Francisco Goya
Francisco Goya Biyografisi
Yaptığı portreleriyle ün salmıştır. Kendisinden sonra gelen Edouard Manet, Pablo Picasso ve Francis Bacon gibi ressamlar ondan etkilendi.
Francisco Goya, 30 Mart 1746 tarihinde İspanya, Zaragoza yakınlarında Fuentetodos köyünde doğmuştur. Tam adı Francisco José de Goya y Lucientes‘dır. Babası José Goya bir çiftçi idi. Francisco Goya ilk resim denemelerini Zaragoza’da yaptı. 13 yaşındayken Zaragoza’da Jose Luzan’ın atölyesine girdi ve dört yıl eğitim gördü.
Madrid’e döndükten sonra yaptığı çalışmalarında kendisinden bir asır evvel yaşamış İspanyol ressam Diego Velazquez’den etkilenisco Goya, 1779 yılında Kral III. Carlos’ un portresini yaptı. 1780’de kralın ressamı oldu ve San Fernando Akademisi’ne girdi.
1785’te Akademi’nin resim bölümü yardımcı yöneticiliğine getirildi. 1788 yılında İspanya Kralı 4′üncü Carlos’un ressamları arasına katılan Goya, 1799′da Saray’ın baş ressamı oldu. Kralın çeşitli portrelerini yaptı, ünü giderek yayıldı ve bu yıllarda varlık içinde yaşadı.
Güney İspanya’ya gezmeye gittiği 1792 senesinde Sevilla şehrinde bulunduğu bir sırada ağır bir hastalığa yakalandı ve bunun sonucunda tamamen 46 yaşında sağır oldu. Tutkuyla bağlandığı Alba Düşesi’nin yanında Endülüs’te bir yıl yaşadı. 1793 yılında Madrid’e döndü, 84 baskıdan oluşan ünlü gravür dizisi Caprichos (Kaprisler) üzerinde çalışmaya başladı (1795-1798). 1795’de tüm resmi görevlerinden ayrılmış ve iyileşmiş olarak kent dışındaki San Antonio de le Flora Kilisesi’ni kubbesini freskolarla süsledi. Fransız Devrimini çok yakından takip etti, Jean Jacques Rousseau’dan etkilendi.
1800 yılı dolayında gerçekleştirdiği kral ailesinin grup portresi (Madrid, Prado) onun bu alandaki veriminin doruğunu oluşturdu.
1808 yılında İspanya tarihi için kara bir devir başladı. Napolyon Bonapart ülkeyi zaptetmeye kalktı. İspanyollar da inatçı bir ruhla yurtlarını savununca, 1814 yılına kadar her yer kana bulandı. Bu ikinci darbe Goya’yı çok değiştirdi. Bir vatansever olarak (“3 Mayıs 1808” isimli tablosuna ve pek çok çizimine konu ettiği gibi) Fransız askerlerinin İspanyol vatandaşlarına yaşattığı zulüm ve acıları bizzat gözlemleyerek daha da karanlık bir karaktere büründü ve bunu özellikle küçük çizim serileriyle kâğıda döktü. Bu im oldu.
1815 yılında Goya kendisini toplum hayatından hemen hemen soyutlamış gibiydi, artık yalnızca arkadaşları ve kendisi için resim yapıyordu. 1819 yılında Toplumdan ve tüm insanlardan kaçmak, herkesten ve her şeyden olabildiğince uzak yaşamak için yaşamında radikal bir değişikliğe gitti: Uzun zamandır birlikte olduğu Leocadia Weiss ile beraber Madrid’in dışındaki kırsal bir bölgede, sade, dikdörtgen biçimli iki katlı basit bir eve yerleşti. Ev başka insanlar tarafından çoktan beridir "Quinta del sordo", yani “Sağır Adamın Köy Evi” olarak adlandırılıyordu, çünkü evin Goya’dan önceki sahibi de sağırdı. Burada yaşamanı sürdürmeye başlaması Goya üzerinde asla iyileştirici bir tesir yapmadı.
Goya "Quinta del sordo" ’nun alçı duvarlarını o güne (ve belki de bugüne) dek yaratılan en rahatsız edici, en yoğun, en dehşetli resimlerle süslemeye başladı. “Kara Tablolar” olarak anılan bu eserler Goya’nın sanatında eriştiği doruk noktalarıdır. Siyah, gri ve kahverenginin ağırlıklı kullanıldığı bu karanlık eserlerin hiç birisine isim vermedi, zaten evinin duvarlarına yaptığı bu resimler herhangi bir ticari amaç güdemezdi. Kara Tablolar’ın isimleri, daha sonra kimi sanat tarihçileri tarafından müştereken uygun görüldü/uyduruldu.
Ölümünden çok sonra, 19. yüzyılın sonlarında “Sağır Adamın Köy Evi”nin duvarları yetkililerce sökülerek Madrid’deki del Prado Müzesi’ne götürüldü ve bu resimler plasterlerle özel bir teknik uygulanarak tuallere geçirildi.
Francisco Goya’yı bazı tablolarından ötürü Engizisyon Mahkemesi’nin huzuruna çıkardılar. Bu olay Goya’nın İspanya’ya olan sevgisini yok etti. Goya, ikinci bir defa daha Engizisyon Mahkemesi’nin eline düşerse yakasını kurtaramayacağını anladı. Oniki yıldan beri dul olan Goya 1824′te tedavi olmak bahanesiyle İspanya’dan ayrılıp Fransa’ya yerleşti. Çocuklarından sağ kalan tek oğlu Javier ve eşi 1828 yılında Fransa, Bordeaux’a yanına ziyarete geldi.
Francisco Goya, 1774 yılında ressam Francisco Bayeu’nun kız kardeşi Josefa ile evlendi 5 çocuğu oldu. Eşi 1812 yılında vefat ettikten sonra bir daha evlenmedi.
Francisco Goya, 16 Nisan 1828 tarihinde Fransa, Bordeaux’da 82 yaşında ölmüştür.
Geride beş yüze yakın yağlı boya tablo ve fresko, üç yüz kadar litograf ve yüzlerce çizim bırakmıştır.
Modern sanatın öncülerinden biri olarak kabul edilen Francisco Goya’nın eserlerinin büyük bir bölümü Madrid'de Museo del Prado'da sergilenmektedir.
Tanınmış Eserleri: Bordeaux’lu Sütçü Kız, 1827/1828; Madrid, Prado), Halı Örnekleri (28 adet, 1776-1792, Madrid, Prado), Şemsiye (1777), Alba Düşesi (1796 New York; Pihanic Society), Çıplak Maya (1797), Kral IV. Carlos ve Maria-Louisa At Üstünde (1799), Yelpazeli Kadın (1807 Paris, Louvre), Balkondaki Mayalar (1810-1815, New York, Metropolitan Müzesi), Dev ya da Panik (1810-1812, Madrid, Prado), İsyancıların Kurşuna Dizilmesi (3 Mayıs Kıyımı). (1814), Çocuklarını Yutan Satürn (1820), Cadıların Toplantısı (1820-1822). Baskı dizileri: Tauromaquia (Boğa Güreşi) 1815, Atasözleri (1815), Disparates (Tuhaflıklar) ölümünden sonra 1850′ de basıldı.
Kaynak:Biyografi.info
Francisco Goya videoları
Francisco Goya için yapılan aramalar
Francisco Goya, Francisco Goya biyografi, Francisco Goya hayatı, Francisco Goya özgeçmişi, Francisco Goya hakkında, Francisco Goya doğum yeri, Francisco Goya fotoğraf, Francisco Goya video, Francisco Goya resim, Francisco Goya kimdir?, Francisco Goya kaç yaşında?, Francisco Goya nereli, Francisco Goya memleketi
- Heinrich Cornelius Bugün
- Michael Wolff Bugün
- Hallacı Mansur Dün
- Süleyman Apaydın Dün
- Heraklitos 20 Nisan
- Ian Holm 20 Nisan
- Amy Acker 19 Nisan
-
Metin Hara
1099
-
Emel Sayın
328
-
Şirincan Çakıroğlu
283
-
Bahadır Erdem
242
-
Gizem Özdilli
241
-
Sadettin Saran
237
-
Sahra Işık
237
-
Erol Mütercimler
209
-
Nazan Öncel
188
-
Bülent Tezcan
181
-
Ertuğrul Gazi
159
-
İbrahim Saraçoğlu
152
-
Recep Tayyip Erdoğan
141
-
Acun Ilıcalı
129
-
Nükhet Duru
122
-
Şirincan Çakıroğlu
283
-
Bahadır Erdem
242
-
İbrahim Eren
75
-
Sadık Gürbüz
114
-
İbrahim Saraçoğlu
152
-
Erol Göka
67
-
Sahra Işık
237
-
Samime Sanay
63
-
Nazan Öncel
188
-
Ali Nesin
78