ATO: ''AB, Gümrük Birliği Antlaşmasını çiğniyor''
2007-04-14
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Avrupa Birliği’nin, Gümrük Birliği Anlaşması’nı ve uluslararası hukuku çiğneyerek, Türk plakalı TIR’lara vize kısıtlamaları ve kota uyguladığını söyledi.
Aygün, yazılı açıklamasında, Türk TIR’larına kota uygulanmasının, karayolu eşya taşımacılığına ve ihracata büyük darbe indirdiğini vurgulayan Aygün, 1996 yılından bu yana yürürlükte olan Gümrük Birliği Anlaşması’nın gözden geçirilmesini istedi.
Gümrük Birliği’ne ilişkin Ortaklık Konseyi Kararı’nın 3. maddesinin “malların serbest dolaşımı”nı öngördüğünü, 5. maddesi ile de bu mallara uygulanan miktar kısıtlamalarının ve eş etkili önlemlerin yürürlükten kaldırıldığını hatırlatan Aygün, şunları söyledi:
“Malların transit geçiş serbestisine getirilen her türlü ayrımcı ve keyfi zorluklar Gümrük Birliği’ne aykırıdır. Hukukun ve özgürlüklerin savunucusu olduğunu iddia eden Avrupa Birliği hukuku ayaklar altına alıyor, ticaret özgürlüğümüzü kısıtlıyor. Türk plakalı kara taşıtlarına kota koyarak, serbest dolaşımı engelliyor.”
Avrupa Birliği’nin kendi taşımacılık sistemini korumak amacıyla üçüncü ülke TIR'larına kota uyguladığını ve yıllık belirli miktarlarda geçiş hakkı tanıdığını kaydeden Aygün, bazı ülkelerin geçiş sayısını 100 ile sınırladığını, bu durumda 20 ton yük taşıyan bir TIR’ın söz konusu ülkeye toplam 2 bin ton ürün götürebildiğini anlattı.
"AB KOTAYA KILIF UYDURDU"
AB yetkililerinin konunun “malların serbest dolaşımı” kapsamında olmadığını iddia ettiklerini ancak, Türk liman ve havaalanlarının “malların serbest dolaşımı” ilkesi gereği Rumlar’a açılması yönünde Türkiye’ye baskı yaptıklarını söyleyen Aygün, şöyle devam etti:
“Avrupa Birliği, Türk TIR’larına uygulanan kotayı çirkin bir kılıf uydurdu. Uluslararası karayolu eşya taşımacılığının malların serbest dolaşımı kapsamında değil hizmetlerin serbest dolaşımı kapsamında olduğunu savunuyor. Hizmetlerin serbest dolaşımının da tam üyelikten sonra sözkonusu olacağını söylüyor. Ancak konu Rumlar olunca, limanlarımızı ve havaalanlarımızı açmamız için baskı yapıyor ve bu talebini malların serbest dolaşımı ilkesine dayandırıyor. Bunun adı çifte standarttır.”
Aygün, konunun “hizmetlerin serbest dolaşımı” kapsamında ele alınması durumunda dahi, GATT Anlaşması gereği AB’nin, anlaşmaya taraf olan bir devletten gelen malların serbest transit geçişine izin vermesi gerektiğine dikkati çekti.
"ADALET DİVANI KARARLARI HİÇE SAYILIYOR"
Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’nın, Avrupa Birliği içinde benzer sorunlar yaşayan ülkelerin açtığı onlarca davada “tarife dışı engeller getirilemeyeceğine” karar verdiğini anlatan Aygün, “Avrupa Birliği, Adalet Divanı’nın kararlarını hiçe sayıyor” dedi.
TÜRKLERİN İŞİNİ MOLDOVALILAR KAPTI
Türk TIR’larına kota konulmasından diğer ülke TIR’larının yarar sağladığına dikkati çeken Aygün, “Örneğin Moldova TIR’ları Türkiye’ye boş girip dolu çıkıyor. Yani Türkiye’nin ihraç mallarını Moldova TIR’ları taşıyor” diye konuştu. Aygün, Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin verilerine göre 2004 yılında Türkiye’ye boş giren Moldova TIR’ı sayısı 2 bin 980 iken 2006 yılının ilk 8 ayında bu sayının 3 bin 943’e çıktığını kaydetti.
BABACAN’A ÇAÐRI
Aygün, tarife dışı engeller nedeniyle Türkiye’nin ihracatı son 4 yılda yüzde 138 oranında artış kaydetmesine karşın, AB’nin belge kotalarında sadece yüzde 32’lik bir artış sağlanabildiğini belirtti. Kotaların acilen kaldırılması için hükümetin harekete geçmesini isteyen Aygün, şöyle konuştu:
“Türk nakliyecilere haksız muamele yapılıyor. AB ile ilişkilerimizi yürüten Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan, sorunu acil gündem maddesi olarak Ortaklık Konseyi’ne taşımalıdır. Ortaklık Konseyi aracılığıyla taşıma kotaları ve vize kısıtlamaları hakkında Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’ndan görüş talep etmelidir. Adalet Divanı’nın vereceği ön hukuki karar bağlayıcıdır. Sorun bu yolla en fazla 6 ay içinde çözüme kavuşur.”
Aygün, yazılı açıklamasında, Türk TIR’larına kota uygulanmasının, karayolu eşya taşımacılığına ve ihracata büyük darbe indirdiğini vurgulayan Aygün, 1996 yılından bu yana yürürlükte olan Gümrük Birliği Anlaşması’nın gözden geçirilmesini istedi.
Gümrük Birliği’ne ilişkin Ortaklık Konseyi Kararı’nın 3. maddesinin “malların serbest dolaşımı”nı öngördüğünü, 5. maddesi ile de bu mallara uygulanan miktar kısıtlamalarının ve eş etkili önlemlerin yürürlükten kaldırıldığını hatırlatan Aygün, şunları söyledi:
“Malların transit geçiş serbestisine getirilen her türlü ayrımcı ve keyfi zorluklar Gümrük Birliği’ne aykırıdır. Hukukun ve özgürlüklerin savunucusu olduğunu iddia eden Avrupa Birliği hukuku ayaklar altına alıyor, ticaret özgürlüğümüzü kısıtlıyor. Türk plakalı kara taşıtlarına kota koyarak, serbest dolaşımı engelliyor.”
Avrupa Birliği’nin kendi taşımacılık sistemini korumak amacıyla üçüncü ülke TIR'larına kota uyguladığını ve yıllık belirli miktarlarda geçiş hakkı tanıdığını kaydeden Aygün, bazı ülkelerin geçiş sayısını 100 ile sınırladığını, bu durumda 20 ton yük taşıyan bir TIR’ın söz konusu ülkeye toplam 2 bin ton ürün götürebildiğini anlattı.
"AB KOTAYA KILIF UYDURDU"
AB yetkililerinin konunun “malların serbest dolaşımı” kapsamında olmadığını iddia ettiklerini ancak, Türk liman ve havaalanlarının “malların serbest dolaşımı” ilkesi gereği Rumlar’a açılması yönünde Türkiye’ye baskı yaptıklarını söyleyen Aygün, şöyle devam etti:
“Avrupa Birliği, Türk TIR’larına uygulanan kotayı çirkin bir kılıf uydurdu. Uluslararası karayolu eşya taşımacılığının malların serbest dolaşımı kapsamında değil hizmetlerin serbest dolaşımı kapsamında olduğunu savunuyor. Hizmetlerin serbest dolaşımının da tam üyelikten sonra sözkonusu olacağını söylüyor. Ancak konu Rumlar olunca, limanlarımızı ve havaalanlarımızı açmamız için baskı yapıyor ve bu talebini malların serbest dolaşımı ilkesine dayandırıyor. Bunun adı çifte standarttır.”
Aygün, konunun “hizmetlerin serbest dolaşımı” kapsamında ele alınması durumunda dahi, GATT Anlaşması gereği AB’nin, anlaşmaya taraf olan bir devletten gelen malların serbest transit geçişine izin vermesi gerektiğine dikkati çekti.
"ADALET DİVANI KARARLARI HİÇE SAYILIYOR"
Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’nın, Avrupa Birliği içinde benzer sorunlar yaşayan ülkelerin açtığı onlarca davada “tarife dışı engeller getirilemeyeceğine” karar verdiğini anlatan Aygün, “Avrupa Birliği, Adalet Divanı’nın kararlarını hiçe sayıyor” dedi.
TÜRKLERİN İŞİNİ MOLDOVALILAR KAPTI
Türk TIR’larına kota konulmasından diğer ülke TIR’larının yarar sağladığına dikkati çeken Aygün, “Örneğin Moldova TIR’ları Türkiye’ye boş girip dolu çıkıyor. Yani Türkiye’nin ihraç mallarını Moldova TIR’ları taşıyor” diye konuştu. Aygün, Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin verilerine göre 2004 yılında Türkiye’ye boş giren Moldova TIR’ı sayısı 2 bin 980 iken 2006 yılının ilk 8 ayında bu sayının 3 bin 943’e çıktığını kaydetti.
BABACAN’A ÇAÐRI
Aygün, tarife dışı engeller nedeniyle Türkiye’nin ihracatı son 4 yılda yüzde 138 oranında artış kaydetmesine karşın, AB’nin belge kotalarında sadece yüzde 32’lik bir artış sağlanabildiğini belirtti. Kotaların acilen kaldırılması için hükümetin harekete geçmesini isteyen Aygün, şöyle konuştu:
“Türk nakliyecilere haksız muamele yapılıyor. AB ile ilişkilerimizi yürüten Devlet Bakanı Sayın Ali Babacan, sorunu acil gündem maddesi olarak Ortaklık Konseyi’ne taşımalıdır. Ortaklık Konseyi aracılığıyla taşıma kotaları ve vize kısıtlamaları hakkında Avrupa Toplulukları Adalet Divanı’ndan görüş talep etmelidir. Adalet Divanı’nın vereceği ön hukuki karar bağlayıcıdır. Sorun bu yolla en fazla 6 ay içinde çözüme kavuşur.”
- Okan Demir 18 Aralık
- Süleyman Saim Tekcan 18 Aralık
- Reshad Strik 16 Aralık
- Derya Uluğ 15 Aralık
- Balım Sultan 12 Aralık
- Charles Leclerc 10 Aralık
- Aka Gündüz Temur 09 Aralık