Morrissey
Morrissey Biyografisi
Morrissey, 22 Mayıs 1959’da Manchester, Ä°ngiltere’de doÄŸdu. Ailesi, Ä°rlanda göçmeni olan Peter Morrissey ve Elizabeth Dwyer’dı. Babası bir hastanede kapı görevlisi, annesi ise kütüphane görevlisiydi. Aile Morrissey’in doÄŸumundan hemen önce Ä°ngiltere’ye yerleÅŸmiÅŸti. Morrissey’in Jackie adlı bir ablası vardı. Annesiyle hayatı boyunca çok iyi anlaÅŸan ÅŸarkıcının babasıyla olan iliÅŸkisi bunun tam tersiydi. Yıllar boyu kötü gidiÅŸin ardından iliÅŸkileri kopma noktasına geldi.
Morrissey çocukluk yıllarında 1960ların müzisyenlerini rol model olarak görüyordu. Genellikle Sandie Shaw, Timi Yuro, Marianne Faithfull gibi bayan şarkıcıları dinliyordu, aynı zamanda bir Oscar Wilde hayranıydı. Ergenlik çağında genellikle yalnız bir genç oldu. Bu yıllarda başlayan ve ömrü boyunca uğraşmak zorunda kalacağı depresyon için ilaçlar alıyordu. Bu sırada okulu bıraktı ve kendini kitap okumaya ve müzik dinlemeye adadı. Hatta kahramanları olan James Dean ve The New York Dolls grubu hakkında kısa romanlar yazdı.
Bu süre zarfında müziÄŸe artan ilgisi sonucunda, Morrissey bir punk rock grubu olan The Nosebleeds’in vokalisti oldu, ÅŸarkı sözü yazmaya baÅŸladı. Ancak grup bir yıl sonra dağıldı.
1982 yılında Morrissey, gitarist Johnny Marr ile birlikte The Smiths grubunu kurdu ve grup, 1980lerin en önemli alternatif rock gruplarından biri oldu. Morrissey, depresif ve karanlık ÅŸarkıların sözlerini yazıyor, Marr ise beste yapıyordu. The Smiths bir anda tüm dünyada büyük baÅŸarı yakaladı, bir kült haline geldi. Grup, Marr ve Morrissey’in görüş ayrılıkları yüzünden 1987 yılında dağıldı.
1987’den sonra Morrissey, kariyerine solo çalışmalarıyla devam etmeye karar verdi. 1988’de ilk albümü “Viva Hate”i çıkardı ve albüm listelerde bir numara oldu. “Suedehead”, “Everyday Is Like Sunday” gibi büyük beÄŸeni toplayan ÅŸarkılar bu albümdeydi. 1991 tarihli albüm “Kill Uncle”ın turnesinden hemen sonra 1992 tarihli “Your Arsenal” çıktı. Grammy adaylığı kazanan bu albümün baÅŸarısının altında Boz Boorer, Alain Whyte ve David Bowie’nin gitaristi olan Mick Ronson yatıyordu.
1994 tarihli “Vauxhall and I” albümü Morrissey’i tekrar listelerin bir numarasına taşıdı. Bundan sonra çıkan albümler “Southpaw Grammar” ve “Maladjusted” diÄŸerleri kadar baÅŸarılı olamadı. Aynı zamanda Morrissey bu tarihte Dublin’den Los Angeles, Amerika’ya taşındı.
2004 yılında “You Are the Quarry” albümü çıktı. EleÅŸtirmenlerden çok iyi puan alan bu albümden çıkan single “Irish Blood, English Heart”, Morrissey’e ilk kez ÅŸarkı bazında listelerdeki en yüksek sıralamayı getirdi, ÅŸarkı listelerde 3. sıraya yerleÅŸti. Bu albüm aynı zamanda bir milyondan fazla satarak hem The Smiths zamanında hem de solo kariyeri boyunca en çok satan albümü oldu.
5 Haziran 2004’teki Dublin konseri sırasında Amerika eski baÅŸkanı Ronald Reagen’ın öldüğünü açıkladıktan sonra Reagen yerine George Bush’un ölmesini tercih edeceÄŸini söylemesi üzerine sanatçı bazı kesimlerden tepki çekti.
Morrissey’in en son albümü “Ringleader of the Tormentors” 2006 yılında piyasaya çıktı ve listelerde bir numaraya yükseldi. Albüm Roma’da kaydedildi. Albümün yapımcısı David Bowie’nin de yapımcısı olan Tony Visconti’ydi. Sanatçı albümün piyasaya sürülüşünün ardından Türkiye’yi de dahil ettiÄŸi bir turneye çıktı.
Morrissey, ÅŸarkılarıyla edebiyattan müziÄŸe kadar birçok alanda uÄŸraÅŸ veren sanatçıları da etkiledi. Douglas Coupland’in “Girlfriend in a Coma” adlı kitabı Smiths’in bir ÅŸarkısnın adıydı. Kitapta bazı konuÅŸmalar da ÅŸarkı sözlerinden alınmıştı. Nick Hornby’nin “A Long Way Down” kitabı da Smiths’in bir ÅŸarkısına atıfta bulunuyordu. Willy Russell’ın “The Wrong Boy” kitabının baÅŸ karakterinin The Smiths takıntısı vardı. Pete Wentz de bir kitabına Smiths’in ÅŸarkısının adını verdi. Ä°sveçli yazar Peter Birro ise Morrissey’in “Angel, Angel, Down We Go Together” adlı ÅŸarkısnın onu intihardan kurtardığını söylemiÅŸti. Morrissey aynı zamanda 2004 yapımı “New York Doll” adlı filmde rol aldı. Film, Morrissey’in hayranı olduÄŸu The New York Dolls grubunun basisti Arthur Kane’in hayatını anlatan bir belgeseldi.
Morrissey, 1982’den beri edindiÄŸi tüm baÅŸarılara raÄŸmen 1999-2003 yılları arasında albümlerini çıkarmak için anlaÅŸacağı bir plak ÅŸirketi bulmakta zorlandı. 1996’da The Smiths’in davulcusu Mike Joyce, Morrissey ve Johnny Marr’a telif hakları için açtığı davayı kazandı. Morrissey, Mike Joyce’a hiç telif hakkı ödememekten suçlu bulundu. Bunun dışında sanatçı Madonna, David Bowie gibi isimler hakkında sert eleÅŸtirilerde bulunmuÅŸtu. Hatta The Cure solisti Robert Smith, bir röportajında sanatçıdan nefret ettiÄŸini dile getirdi. Manic Street Preachers grubu üyeleri de sanatçının bir Ä°ngiliz partisi için yaptığı yorumları eleÅŸtirirken “acınası halde” olduÄŸunu ve basının dikkatini çekmek amacıyla bu ÅŸekilde davrandığını söylemiÅŸti.
Morrissey politik görüşlerini açıklamaktan hiçbir zaman çekinmedi. Politik düşmanlarının başında Ä°ngiltere eski baÅŸbakanı Margaret Thatcher, Tony Blair ve George Bush geliyordu. Hatta ilk albümü Viva Hate’teki “Margaret on the Guillotine”, Margaret Thatcher’a bir eleÅŸtiriydi. Bunun üzerine Ä°ngiliz polisi Morrissey’e soruÅŸturma açmış, evini aramıştı. 2004’te ÅŸarkıcı, Amerikan halkının seçimlerde John Kerry’ye oy vermesi için bir duyuru yayınladı. Duyuru, sanatçının resmi web sitesinde yayınlandı. Bu olaylar üzerine FBI tarafından sorgulandı.
Morrissey 1990larda ırkçılık yaptığı gerekçesiyle de suçlandı. Bu suçlamaların kaynağı ise “Bengali In Platforms” ve “National Front Disco” ÅŸarkılarının sözleriydi. Sanatçı bu iddiaları yalanladı. Hatta anti-ırkçı anlaÅŸmalara imza attı.
Sanatçı, 11 yaşından beri bir vejetaryen olmasının da etkisiyle hayvan haklarının ÅŸiddetli bir savunucusu oldu. PETA gibi hayvan haklarını savunan örgütlere destek verdi. Ä°ngiliz Hükümeti, Morrissey’in tilki avcılarına fiziksel olarak saldırdığını ileri sürdü ve bu yüzden bir soruÅŸturma baÅŸlatılmasını talep etti. Sanatçı, Kanada’da meydana gelen hayvan hakları ihlalinin üzerine bu ülkeyi turne kapsamına almayacağını açıkladı.
Morrissey’in cinsel tercihleri her zaman basının ilgi odağı oldu. Birçok röportajında aseksüel olduÄŸunu söylemiÅŸti. Ancak son yıllarda bunun sadece ÅŸarkılarında varolduÄŸunu iddia etti. Bazı ÅŸarkılarının sözlerinden yola çıkarak sanatçının homoseksüel olduÄŸunu da iddia edenler oldu ancak Morrissey bu konuda sessiz kalmayı tercih etti.
Bugüne kadar Morrissey hakkında birçok kitap yazıldı. Bunlar “Saint Morrissey: A Portrait of This Charming Man by an Alarming Fan” (Mark Simpson), “Morrissey: Scandal and Passion” (David Bret), “The Smiths: Songs That Saved Your Life” (Simon Goddard), “Morrissey's Manchester” (Phill Gatenby), “Morrissey: In His Own Words” (Morrissey ve John Robertson), “Morrissey and Marr: The Severed Alliance” (Johnny Rogan), “Morrissey” (Pat Reid), “Morrissey Shot” (Linder Sterling), “How Soon Is Never” (Marc Spitz), “Peepholism: Into the Art of Morrissey” (Jo Slee) ve “The Wrong Boy” (Willy Russell) idi.
Morrissey’in yazdığı kısa romanlar ise şöyle: “The New York Dolls” (1981), “James Dean Is Not Dead” (1983) ve “Exit Smiling” (1998).
Morrissey, ÅŸu anda müzik piyasasında bulunan birçok grup tarafından rol model olarak gösteriliyor. Roma’da yaşıyor, 1970 sonrası çekilen hiçbir filmi izlemiyor ve 1.83 metre boyunda. Nancy Sinatra’ya ilgi duyduÄŸu, hatta “Let Me Kiss You” adlı ÅŸarkısını onun için yazdığı biliniyor. “Interlude” ÅŸarkısı da Sinatra’yla yaptığı bir düet. En sevdiÄŸi film ise 1960 yapımı “Saturday Night and Sunday Morning”. Sanatçı sahneye smokinle çıkıyor.
Kaynak:Biyografi.info
Morrissey için yapılan aramalar
Morrissey, Morrissey biyografi, Morrissey hayatı, Morrissey özgeçmişi, Morrissey hakkında, Morrissey doğum yeri, Morrissey fotoğraf, Morrissey video, Morrissey resim, Morrissey kimdir?, Morrissey kaç yaşında?, Morrissey nereli, Morrissey memleketi
- Pavel Durov 15 Kasım
- Aleksandr Lukaşenko 14 Kasım
- Cihat Aral 11 Kasım
- Şimal 10 Kasım
- Edi Rama 09 Kasım
- Ayşe Egesoy 08 Kasım
- Victor Osimhen 07 Kasım
- Veysel Deniz 94
- Fatih Erdoğan (iş adamı) 92
- Recep Tayyip ErdoÄŸan 67
- Nilüfer Şasev Özbek 64
- Murat Ä°de 63
- Yusuf Taha Lüleci 60
- Natalia Vodianova 51
- Evangeline Lilly 50
- Scarlett Johansson 47
- Meryem Uzerli 46
- Cansu Dere 44
- Arda Turan 43
- Josh Holloway 42
- Sırrı Süreyya Önder 41
- Milla Jovovich 40