George Smith Patton

II. Dünya Savaşı'nda Amerikan Ordusu'nun önde gelen komutanlarından biriydi. Tanklarla II. Dünya Savaşı'nın kaderini değiştirdi. General Patton, katı ve disiplin delisi bir askerdir. Emrinde olan subaylara her gün tıraş olma ve savaşlarda kravat takma zorunluluğu getirmiştir.

Tanklarla II. Dünya Savaşı'nın kaderini değiştirdi. 36 yıllık ordu hayatında her zaman zırhlı birliklerin savaşlardaki önemini savundu ve bunu II. Dünya Savaşı sırasında komuta ettiği ordularla ispatladı. Kuzey afrika Cephesi'nde tank kolordusu komutanlığı, Husky Harekatı'nda ise zırhlı ordu komutanlığı yaρtı.

George Smith Patton, 11 Kasım 1885 tarihinde San Gabriel, Kaliforniya, ABD’de doğmuştur. Çocukluğunda, atalarının Amerikan Devrimi ve İç Savaşı'ndaki zaferlerinin sayısız hikâyesini dinleyerek büyüdü. West Point'teki ABD Askeri Akademisinden 11 Haziran 1909 tarihinde mezun oldu. Çok disiplinli ve sert bir askerdir. Oldukça da küfürbazdır. Fiziken de iri yapılı, uzun boylu ve güçlüdür.

George Smith Patton, 1910 yılında çocukluk arkadaşı Beatrice Banning Ayer ile evlendi.

1912 yılında ABD’yi temsilen Stockholm Olimpiyatları'nda Pentatlon'da yarıştı. Eskrim bölümünde iyi bir performans gösterdi ve beşinci oldu. 1913 yılında Kansas Mounted Service School'da Kılıç Ustası olarak öğretmenlik yaptı.

Asker kökenli bir aileden gelmekle birlikte I. Dünya Savaşı'na teğmen rütbesiyle katılmıştır. Birinci Dünya Savaşında Tank Komutanlığına atanan ilk subaydır. Fransa'nın Bourg kentindeki Amerikan tank okulunu organize etti. Patton'un ilk savaşı Eylül 1918'de Aziz Mihiel'de yapıldı. Daha sonra Meuse-Argonne savaşında yaralandı. Birinci dünya savaşı'nın ardından Washington ve Hawaii'de görev yaptı.

Pearl Harbor saldırısından sonra Amerika'nın savaşa girmesinin ardından 8 kasım 1942 de II. Dünya Savaşında ilk olarak Afrika'daki zırh kolorduları ve Sicilya harekâtındaki zırhlı orduyu komuta etmiştir. İngiliz kuvvetlerinin komutanı Bernard Montgomery'i hiç hazmetmemekle bir birlikte otoriteyi dinlemeyen bir yapısı vardır. Sicilya harekâtında Bernard Montgomery'nin arkasını kollayan ihtiyat kuvveti olmaktan ziyade kendi başına harekatı gerçekleştirmiş ve Montgomery'i ele geçirilmesi planlanan şehirde karşılamıştır. Bu durum üstleri tarafından hoş karşılanmasa da, kendisini asıl kızağa çeken bu olay bu değildir.

Sicilya'dayken yaralanmış askerlerin bulunduğu bir dispanseri moral vermek amacıyla ziyaret ederken fiziksel olarak sağlıklı fakat psikolojik olarak çöküntü içerisinde bir askeri görünce sinirlerine hakim olamamış "sen burada, bu kahramanca savaşan askerle aynı yeri paylaşmayı hak etmiyorsun! Seni en ön cepheye sürmek lazım lakin bu senin için bir ödül olur!" diyerek askeri tokatlamış, olaya şahit olan tabip albay bunu rapor edince de oldukça zor durumda kalmıştır. Üstleri ve medyanın baskısına daha fazla dayanamayan Patton, medya karşısında askerden özür dilemiştir.

II. Dünya Savaşı'nda 1943 yılında İtalya'nın işgali sırasında emrindeki askerlerden bazılarına kötü muamele ettiği gerekçesiyle Normandiya Çıkarması sırasında kızakta beklemekteydi. Fakat çıkartma sonrası müttefik birlikler Alman savunması karşısında ilerleyemeyince, Dwight David Eisenhower tarafından ve zırhlı ordular grubu komutanı olarak 1944 yılında tekrar göreve çağırıldı.

Aynı zamanda hitabet konusunda da iyi olan George Smith Patton, Normandiya çıkarması öncesinde yaptığı "kan ve cesaret" adlı konuşmasıyla savaşı ve savaşanları kutsamış, deyim yerindeyse ölümle dalga geçmiştir. Oldukça ağır bir dili olan bu müstehcen konuşmasıyla da tarihte hakettiği yeri almıştır.

George Smith Patton, birliklerinin başına geçtiğinde, Alman hatlarını öylesine hızlı yardı ki, arkasında ihtiyat kuvvetleri kendisinin hızına yetişemedi. Bunun üzerine müttefik kuvvetlerinin başkomutanı olan Dwight David Eisenhower, planlanandan daha hızlı ilerleyen Patton'a akaryakıt ikmali kesilip, arada durup geriden gelen birlikleri beklemek zorunda bırakıldı. Savaş devam ederken aralık ayına gelindiğinde Arden ormanındaki 101. Hava İndirme tümeni Alman komutan Gerd von Rundstedt tarafından kıstırılmıştı, oradaki müttefik birliğin yokedilmesi otomatik olarak savaşın uzaması anlamına geliyordu. Bu gelişmeler karşısında Patton 3. ordu komutanlığını devralarak gene şanına yakışan bir hızla (3 gün içerisinde 150 kmlik yol katetmiştir hemde o karakışa rağmen) hem 101. Hava İndirme tümenini kurtardı, hem de Mareşal Gerd von Rundstedt komutasındaki Alman Ordularını Bulge savaşı'nda bozguna uğrattı. Nazi almanya'sına doğru ilerlemeye devam eden Patton Çekoslovakya'yı geçince Rusların tepkisini almış, Josef Stalin'in protestoları sonucu Patton geri çekilmek zorunda kalmıştır.

2 Eylül 1945 tarihinde II. Dünya Savaşının bitiminde Bavyera vilayetine vali olarak atandı.

Almanya'nın batısını işgal ettikten sonra, Sovyet Birliklerini Elbe nehri kıyılarında durdurdu. Daha sonra Alman ordusunu da müttefik olarak alıp, hep birlikte Sovyetler Birliği'ni işgal etmek gerektiğini söyledikten birkaç gün sonra, Almanya'da şüpheli bir trafik kazasında öldü. Kazadan yaveri ve şoförü yara almadan kurtulmuştur.

George Smith Patton, 21 Aralık 1945 tarihinde Heidelberg, Almanya’da bir trafik kazasında 60 yaşında ölmüştür. Cenazesine emir almaksızın 20.000 Amerikan askeri katılmıştır. Naaşı Lüksemburg'un Hamm köyündeki Lüksemburg Amerikan Mezarlığı ve Anıtına gömüldü. Sonradan Kaliforniya'daki aile şehitliğine nakledilmiştir.

George Smith Patton sözleri :
- Tanrı düşmanlarıma acısın çünkü ben acımayacağım.
- Arkamda bir Fransız ordusu olacağına, karşımda bir Alman ordusunun olmasını tercih ederim.
- Nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız başlayamazsınız.


Kaynak:Biyografi.info