FB TW PIN NWS

Candice Swanepoel, Yedigün'ün reklam kampanyasında yer almak üzere Türkiye'ye geldi.

2010-02-25
Candice Swanepoel, Yedigün'ün reklam kampanyasında yer almak üzere Türkiye'ye geldi.

Zarif, utangaç, güzel... Henüz 15 yaşındayken bit pazarında keşfedilen ve birkaç yıl içerisinde dünyanın en çok kazanan mankenlerinden biri haline gelen Candice Swanepoel, Yedigün'ün reklam kampanyasında yer almak üzere Türkiye'ye geldi.

Dünyaca ünlü iç giyim markası Victoria's Secret'ın en seksi yıldızları arasında yer alan Güney Afrikalı mankenle; güzellik sırlarından özel hayatına, Murat Boz ile birlikte rol alacağı reklam filminden en büyük zaaflarına kadar her şeyi konuştuk...

* Mankenliğe nasıl başladınız?

Küçükken hep moda dergilerindeki kızlar gibi olmayı hayal ederdim. 15 yaşındayken bit pazarında dolaştığım bir gün keşfedildim. 16 yaşına geldiğimde günde 5 bin Euro kazanıyordum. Bugün 22 yaşındayım ve dünyadaki tüm mankenlerin hedeflediği noktaya şimdiden ulaştım. Üç yıldır çalıştığım Victoria's Secret sayesinde büyük üne kavuştum. Geriye dönüp baktığımda her şey o kadar gerçek dışı geliyor ki, başardıklarıma inanmakta ben bile zorlanıyorum. Ama emin olduğum bir şey var; manken olmasaydım da muhtemelen makyöz olarak yine moda dünyasının içinde olacaktım.

DÜŞMEMEK İÇİN DUA EDERİM

* Formunuzu nasıl koruyorsunuz? Özel bir diyet uyguluyor musunuz?

Aslında yediklerime çok dikkat etmiyorum. Ama dengeli yemeye çalışıyorum. Örneğin bir gün çok yediysem, ertesi gün daha az yiyorum. Tuz tüketmemeye de özellikle dikkat ediyorum. Diğer yandan bir çiftlikte büyümüş olmam da büyük avantaj, çünkü çocukluğum boyunca hep organik ve taze yiyecek yeme şansım oldu. Çocukken arkadaşlarım aşırı zayıf olduğum için benimle hep dalga geçerlerdi. Şimdi ise 34 beden olduğum için takdir ediliyorum.

* Tüm gözlerin üzerinizde olduğunu bilerek podyumda yürümek nasıl bir his?

Podyumda kendimi müziğin ritmine bırakıp, iç çamaşırlarıyla yürümek ve beğenildiğimi bilmek çok özel bir his. Defileler sırasında inanılmaz adrenalin salgılıyorum ve içimden "Evet, işte başardın, istediğin yerdesin, hayallerini gerçekleştirdin" diyorum. Bir de podyuma çıkmadan önce mutlaka "Tanrım ne olur düşmeyeyim" diye dua ediyorum!

DÜNYAYLA BAĞIM SEVGİLİM

* İnternette sevgilinizin Irak'ta görev yapan bir ABD askeri olduğuna dair bilgiler var. Doğru mu?

Bazen hakkımda yazılanlara çok şaşırıyorum. Hayır, bu doğru değil. Benim sevgilim Brezilyalı. Beş yıl önce Paris'te bir otelde tanıştık ve o zamandan beri birlikteyiz. Birlikte büyüdük diyebilirim. Benim yoğun iş tempom yüzünden birbirimizi çok göremiyoruz ancak ben yine de mutluyum. O beni bu pırıltılı dünyadan alıp gerçek dünyaya bağlıyor. Bana hâlâ 'ben' olduğumu hatırlatıyor. * Evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz? Evlilik çok büyük ve önemli bir karar. Sevgilim şu ana kadar defalarca evlenme teklif etti ama ben doğru zamanın gelmediğini düşünüyorum. Bence bir ilişki yaşamak da evlilik kadar önemli. Çünkü evlilik, aşkı öldürebiliyor. Ama yine de bir gün onunla evleneceğim ve güzel çocuklarım olacak. Genç yaşta anne olmak istiyorum. 30'uma gelmeden bir yılllığına mankenliğe ara verip çocuk doğuracağım.

* Kariyerinize oyunculuğu da katmak istiyor musunuz? Sizce mankenden oyuncu olur mu?

Bir gün başarılı bir aktris olma hayali kurmadığımı söyleyemem. Ajansım da beni bu konuda teşvik ediyor. Ancak sanırım bunun için biraz fazla utangacım. Yine de birkaç yıl sonra reklam filmlerinin yanı sıra uzun metraj filmlerde de şansımı denemek istiyorum. Bence mankenler oyunculuğa kariyerlerinin ilk yıllarında başlamalı. Çünkü insanlar onları bir kez manken olarak tanıdıklarında, kendilerini oyuncu olarak kabul ettirmeleri çok zor olabiliyor ve eleştirilerin ardı arkası kesilmiyor.

* Yedigün'ün reklam kampanyasında birlikte rol alacağınız Murat Boz ile tanıştınız mı?

Henüz tanışmadık ama Türkiye'de kime sorduysam Murat'ın çok yakışıklı ve seksi bir erkek olduğu cevabını aldım. Açıkçası onunla tanışmak için sabırsızlanıyorum. Ancak yine de reklamda onunla öpüşmem gerekiyorsa dublör kullanabilirim! Şaka bir yana rol gereği öpüşmek bana garip geliyor. Bir dakika öncesinde hiçbir şey hissetmediğin bir insana kamera ışıkları yandığında aşık gözlerle bakmak zor bir iş. Yine de elbette işim ne gerektiriyorsa onu yapmaya hazırım.

VINTAGE SEVERİM

* Tanıdığınız Türk modacı var mı?

Türkiye'de çok iyi modacılar olduğunu duydum, ancak henüz hiçbiriyle tanışamadım. Önümüzdeki yıl İstanbul Moda Haftası'nda yer almak isterim. Zeki Triko'nun mayolarına da adeta aşık oldum.

* Tarzınız nasıldır?

Marka takıntım yoktur. Genelde vintage giyinmeyi seviyorum. Eskiden yüzlerce kıyafet alır ve çoğunu bir kez bile giymezdim. Artık yalnızca ihtiyacım olan şeyleri alıyorum. En değerli eşyalarım ise anneannem ve annemden bana miras kalan mücevherlerim. Onları kaybedersem yaşayamam.

MAKYAJSIZ ÇOK DAHA GÜZELİM!

* Dünyanın dört bir yanındaki erkeklerin hayalini süslüyorsunuz. Buna rağmen beğenmediğiniz yanlarınız var mı? Sanılanın aksine çoğu manken kendine güvensizdir. Benim de vücudumda beğenmediğim pek çok yer var. Açıkçası geçmişte kendimi çok eleştirirdim. İnsanların beni neden bu kadar beğendiklerini anlayamazdım. Ama zamanla kendime güvenmeyi öğrendim. Vücudumun en beğenmediğim kısmı, uzun süre bale yaptığım için deforme olan ayak parmaklarım. En beğendiğim yerim ise bende gizli kalsın... * Oldukça doğal gözüküyorsunuz. Makyaj yapmadığınızda kendinizi rahatsız veya daha çirkin hissediyor musunuz? Tam tersi! Makyajsız kesinlikle daha güzelim. Ben doğallıktan yanayım. Kendimi en çok yataktan kalkıp aynaya baktığımda beğenirim. Bazen makyözler beni öyle bir hale çeviriyor ki, "Tanrım bu ben değilim, bana ne oldu!" diyorum.

* En zayıf noktanız nedir?
Asla hayır diyemediğiniz bir şey var mı? Çikolataya ve havuçlu keke asla 'hayır' diyemem. Bir de ayakkabılar! Güzel bir ayakkabı görüp de alamazsam, gece rüyalarıma girer. Ancak artık bu alışkanlığa 'dur' demeliyim, yoksa ayakkabılarımın durduğu dolap yakında üstüme yıkılacak! Çok utangaç bir yapım var

* Türkiye'de pek çok manken Victoria's Secret'ın bir parçası olmak istiyor. Onlara ve manken olmak isteyen genç kızlara bir tavsiyeniz var mı?

Mankenlik zor bir meslek. Örneğin ben bu işe 16 yaşında başladım. Vaktimin çoğu yollarda geçtiği için gençliğimi yaşayamadım. Liseden sonra çok istememe rağmen üniversite okuma şansım olmadı. Mesleğimi çok seviyorum, ancak yine de manken olmak isteyen gençlere iki kez düşünmelerini tavsiye ediyorum. * Mankenlik kariyeriniz bittiğinde ne yapacaksınız? Ben basit bir kızım. Moda dünyasının tüm şatafatı bir gün geride kalacak. O zaman yanımda yalnızca beni seven insanların olmasını istiyorum. Çok konuşmayan utangaç bir yapım var. Erkek arkadaşım sık sık "Biraz daha fazla konuşsana" der. 'Her başarılı kadının arkasında çok sıkılmış bir adam vardır' lafı sanırım bizim için de geçerli!