gitmesi ve toplantıya meydan vermemesi isteniyordu. Ali Galip görevi kendisini Mirlivalığa yükseltilmesi sözünü alarak kabul etti. 1911 yılında askerliği bırakmıştı o tarihten itibarenki kıdemini alacaktı. Plana göre sözde postayı soyan ve öldürenleri takip etmek maksadıyla galeyana gelmiş silahlı Kürt ahali, önce Malatya'da toplanacak sonra da Sivas üzerine yürüyecek ve Mustafa Kemal Paşa'nın etkisizleştirilmesinde Ali Galip bey'e yardımcı olacaklar ve Sivas Kongresi'nin yapılmasına önleyeceklerdi. Ne İstanbul Hükümeti ne de İngilizler gayri meşru bir iş yapmamış olacaklar, bölgesel bir ayaklanma sonucu zaten görevinden istifa etmiş olan bir Osmanlı paşası tutuklanacak (veya öldürülecek) ve Sevr anlaşması şartlarına hükümetten izinsiz direnen halktan seçilmiş temsil heyeti de bundan nasibini alacak ve dağılacaktı.

Mustafa Kemal'in olayın tertipçileri hakkındaki çok sert ifadeleri yazışmalarında açıkça görülmekteydi. 7 Eylülde teşebbüsün yapılacağının anlaşılması üzerine Kemah eski mebusu Sağırzadelerden Hâlet Bey'e gönderdiği 9 Eylül 1919 tarihli telgraftaki ifadelerinden Mustafa Kemal'in kızgınlığı anlaşılmaktaydı.

İstanbul toplantısı
Kürdistan Teali Cemiyeti ileri gelenlerinden bazıları, İstanbul'da İngiliz Yüksek Komiser Müşaviri Tom Hohler'in gözetiminde İngiliz İstihbarat subayı Edward William Charles Noel'in de katılımıyla 1919 Temmuzunda bir toplantı yaptılar. Bu toplantıda İngiliz görüşü, İstanbul Hükümeti'nin onayı olmadan Kürt aşiretlerin kendi başlarına bir harekete girişmemeleri şeklindeydi. Ayrıca gizliliği ortadan kalkan İngiliz belgelerine göre bu toplantıda Yüzbaşı Noel ve Kürt cemiyeti ileri gelenlerinin dikkat çekmemek için birbirlerinden ayrı olarak bölgeye gitmeleri kararı alındı. Buna göre bölgeye gizlice gidecekler ve Halep'te buluşacaklardı.

Teşebbüse katılanlar
Sivas Kongresi'nin dağıtılması ve Mustafa Kemal Paşa'nın ortadan kaldırılmasını amaçlayan girişimi başlatanların İngiliz Hükümeti'nin bilgisi ve desteği dahilinde Kürdistan Teali Cemiyeti üyeleri ve İstanbul Hükümeti olduğu görülmektedir.


İngiliz İstihbarat Yüzbaşı Edward William Charles Noel
22 Aralık 1918 tarihinde Kürdistan Teali Cemiyeti Başkanı Seyyit Abdülkadir ve Mevlanzade Rıfat gibi cemiyet üyeleri ile Hürriyet ve İtilaf Fırkası mebuslarından Konya mebusu Zeynelabidin, Karesi mebusu Vasıf ve Mustafa Sabri Efendi'nin katıldığı bir toplantı yapılmıştı. Bu toplantıda saltanata ve halifeye bağlı kalmaları koşuluyla Hürriyet ve İtilaf Partisi Hükümeti tarafından kendilerine bağımsız Kürdistan sözü verilen bir anlaşma imzalanmıştı. İngiliz Yüksek Komiser Müşaviri Tom Hohler, raporunda Kürtlerin özerklik sözü karşılığında Mustafa Kemal'i yoketme vazifelerini yerine getirmek mecburiyetinde olduklarını bildirir.

Covbertin Noel, İngiliz istihbarat Yüzbaşısı
Tom Hohler, İngiltere İstanbul Yüksek komiser Müşaviri. Noel ve Kürt Teali Cemiyeti üyeleri ile birlikte İngiliz Yüksek Komiserlğinde teşebbüsü planlanmasına katıldı.

Cemil Paşa oğlu Ekrem, Diyarbakırda ayrılıkçı faaliyetleri neticesinde Halep'e iltica etmiş sonra Yüzbaşı Noel ile birlikte Malatya'ya gelmişti.
Bedirhanlılardan Celâdet ve Kâmuran, Teşebbüsün İngiliz Yüksek Komiserliğinde planlanmasında hazır bulundular.

Tertipçilerin Diyarbakır eylemleri
8 Haziran 1919 tarihinde Diyarbakır Vali Vekili Mustafa Bey, 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa'ya telgraf çeker. Telgrafında bazı gençlerden oluşan Kürt Cemiyeti'nin İngiliz koruyuculuğunda bir Kürdistan kurma düşüncelerini yanlarında bulunan Süleymaniye Hâkimi (İngiliz subay) Mister Noel ile birlikte propaganda etmeleri üzerine halk arasında tepkiler oluştuğunu, bu durumun cemiyetler kanununa aykırı bulunduğunu ve cemiyetin kapatılarak haklarında yasal kovuşturma başlatıldığını yazar.

Diyarbekir 13. Kolordu Kurmay başkanı Halit, Sivas'ta bulunan Mustafa Kemal Paşa'ya şifreli bir telgraf çeker. Telgrafında Osmanlı subayları arasında şifreli telgraflaşmanın yasak edildiği bir dönemde İngiliz binbaşısı Noel'in İstanbul Hükümeti tarafından kendisine verilen izin belgesi sayesinde istediği kimselerle şifreli telgraflaşma yaptığından bahseder. Cemilpaşazade Ekrem ve Bedirhan aşiretinden Kâmuran ve Celadet ile birlikte Diyarbakır'da İngiliz himayesinde ayrı bir kürdistan kurmak isteyen faaliyetler içinde olduklarını bildirir. Cemil Paşa oğlu Ekrem'in bu faaliyetleri nedeniyle takibata uğradığı için Halep'e kaçtığını bildirir. Bu tarihlerde Kürt cemiyeti doğu illerinde örgütlenmeye çalışmaktadır.

15 Haziran 1919 tarihinde 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal Paşa, bu telgrafa bir şifreli telgrafla cevap verir. Bütün milletin bekası ve bağımsızlığını kurtarmak için herkesin birleştiği bir dönemde yabancı bir devletin koruyuculuğuna sığınarak horlanmış ve tutsak yaşamayı seçen her türlü görüşlerin, ülkeyi bölücülüğe götürecek her türlü derneklerin dağıtılmasının pek yurtseverce ve zorunlu bir görev olduğunu yazar ve Kürt cemiyeti hakkındaki davranışın isabetli bulduğunu belirtir.

Tertipçilerin Malatya'ya gelişi
6 Eylül 1919 tarihinde, Kürt Teali Cemiyeti kurucularından Bedirhanlı aşiretinden Celadet ve Kâmuran ile Cemil Paşa ailesinden Ekrem yanlarına İngiliz Yüzbaşı Covbertin Noel ve silahlı kürtler koruyuculuğunda Malatya'ya gelirler. 15. Kolordu kumandanı Kazım Karabekir Sivas Mustafa Kemal Paşa'ya telgraf çeker. Telgrafında daha evvel Diyarbekirde aleyhte propagandalar yapan İngiliz subay Noel yanlarındakilerin sayılarının fazla silahlı korumalarla geldiğini bu nedenle Malatya'daki 12. süvari alayının sayılarının az olması nedeniyle bu gruba müdahale etmeye yeltenmediğini ve bu şahısların tutuklanması için İstanbul'dan yardım istediklerini bildirdiğini yazar.

7-8 Eylül 1919 gecesi Sivas'ta bulunan Mustafa Kemal Paşa ile Malatya 12. Süvari Alayı Komutanı Cemal Bey arasında telgraflaşmalar sürer. Mustafa Kemal Paşa kimlerin olayın içinde olduğunu ve vaziyeti iyice kavrar. Mustafa Kemal Paşa Kumandan Cemal Bey'e ve telgraf müdürüne telgraflaşmayı hiç kimseye söylemeyeceklerine dair yemin ettirir. Malatya 12. Süvari Alayının 10-15 tane silahlı eri vardır, Noel ve grubu 20-25 silahlı Kürt ve bir İngiliz er ve Onbaşı ile gelmiştir.


Sine-i millete dönüyorum
Mustafa Kemal Paşa 8 Temmuz 1919 gecesinde Harbiye Nazırıyla sabaha kadar telgraflaşmıştı ve meşhur "Sine-i Millete dönüyorum" sözünü söyleyerek 9. Ordu Müfettişliğinden istifa etmişti. Bütün doğu bölgesindeki kolordular ve mülki erkan üzerindeki yetkileri kalkmış olmasına rağmen otoritesini kullanarak Sivas'tan bölgedeki milli duyguları yüksek subaylar ve güvenilir devlet erkânı ile telgraflaşmayı sürdürdü.

Tertibin bastırılması

Mustafa Kemal, 9 Eylül 1919 tarihli şifreli telgrafında bağımsız Kürdistan kurma propagandası yapan Cemiyetin kurucu üyelerinden Mevlanzade Rıfat, Bedirhanlılardan Kâmuran, Celâdet ve Cemil Paşazade Ekrem'in ile Elazığ Valisi Ali Galip ve Bedirhan aşiretine mensup sancak mutasarrıfı Halil Bey ve İngiliz Binbaşı Noel'in adlarını vererek bu kişilerin Malatya'ya geldiklerini ve güya postayı vuranları izlettirmek için çevreden silahlı Kürtler getirttiklerini yazar.

Tertipçilerin üzerine Mustafa Kemal Paşa'nın emirleri doğrultusunda çevre vilayetlerden askeri birlikler sevkedildi. Sivas'tan 2 süvari bölüğü, Harput'tan (Elazığ) 15. Alaya bağlı makineli tüfek bölüğü, Urfa'dan 12. Süvari Alayına bağlı bir birlik vilayeti basacaklarından şüphe edilen silahlı Kürtleri önlemek ve adları sayılan elebaşlarını tutuklamak üzere Malatya'ya doğru yola çıktılar.

Mutasarrıf Halil Rami'nin evinin etrafı sarıldı ve evinin telefon hatları kesildi. Malatya vilayetine doğru askeri birliklerin gelmekte olduğu haberini alan Harput Valisi Ali Galip, Malatya Mutasarrıfı Halil, Binbaşı Noel ve Kürt cemiyeti üyeleri Malatya'yı terkederek Kâhta yönüne kaçmaya başlarlar. Mutasarrıf ve yanındakiler aceleyle atlarına binip kaçarken evinde bir belgeyi yanına almayı unutur. 16 Eylül 1919 tarihinde Malatya 3. Kolordu Emir Subayı Recep Zühtü Sivas'ta 13. Kolordu Komutanlığına telgrafla durumu bildirir. Bu belgede Mustafa Kemal ve yardakçılarının tepelenmeleri masraflarına karşılık olmak üzere bu buyruğa uygun olarak altı bin lira alınmıştır yazmaktaydı.

Maraştaki Jandarma Yüzbaşısı Faruk Bey, Kâhta'da kaçakları izledi. Faruk Bey, Malatya'ya 5 saat mesafedeki Raka köyünde, Siverek'e kadar olan bölgedeki ve Dersim'e varıncaya kadarki Kürt aşiretlerin haberdar edilerek bu köyde toplanmaya başladıklarını tespit etti. Yüzbaşı Faruk Bey köyde toplanan silahlı isyancıların Malatya'yı basacağını ve Urfa'daki İngiliz Tümeninin aşiretlere yardım için bölgeye gelebileceğini ve isyancıların Sivas üzerine yürüyeceğini Malatya 15. Alay Komutanı İlyas Beye rapor etti ve Albay İlyas Bey bunun üzerine Sivas'ta bulunan Mustafa Kemal Paşa'ya telgrafla 11 ve 12 Eylül 1919 gecesi bu gelişmeleri bildirdi.

Nutuk'da belgeler bölümünde, ilgili kişilerin takibi için üzerilerine birlikler gönderildiği, Mustafa Kemal'in, 9 Eylül 1919 tarihli Erzurum 15. Kolordu ve Ankara 20. Kolordu komutanlıklarına gönderdiği şifreli telgrafta görülmektedir:


Sivas'ta 3. Kolordu Komutanlığına,

1-İlyas Bey, katıra bindirilmiş elli er ve iki mitralyözle bu sabah Malatya'ya yola çıkmıştır. Yarın akşam Malatya'dadır İlyas Bey' ve Malatyadaki alay komutanlarına yazdığım şifreler...

13. Kolordu Komutan Vekili Cevdet



Erzurum'da On Beşinci Kolordu Komutanlığına/Ankara'da Yirminci Kolordu Komutanlığına,

Bağımsız Kürdistan kurulması propagandası yapmakta olan İngiliz Binbaşı Mister Novil, yanında Mevlanzade Rifati, Bedirhanilerden Kamran, Celâdet ve Cemil Paşazade Ekrem Beyler namındaki zevat ile Malatya'ya gelerek Elaziz Valisi Ali Galip Bey de kendilerine iltihak ile Bedirhanilerden olan Mutasarrıf-ı liva Halil Bey'le müştereken millet ve vatan aleyhine icraata tevessül ettikleri ve güya postayı vuranları takip eylemek maksadiyle etraftan ekrat celbine kalkıştıkları istihbar edildiğinden Harput'tan 15'nci Alay Kumandanı makineli tüfekle mücehhez bir müfreze-i askeriye, Aziziye'den iki süvari bölüğü, Siverek'ten Malatya'daki Onikinci Süvari Alayına bağlı bölük Malatya üzerine gönderilerek adları geçenlerin tutuklanmaları için gereken girişim yapılmıştır. Sonuç bilgilerinize sunulacaktır.

Mustafa Kemal


Sonuçları ve yankıları
Ferit Paşa Hükümeti'nin Düşmesi
Mustafa Kemal Paşa Ali Galip Olayı'nı İstanbul'da duyurarak 4 Ekim 1920 tarihinde Sadrazam Damat Ferid Paşa Hükümetin düşürülmesini sağladı. Yerine 6 Ekimde Ali Rıza Paşa Hükümeti kuruldu. Yeni hükümetin Anadoludaki Milliyetçi direnişçilere karşı daha ılımlı davrandığı hatta yakın olduğu duyuruldu. Hatta Ordu müfettişliğinden ayrılıp Harbiye Nazırlığına getirilen Mersinli Cemal Paşa açıkça Milliyetçi hareketin Hükümetteki tesmilcisi" olduğunu söylüyordu. Bu gelişmeler üzerine Anadolu'da İstanbul'dakinden ayrı bir Heyet-i Temsiliye'ye gerek olmadığı fikri ortaya atıldı.

Sivas Kongresi'nin dağıtma ve Mustafa Kemal Paşa'yı ortadan kaldırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından, kendisini hükümetten habersiz yabancı devletlerle irtibat kurmaktan meneden Damat Ferit Paşa Hükümetinin de devrilmiş olmasından dolayı Kürt cemiyeti başkanı (Seyit) Abdülkadir Efendi, 8 Aralık 1919 tarihinde İngiliz Yüksek Komiserliği Müsteşarı ve Kürt uzmanı T. B. Hohler ile görüştü. Bu görüşmeyi Hohler İngiliz Dışişleri Bakanlığına rapor etti. Hohler raporunda Mustafa Kemal'in gitgide tehlikeli olmaya başladığını, Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın kendisine bağımsızlık sözü vermesine karşılık Abdülkadir'in de Kürtleri Mustafa Kemal üzerine saldırttığını, Abdülkadir'den aldığı bilgiye göre Kürtler ile Ermeniler'in hem Paris'te Hem İstanbul'da bağımsız Kürdistan ve Ermenistan konusunda anlaşmaya vardığını ve Abdülkadir'den alınan anlaşmaya ilişkin vesikanın bir kopyasının ekte olduğunu yazar.

“ ...hürriyet ve tahsil haklarından mahrum bir sürü haline geldiği zaman kendilerinin arzularına boyun eğecek bir esir sürüsü elde edeceklerine tam manâsıyla kanidirler. Elde etmeye çalıştıkları netice budur ve bunun için her türlü entrikalara başvurdular... Türklerle Kürtler arasında bir kardeş harbine sebebiyet vermek için, Kürtleri İngiliz himayesi altında müstakil bir Kürdistan kurma planına iştirak etmek üzere tahrik ettiler. Bu teşebbüslerini tahakkuk ettirmek için büyük paralar harcadılar, her türlü casusluğa baş vurdular,... Bu suretle Noel isimli bir İngiliz subayı uzun bir zaman Diyarbakır'da gayretler sarfetti ve faaliyetlerinde her türlü aldatma ve sahtekarlığa başvurdu.
Mustafa Kemal, Anadolu ve Rumeli Müdafayi Hukuk Cemiyeti, Heyeti Temsiliye Başkanı, General Harbord Başkanlığındaki Amerikan Heyetine sunduğu muhtıra, 24 Eylül 1919


Mustafa Kemal Atatürk, 1927'de okuduğu Nutuk'unda dönemin etkin İngiliz casuslarından Rahip Frew'a yazdığı mektuba yer verir. Mektubunda İngilizlerin Sivas Kongresini engellemek için bölgedeki Müslüman Kürt halkını kışkırtmak amacıyla yaptıkları eylemlerden bahsederek bunun dünyanın medeni devletleri arasında sayılan İngilizler için utanç verici bir girişim olduğunu söyler.

Amiral Bristol'ün Raporu
"İngilizler Kürtleri kullanarak milliyetçi akımı boğmak istiyorlar. Türklerin de Ermenilere karşı bir hareketi olduğu yolundaki haberler de bir İngiliz propagandasıdır."

—Amiral Bristol, Amerikan Yüksek Komiseri, İstanbul, 30 Eylül 1919[15][20]
24 Eylül 1919 tarihinde Anadolu ve Kafkaslarda General Harbord başkanlığında araştırmalar yapan Amerikan heyetine Mustafa Kemal bir muhtıra sundu. Genel hatlarıyla Kuvayı Milliye hakkında ve Heyet-i Temsiliye Başkanı sıfatıyla verdiği muhtırada Mustafa Kemal İngilizlerin Hindistan ve Mısır'da ve benzeri sömürgelerindeki tecrübelerine dayanarak Türk milletini bir esir sürüsü haline getirebilmek maksadıyla planlar yaptığını bildirmişti.

İstanbul'daki Amerikan Yüksek Komiseri Amiral Bristol 30 Eylül 1919 tarihinde Washington'a bildirdiği telgrafta İngilizlerin Kürtleri kullanarak milliyetçi akımı boğmak istediğini bildirmişti.

Kuva-yı Milliye'nin Güçlenmesi
Mustafa Kemal yeni Hükümetin bir İngiliz oyunu olduğunu düşünüyordu bu nedenle Anadolu'da askeri ve mülki hakimiyetini arttırmakla kalmadı, Garbi Anadolu Umum Kuva-yı Milliye Kumandanı Ali Fuad Paşa'ya bağlı birlikleri İzmit'e sevk etti. İngiltere'nin İstanbul temsilcileri, boğazların milliyetçi güçlerin eline geçme tehlikesi oluştuğunu ve Kemalistlerin Üsküdar'a gelmelerinden endişe ettiklerini hükümetlerine rapor ettiler. İngiliz'ler İstanbul'da Ali Rıza Paşa hükümeti'ne hükümete baskı yaparak milli güçler aleyhinde kararlar almaları için notalar verdi. Bu isteklere yerine getirmeye gücü yetmeyeceğini söyleyen Ali Rıza Paşa Hükümeti istifa etti. Yerine gelen Salih Paşa Hükümeti'nden Kemalist Güçlerin kınanması ve reddedilmesi için karar alınmasını istedi. Salih Paşa Hükümeti, Kuva-yı Milliye'nin milletin meşru haklarını savunduğunu açıkladı ve Padişaha istifasını verdi.

Şehzadebaşı Baskını
16 Mart 1920 tarihinde İngiliz Birlikleri İstanbul Beyazıt Şehzadebaşı'ndaki 10. Kafkas Tümeni'ne bağlı karağgağ bölüğü koğuşunu sabah sabah 05.45'de bastı bastı ve uykudaki erlere ateş açarak şehit etti. Harbiye bakanlığı basıldı, İngiliz ordusu temsilcisi General Shuttleworth bakanlığı kontrol altına aldı.

İngiliz baskısıyla Fetva
5 Nisan'da Damat Ferid Paşa tekrar Sadrazam oldu. İngilizler Ferit Paşa'dan Milli Güçlerin eşkiya olduğu konusunda Fetva çıkarmasını istediler. Şeyhülislam Dürrizade istenilen fetvayı 11 Nisan 1920 tarihinde ilan etti.