Cesare Lombroso

İtalyan kriminolog ve hekim olan Cesare Lombroso, İtalyan Pozitivist Kriminoloji Okulu’nun kurucusu, genelde kriminolojinin babası olarak bilinir. Tipe Bakarak Suçlu Tespit Eden "Doğuştan Suçlular Teorisi"ni ortaya atmıştır.

Cesare Lombroso, 6 Kasım 1835 tarihinde Verona, İtalya’da zengin bir Yahudi ailesinde doğmuştur. Asıl adı Ezechia Marco Lombroso’dur. Babası Verona'dan bir işadamı olan Aronne Lombroso'ydu ve annesi Torino'daki Chieri'den Zeffora Levi idi. 1853 –1858 yılları arasında Milano’da Pavia Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okudu. Daha sonra Viyana ve Paris'te okumaya devam etti.

Cesare Lombroso, dokror olarak kariyerine 1859 yılında orduda cerrah olarak başladı. 1871'de Pesaro'daki akıl sağlığı tesisinin başkanlığını yaptı. Adli tıp alanında uzmanlaştı. 1878'de Torino Üniversitesinde öğretim görevlisi oldu. 1896'da Lombroso psikiyatriye ayrıldı ve Torino'daki üniversitede profesör oldu ve 1906'ya gelindiğinde suç antropolojisi öğretti. Pozitivizm, materyalizm ve evrimcilik teorileri eserlerini büyük ölçüde etkiledi. Auguste Comte, Benedict Morel, Charles Darwin ve Carl Rokitanski gibi kişilerin eserlerinden etkilenmiştir.

Cesare Lombroso, bazı insanların doğuştan suça eğilimli olduğunu, bu kişilerin bir takım ruhsal anormallikler sergilediğini ve suçlu insanların, kafa yaρılarından hemen tanınabileceğini iddia etmiştir.

İtalyan kriminolog ve hekim olan Cesare Lombroso, İtalyan Pozitivist Kriminoloji Okulu’nun kurucusu, genelde kriminolojinin babası olarak bilinir. Cesare Lombroso, suçun insan doğasının bir karakter özelliği olduğunu savunan, var olan klasik okulu reddetmiştir.

Bunun yerine, fizyonomiden, yozlaşma teorisinden, psikiyatriden, Sosyal Darwinizmden elde ettiği konseptleri kullanarak Cesare Lombroso’nun oluşturduğu antropolojik kriminoloji teorisi temelde suçun irsi (kalıtsal) olduğunu ve “suçlu doğan” birinin fiziksel kusurlar ile tanımlanabileceğini belirtmiştir.

Bazı insanların doğuştan suça eğilimli olduğunu, bu kişilerin bir takım ruhsal anormallikler sergilediğini ve suçlu insanların, kafa yapılarından hemen tanınabileceğini iddia etmiştir. Ona göre, doğuştan suçlu kişiler ile ilkel ataları arasında kalıtımsal bir bağ vardır. Bir şekilde ilkel atalarına çekmişlerdir. Araştırma sonuçlarından 2 ilginç örnek; dolandırıcılık suçu işleyen insanların genellikle kısa boylu ve şişman olduklarını eğer bu tipe uygun değilse dolandırıcıların birçoğunun gözlerini kırpmak gibi çeşitli tiklere sahip olduğu sonucuna varmıştır.

Cesare Lombroso’ya göre bir hırsız el becerisi ve küçük dolambaçlı gözleriyle tanımlanabilir. Yaşayan katillerin soğuk camsı bakışlara kanlı gözlere ve şahin benzeri burunlara; tecavüzcülerin ise sürahi kulaklara sahip olduklarını söylemiştir. Ayrıca suçluların dokunma ve acıya karşı duyarsız olduklarına, mükemmel görüşe sahip olduklarına, ahlaki bilinçten yoksun olduklarına ve genel olarak kendilerini duygusuz ve acımasız olduklarını gösteren özellikleri tasvir ettiğine inanıyordu.

Cesare Lombroso, suçluların ayak parmak ölçümlerini suçlu olmayanların ayak parmaklarının ölçümleriyle karşılaştırmıştır. Şaşırtıcı bir şekilde sonuçlar, suçluların ayak parmakları arasındaki boşluğun uzunluğunun, suçsuz olanlarınkinden 3 mm daha büyük bir interdigital alana sahip olduğu sonucuna varmıştır. Ayak parmaklarının uzunluğunun ölçülmesine ilaveten; kolların uzunluğu, anormal diş sayısı gibi fiziksel ölçümleri, bireylerin vücutlarındaki kıl miktarını da dikkate alarak karşılaştırmıştır.

Lombroso, ‘iyi ve kötülük dünyasında uzman olmayan' olarak sınıflandırdığı genç kızlara suçluların resimlerini sunduğu bir araştırma yapmıştır. Çalışma, suçluları ve suçlu olmayanların görüntülerini izleyen genç kızlardan oluşuyordu. Birçok uzmanın şaşkına döndüğü, iyi ve kötülük dünyasında bilgisiz olarak nitelendirilen genç kızlar, suçlu olmayanları yalnızca yüz özelliklerine göre doğru bir şekilde tanımlamıştı.

Cesare Lombroso, Avrupa'daki cezaevlerinde 25 bin kişiyle ilgili çalışmalar yapan Lombroso, kafataslarını ölçmüş, farklı alın, göz, burun, ağız ve çeneler hakkında notlar almış; aynı tip suçlular tarafından paylaşılan özelliklerle karşımıza çıkmıştır. 

Suçluların rahatsızlık verici motivasyonunu ve kültürünü sürekli olarak merak eden Cesare Lombroso, uzun kariyeri boyunca suçluların yarattığı eserleri topladı. Ayrıca idam edilmiş çeşitli suçluların ölüm maskelerini, birçok suçlu iskeletini ve kafatasını elinde bulunduruyordu. Başlangıçta, bunları evinde barındırdı ve daha sonra çalıştığı Torino Üniversitesi'ne taşıdı. Cesare Lombroso, 1892 yılında bu eserler için bir müze açtı. Bu müze 1914 yılında kapandı, ancak Torino'da 2010 yılında yeniden açıldı. En dikkat çekici parçalardan biri Lombroso'nun koruyucu kavanozdaki kendi başıdır. Ölümünden sonra bağışlanacağı konusunda müzeyle anlaşmıştı.

Teorisi bugün geçerli olmasa da ''Doğuştan Suçlu''teorisi kriminolojide bilimsel yöntemlerin kullanılmasına öncülük etmiştir.

Cesare Lombroso, 10 Nisan 1870 tarihinde Nina de Benedetti ile evlendi. Gina Lombroso, Paola Lombroso, Ugo Lombroso adlarında çocukları vardı.

Cesare Lombroso, 19 Ekim 1909 tarihinde İtalya’nın Torino kentinde 74 yaşında ölmüştür.

Kitapları :
1887 - L' homme criminel
1876 - L'uomo delinquente
1889 - The Man Of Genius
1893 - La donna delinquente / Criminal Woman, the Prost...


Kaynak:Biyografi.info