FB TW PIN NWS

Haçlı Seferleri

XI.yy'ın sonlarından XIII. yy'ın ortalarına kadar Müslümanların elindeki Hıristiyanların kutsal yerlerini geri almak amacıyla Papa'nın teşvikiyle gerçekleştirilen seferlerdir. Asırlarca devam eden Haçlı seferleri sonucu, pek çok kan dökülmüş ve milyonlarca insan can vermiştir. Bu seferler, dini, siyasi, sosyal, kültürel, iktisadi birçok gelişmelere sebep olurken Müslümanlara karşı savaşa katılmaya teşvik için, Avrupa'da bir çok Hıristiyan tarikatları kurulmuştu .Başta dini olmak üzere siyasi,sosyal ve iktisadi sebeplere dayanan bu seferler 1095 yılında Papa II. Urbanus'un Clermont Konsili'nde yaptığı konuşma ile başlamıştır.


2 yüzyıl süren bu seferlerin nedenleri üç başlıkta incelenebilir:
Dini nedenlerin başında Hıristiyanlar için önem taşıyan Kudüs'ün Müslümanlar'ın elinde bulunması gelmektedir. Din adamlarının etkisi ile Hıristiyanlarda koyu bir fanatizm oluşmuştu. Katolik olan Papa, Ortodoks dünyasını ele geçirerek nüfuzunu artırmak niyetindeydi. Bunun dışında XI. yy'da Fransa'da ortaya çıkan Kluni Tarikatı Hıristiyanları Müslümanlara karşı kışkırtmaktaydı.


Siyasi nedenler içinde en başta Avrupalıların Türkleri Anadolu, Suriye, Filistin ve Akdeniz'den uzaklaştırmak istemeleri gelmekteydi. Bizans güçlenen Türk akınlarına karşı Papa'dan yarım istiyordu. Senyor ve şövalyelerin macera ve ganimet arayılları da buna eklenmişti.


Tüm bu durumun içinde İslam Dünyası'nın zenginliği Avrupa'nın dikkatini çekmekteydi. Avrupalılar özellikle doğudan gelen İpek Yolu gibi büyük ticaret yollarına sahip olmak istiyorlardı. Avrupa'da toprak sahibi olamayan soylular seferler ile ganimet elde edip toprak kazanmak niyetindeydiler.


1096 yılında bu nedenlerden dolayı ilk haçlı seferi düzenlendi. Papa II. Urban ve Piyer Lermit, Avrupa'da büyük bir ordu hazırlamıştı. I. Kılıçarslan döneminde gönderilen gruplar düzensiz olduğundan yok edilmişlerdi. Haçlı ordusu ilk olarak Anadolu Selçuklu Devleti'nin merkezi İznik'i kuşattı. Ardından Antakya'yı ele geçiren Haçlı ordusu I. Kılıçarslan'ı mağlup etti. 1099 yılında Kudüs'ü Fatimiler'den almayı başardılar. Bu ilk sefer sonunda İznik ve Batı Anadolu Bizan'ın, Antakya, Urfa, Trablusşam, Sur, Yafa, Nablus gibi kentlerle Kudüs haçlıların eline geçmiş oldu. Anadolu Selçuklu Devleti İznik'i kaybedince başkenti Konya'ya taşımak zorunda kaldılar.


Musul Atabeg'i İmadeddin Zengi, 1144'de Urfa'yı haçlıların elinden almasından dolayı II. Haçlı Seferi düzenlendi. Urfa'dan sonra Halep ve Şam'ın kaybedilmesi üzerine Kudüs Krallığı, Papa'dan yardım talebinde bulundu. Papa ile Alman İmparatoru III. Konrad ve Fransa Kralı VII. Luis kurdukları düzenli ordu ile Anadolu üzerine yürüdüler. I. Mesut tarafından bozguna uğratılması üzerine Şam'a saldırılsa da başarılı olamadılar. 1147 yılında başlayan II. Haçlı Seferi 1149 yılında son buldu.


Selahaddin Eyyubi, Şiî-Fatımi Devleti'ni ortadan kaldırıp, Eyyubî Devleti'ni kurduktan sonra, Haçlılara karşı harekete geçti. 1097 senesinden beri Haçlıların elinde bulunan Kudüs'ü, 1187 senesinde Hattin Zaferi'nden sonra ele geçirdi. Suriye'nin büyük bir bölümü Haçlı istilasından kurtarıldı. Ancak kazanılan bu zafer Avrupa'da endişeye sebep oldu. Alman İmparatoru Frederik Barbaros, Fransa Kralı Filip Ogüst ve İngiltere Kralı Arslan Yürekli Rişar komutası altındaki yeni Haçlı orduları harekete geçtiler. Deniz yoluyla gelen Haçlı ordusu II. Kılıçarslan, ordunun Anadolu'ya da girmesi sebebiyle üzerlerine yürüdü. III. Haçlı Seferi olarak adlandırılan bu seferde Fransa ve İngiltere krallarının ağır kayıplar verdirerek 1192 yılında son buldu.


1204 yılında gerçekleştirilen IV. Haçlı Seferi'ne Papa III. Innocentius'un çağrısı üzerine, Bonifacio'nun tertip ettiği bu Haçlı seferine Almanya İmparatoru VI.Heinrich katıldı. Filistin'deki yafa ve sahildeki bazı kaleler Eyyübilerin eline geçince Haçlılar deniz yoluyla İstanbul'a gelip Bizans'taki taht kavgalarından yaralanarak şehri yağmaladılar. İstanbul'da bir Latin İmparatorluğu kurmak isteyen Papa, Bizans soylularını şehirden kovdu. Soylular daha sonra Trabzon ve İznik Rum İmparatorlukları'nı kurdular. Bu sefer sonunda Venedik ve Ceneviz Devletleri, Yakındoğu’da, büyük nüfuz ve toprak parçaları elde edip zenginleştiler. Dördüncü Haçlı Seferinden, Müslümanlardan ziyade, Ortodoks Hıristiyanlar zarar gördü.


V. Haçlı Seferi, 1217 yılında Papa III. Honorius'un çağrısı üzerine Macar Kralı II. Andreas'ın deniz yoluyla Akka'ya gelmesiyle başladı. Kahire'ye yönelmek isteseler de Müslümanların saldırılarına dayanamayarak 1221'de geri çekildiler.


1228 yılında VI. Haçlı Seferi Papa IX. Gregorius'un teşvikiyle Alman imparatoru III. Frederich tarafından düzenlendi. Kudüs'e kadar gelen imparator, Eyyübi Sultanı Melik Kamil'in zor bir dönemi olduğundan anlaşma yapılarak şehir teslim edildi. Ancak daha sonra Türk Ordusu Şehri Haçlılardan geri alıp tekrar Eyyübilere teslim ettiler.


1248 yılında Kudüs'ün Müslümanların elinde olmasından dolayı Fransa Kralı Lui tarafından VII. Haçlı Seferi düzenlendi. 1250'de Mansure Meydan Muharebesi'de Memlükler tarafından Fransa kralı mağlup edilip esir alındı.


Son ve VIII. Haçlı Seferi 1268 yılında Antakya'nın Müslümanlarca fethedilmesinden sonra gerçekleştirildi. Bu sefer hedef Kudüs değil Akdeniz kıyılarıydı. Memlüklerin elinden kurtulan Fransız Kralı bu seferde salgın hastalıktan dolayı yaşamını yitirdi. Bu sefer 1270 yılında başarısızlıkla sonuçlandı.


Haçlı Seferleri'nin dünyayı etkileyen birçok neticesi oldu. Avrupa'da kiliseye ve din adamlarına duyulan güvenin sarsılması sonucu Papa'non ve kilisenin otoritesi sarsıldı, Skolastik düşünce zayıfladı. Kilisenin vergileri arttırması sonucu halk isyan etti ve vergisini ödemediği için aforoz edilenler Asya, Afrika gibi yerlerde misyonerliğe başladılar. Seferler sırasında birçok senyor ve şövalye hayatını kaybetti. Zengin şövalyelerin zayıflaması ve toprak kaybetmesi sonucu feodalite sistemi sarsıldı. Bunun sonucu olarak da Merkezi krallıklar güçlendi. Türkleri batıya ilerlemesi bir süre için durmuş, Bizans Batı Anadolu'daki topraklarının bir kısmını tekrar ele geçirmişti. İslam Dünyası bu saldırılar karşısında zayıflayarak Moğol istilası karşısında zayıf düşmüşlerdir.


Ancak Avrupa'nın doğuya düzenlediği bu seferler sonucunda doğu-batı ticareti gelişti. Marsilya, Cenova, Venedik ve Pisa gibi bazı limanlar önem kazandı. Ticaretin gelişmesi sonucu doğudan dokuma, cam ve deri işleme konusunda bilgiler alındı. Avrupa'da ticaretle uğraşmaya başlayan halk zenginleşti ve Papa ve Kralların seferler için aldıkları borçlar nedeniyle İtalya'da bankacılık gelişti. Ancak büyük yıkımlar nedeniyle Anadolu, Filistin ve Suriye ekonomik olarak zarar gördü.


Pusula, barut, kağıt, matbaa Avrupa'ya götürüldü ve burada gelişmesi sağlandı. Seferler sonucunda doğu kültürlerini tanıyan Avrupa, ilim, teknik, sanat ve felsefe alanında İslam Medeniyeti'nden etkilendi.