Pink Floyd
Pink Floyd Biyografisi
Pink Floyd, 1965 yılında İngiltere'de kurulan progresif/psikedelik rock müzik grubudur. Pink Floyd'un felsefî şarkı sözleri, yenilikçi albüm kapakları, etkileyici-girift sahne şovları ile Pink Floyd, dünya çapında başarıya ulaşmıştır.
Pink Floyd, gitar ve vokalde Syd Barrett, davulda Nick Mason, basta ve vokalde Roger Waters ve klavye ve vokalde Richard Wright adlı üniversite öğrencileri tarafından kuruldu. Syd Barrett'in aklına, grup kurulduğunda "Sigma 6" olan ismini iki blues ustası,caz gitaristi olan Pink Anderson ve Floyd Council'in ilk isimlerinden oluşan Pink Floyd ismi geldi ve grubun ismi Pink Floyd olarak belirlendi. Bu sebeple grubun kurucusu olarak görülen kişi de Syd Barrett oldu.
İlk zamanlar yerel bir kitleye sahip olsalar da kullandıkları görsel efektler ve sahne performansları ile kısa denilebilecek sürede ulusal kitleye sahip olmuşlardır.
Kurulduğu zamanlar grupta Bob Klose adlı bir gitarist daha bulunmaktaydı. 5'li "Lucy Leave" ve "King Bee" şarkılarını kaydettiler ancak daha sonra grup bluestan uzaklaştıkça Bob Klose müzikal farklılıklar yüzünden gruptan ayrıldı.
Grubun ilk oluşumundan sonraki kayıtları ve çalışmaları psychedelic rock tarzından oldukça uzaktı. Ve grup o zamanlar ciddi anlamda dinlenen ve de beğeni toplayan Jazz müziğini, alt yapıları olarak benimsedi ve müziklerindeki bateri ve gitar alt yapılarını Jazz akorları üzerine kurarak başarı sağladı.
Grup "psikedelik rock" tarzları ve görselleri çok iyi kullandıkları konserler ile Londra yer altının en önemli gruplarından biri haline gelmişti. 1966'da daha bir firmayla anlaşmamışken gazeteci Peter Whitehead'ın çektiği Tonite Let's All Make Love in London belgeselinde şarkılarıyla yer aldılar.
1966'da ilk kez bir müzik şirketiyle anlaştılar. 1967'de Arnold Layne single'ı ile müzik dünyasına girdiler.
Daha sonra kendilerini geliştirerek kendi müziklerini oluşturdular. Bunun ismi ne jazz ne de psychedelic rock'tı. Bu, dünyada ilk defa diğer müzik türlerinden farklılığını gösteren bir müzikti. Bu Pink Floyd gerçeğiydi. O zamanlar tüm dünya Pink Floyd'u konuşuyordu.
Pink Floyd, 1960'ların sonunda Londra'nın yeraltı müzik dünyasında verdikleri konserlerle popülerlik kazandılar ve Syd Barrett'in liderliği altında listelere giren iki single ve başarılı bir ilk albüm olan The Piper at the Gates of Dawn'u (1967) yayımladılar. Gitarist ve vokalist David Gilmour Aralık 1967'de gruba katıldı. Zihinsel rahatsızlık geçiren Syd Barrett, durumunun kötüleşmesi ile Nisan 1968'de gruptan ayrıldı. Roger Waters grubun birinci söz yazarı ve yaratıcı lideri oldu ve The Dark Side of the Moon (1973), Wish You Were Here (1975), Animals (1977), The Wall (1979) ve The Final Cut (1983) gibi konsept albümlere imza attı. The Dark Side of the Moon ve The Wall tüm zamanların en çok satan albümlerinden oldu. Grubun simgesi haline gelmiş olan The Dark Side of the Moon, tüm zamanların en uzun süre zirvede kalan albümü olarak Billboard 200 listesinde 741 hafta kalmıştır.
Müzikal anlamda yaşanan tartışmaların ardından Richard Wright, Pink Floyd'u 1979 yılında terk etti. Bunu 1985 yılında Roger Waters'ın gruptan ayrılması takip etti. David Gilmour ve Nick Mason, Pink Floyd olarak müzik hayatlarına devam ettiler, Richard Wright ise önce stüdyo müzisyeni olarak sonra da grup elemanı olarak onlara tekrar katıldı. Üçlü, A Momentary Lapse of Reason (1987) ve The Division Bell (1994) olmak üzere iki albüm daha yayımladı, 1994 yılı boyunca konserlere çıktı. Neredeyse 20 yıllık küslüğün ardından David Gilmour, Richard Wright ve Nick Mason, 2 Temmuz 2005 tarihinde Londra'da Hyde Park'ta düzenlenen bir hayır konseri olan Live 8 yardım konserlerinde Roger Waters ile tekrar bir araya geldi ve Pink Floyd olarak konser verdi. Grup "Breathe", "Money", "Wish You Were Here" ve "Comfortably Numb" parçalarını canlı olarak çaldı. David Gilmour ve Roger Waters daha sonra grubu tekrar diriltme planlarının olmadığını açıkladı.
Syd Barrett 7 Temmuz 2006 tarihinde pankreas kanserinden, Richard Wright ise 15 Eylül 2008 tarihinde kanser yüzünden hayatını kaybetti. Son Pink Floyd albümü The Endless River (2014) Roger Waters olmadan kaydedildi ve büyük ölçüde yayımlanmamış eski şarkılardan oluştu.
Pink Floyd, 1996 yılında ABD'de Rock and Roll Hall of Fame'e, 2005 yılında UK Music Hall of Fame'e dahil edildi. Grup, 2013 itibarıyla 75 milyonu ABD'de olmak üzere dünya çapında 250 milyon albüm satmıştır. Popüler müzik tarihinde ticari olarak en başarılı gruplardan biridir.
Albümleri:
Stüdyo Albümleri :
1967 - The Piper at the Gates of Dawn
1968 - A Saucerful of Secrets
1969 - Ummagumma
1970 - Atom Heart Mother
1971 - Meddle
1973 - Dark Side Of The Moon
1975 - Wish You Were Here
1977 - Animals
1979 - The Wall
1983 - The Final Cut
1987 - A Momentary Lapse of Reason
1994 - The Division Bell
Single'lar :
1967 - Arnold Layne / Candy and a Currant Bun
1967 - Flaming / The Gnome
1967 - See Emily Play / The Scarecrow
1967 - Apples and Oranges / Paintbox
1968 - It Would Be So Nice / Julia Dream
1968 - Let There Be More Light / Remember A Day
1968 - Point Me At The Sky / Careful With That Axe, Eugene
1969 - The Nile Song / Ibiza Bar
1971 - One Of These Days / Fearless (Japonya versiyonunda Seamus)
1972 - Free Four / Stay (İtalya versiyonunda The Gold It's In The...)
1973 - Money / Any Colour You Like
1973 - Time / Us and Them
1975 - Have A Cigar / Shine On You Crazy Diamond Part 1 (Amerika ve Japonya versiyonunda Welcome To The Machine)
1979 - Another Brick In The Wall (Part 2) / One Of My Turns
1980 - Comfortably Numb / Hey You
1980 - Run Like Hell / Don't Leave Me Now (Bazı versiyonlarda Comfortably Numb)
1981 - Money (1981 versiyonu) / Let There Be More Light
1982 - When The Tigers Broke Free / Bring The Boys Back Home
1983 - Not Now John / The Hero's Return (Part 1 & 2)
1987 - Learning to Fly / One Slip / Terminal Frost / Terminal Frost (DYOL versiyon)(Amerika versiyonunda "One Slip" yok)
1987 - On The Turning Away / Run Like Hell (Konser) (Bazı versiyonlarda üçüncü şarkı On The Turning Away (Konser))
1987 - The Dogs of War / The Dogs of War (Konser) / On The Turning Away (Konser) )
1988 - One Slip / Terminal Frost / The Dogs of War (Konser)
1994 - Take It Back / Astronomy Domine (Konser) / Take It Back (Kısa Versiyon)
1994 - High Hopes / Keep Talking / One Of These Days (Konser) (Fransa versiyonunda Marooned)
1994 - Keep Talking
1994 - Lost for Words
1995 - Coming Back To Life
1995 - What Do You Want From Me
1995 - Wish You Were Here / Coming Back To Life (Konser) / Keep Talking (Konser)
2014 - The Endless River
Film müzikleri :
1969 - Music From the Film More
1970 - Zabriskie Point (Soundtrack Album)
1972 - Obscured By Clouds
1995 - London '66-'67
Toplamalar :
1971 - Relics
1973 - A Nice Pair
1974 - Masters of Rock
1981 - A Collection of Great Dance Songs
1983 - Works
1992 - Shine On (1992)
1997 - 1967: The First Three Single
2001 - Echoes
Konser albümleri:
1969 - Ummagumma
1988 - Delicate Sound of Thunder
1995 - P•U•L•S•E
2000 - Is There Anybody Out There? The Wall Live 1980-81
Filmler
1967 - Tonite Let's All Make Love in London
1972 - Pink Floyd: Pompeii Konseri
1989 - Delicate Sound of Thunder
1992 - La Carrera Panamericana
1995 - P•U•L•S•E
2003 - Pink Floyd - The Making of The Dark Side of the Moon
2003 - The Pink Floyd and Syd Barrett Story
Grup üyeleri:
Syd Barrett, (Gitar-Vokal)
Syd Barrett (Roger Keith) 6 Ocak 1946 tarihinde İngiltere, Cambridge’te doğdu. 2 ağabeyi ve bir kız kardeşi var. Cambridge erkek lisesinde, aynı lisede okuyan Roger Waters’dan iki sınıf gerideydi. Oldukça konforlu yaşayan bir İngiliz orta sınıf ailesinin çocuğuydu. Normal bir çocukluk dönemi geçirdi. Babası, Syd' in müzikal yeteneğini fark ettiğinde ona hemen bir banjo, daha sonra da bir gitar alarak cesaretlendirdi. Syd 14 yaşındayken babasını kaybetti, bu erken ölüm onun psikolojik yapısını travma denebilecek derecede olumsuz etkiledi.
Her zaman sanat ve müziğe yatkın gözüktü ve erken yaşlarda müzik ve resim eğitimi almaya karar verdi. İlk enstrümanı Ukulele’ydi (4 telli Hawai gitarı). Gitar çalmayı da metodlardan ve arkadaşlarından öğrendi. İlk grubunu kurdu (Geof Mott ve Mottoes). Bu grupla partilerde ve evin çevresinde çalıyordu. Sonra Hollering Blues isimli bir grupla birlikte çalmaya başladı. Londra’ya gittiğinde 3 çocukla (Roger Waters, Richard Wright ve Nick Mason) tanıştı. Dördü daha sonra Pink Floyd oldular.
Syd ve David Gilmour beraber büyüdüler. David Gilmour daha iyi bir gitaristti, ama Syd'in söz yazma konusundaki başarısına asla yetişemedi... Syd müzik eğitimini Camridge’te David Gilmour ile birlikte yaptı. Teknik okuldan sonra Syd, Londra’ya resim okumaya gitti, orada Roger Waters’la beraber oturmaya başladı.
Müzik ve resme ilk ilgi duyduğu andan itibaren Syd, bir yandan da içki, sigara ve kadınlara merak saldı. Yakışıklılığı ile okulda dikkat çekiyordu ve o da bunu kullanıp bütün kızlarla birlikte olmak için her yolu deniyordu. Bu arada evi de hafta sonları müzik yapar gibi yapan çocuklarla dolup taşmaya başlamıştı. İşte bu sıralar tüm gençlerin yaptığı gibi Syd de uyuşturucu kullanmaya başladı. 1964 sonbaharında okula başlamak üzere Londra’ya geldi ve Roger Waters’la aynı eve yerleşti.
Bu evde daha önce oturan Nick Mason ve Richard Wright ise ayrıldılar. Nick Mason zengin ailesinin yanına döndü, Richard Wright ise evlendi. Nick Mason, Roger Waters, Syd Barret ve Bob Klose birlikte çalmaya başlamışlardı. En büyük destekçileri ev sahipleri Leonard’dı ve bu yüzden gruba Leonard’s Lodgers ismini koydular. Birkaç ay sonra Richard Wright gruba katıldı, grubun beyni tabii ki Syd’di ve hemen hemen bütün parçaları o yazıyordu. Ama grubun bir solisti yoktu ve Chris Dennis bu grubun solisti oldu.
Syd’in soyut resimleri okulda ilgi gördü ama bu seferde okul Syd’i doyurmamaya başladı. 1965’te bir sih tarikatı olan Sant Mant’a girdi, bu sadece bir yaz sürdü ve Syd uyuşturucuya geri döndü.
Syd Barrett, 1968 yılında gruptan ayrıldı ve gruptaki yerini David Gilmour'a bıraktı. Müzik çevrelerinin fazlasıyla onayladıkları bir kişilik olan Syd Barrett, hala İngiltere’nin en büyük müzikçilerinden biri sayılır. Eleştirmen Pete Brown, Syd Barrett için “tipik bir Rimboud figürü” demekle şaşılası bir benzetme yapmıştır. Yakaladığı bu ortaklığın ana nedeni resmi değerlere karşı açtığı savaştan olsa gerek. Konuşmalarından birinde Syd Barrett 'Ben her zaman böyle içe dönük olmam' der. 'Galiba genç insanların sevinecek fazlasıyla şeyi var. Fakat ben herhangi bir tane bulabileceğimi sanmıyorum'. Gruptan ayrıldıktan sonra 4 solo albüme imzasını atan Syd Barrett'ın en büyük destekçileri gene eski grup arkadaşları idi.
Syd Barrett, grubun belki en gizemli elemanı. Uç yaşayışların hepsini destekleyen bir yapıya sahip olan Syd Barrett'i bir yazar 'çingene yürekli' olarak tanımlıyordu. Syd Barrett'ın en önemli özelliği gitar ve müzikteki becerisinin yanı sıra resim ve felsefeyle de ilgilenmesiydi. Tüm insanlara yönelik özel bir sempatisi vardı bu onu diğer sanatçılardan ayıran bir özelliğiydi.
Giyimine fazlasıyla önem verirken, bu önemin içinde yatan resmi koşullara karşı isyanıdır ve bunun kendi de bilincindedir. Aykırı, çirkin, kural dışı giysileri giymek ve özgürlüğü her şeyiyle bir bütün olarak algılamak ve yaşamın her boyutunda özgürlüğüyle birlikte olmak isterdi. Hiçbir tedirginliği olmayan ve yaşadığı ana hesap veren bir kişiliğe sahipti.
Syd Barrett, 7 Temmuz 2006 tarihinde pankreas kanserinden 60 yaşında öldü.
Nick Mason, (Davul)
Nicholas (Nick) Berkeley Mason, 27 Ocak 1945 tarihinde İngiltere, Birmingham’da doğdu. Bill ve Sally Mason’un Sarah, Melanie ve Serena’yla birlikte 4 çocuğundan biridir. Ailesi varlıklıydı. Londra’nın en zengin mahallelerinden Hampstead’te büyüdü, pahalı bir özel okulda okudu. küçüklüğünden itibaren model arabalara merak sardı. Oldukça yaramaz bir çocuktu. Nick ilkokulu olan Frensham Heights' de Nick hala gelmiş geçmiş en yaramaz öğrenci olma unvanını koruyor.
Nick Mason, küçük yaşlarda piyano, keman ve davul çalmayı öğrendi, sonunda o da Politeknik'e geldi ve diğer çocuklarla tanıştı. Richard Wright ile birlikte bir daire tuttu ama sonra yeniden ailesinin yanına döndü. Ve o daireye Syd Barrett ile Roger Waters yerleştiler. Ufo kulüpteki başarılardan sonra okulu bir yıl bırakmaya karar verdi. 1969’daki bir röportajda şöyle diyor:
“Yıldız olma fikri çok hoşuma gitmişti, müzikten başka bir şey beni ilgilendirmiyordu. Seyredebildiğim kadar çok grup seyrediyordum ve pop müziğin nasıl gerçekleştirileceği konusu beni meşgul eden tek meseleydi.”
Nick Mason, kişiliğinde hümanist bir yapının her zaman ön planda olduğunu söyler. 1965'li yılların en popüler gruplarından olan Cream'in davulcusu Ginger Baker'ın hayranıdır ve tekniğinde en çok o sanatçının etkisi sezilir. Yavaş, duygusal, az gerilimli, zaman zaman kendisinin de şaştığı başarılı ataklarla donanmış bir tekniktir Mason'ınki. Günlük yaşamında neredeyse hiçbir şeyi umursamayan ve hatta grubun başarısını bile önemsemeyen, kendine özgü bir kişiliğe sahiptir.
Roger Waters, (klavye ve vokal)
George Roger Waters 6 Eylül 1943 tarihinde İngiltere, Cambridge’te doğmuştur. John ve Duncan isimli iki kardeşi var. Daha çocuk yaşta babası Eric Fletcher Waters'i II. Dünya savaşı'nda kaybetti. Bu onun tüm hayatını etkiledi. The Final Cut albümünü babasına adadı.
O da Syd Barrett gibi Cambridge Erkek Lisesi’ne gitti. 60’ların başında Nükleer Silahsızlanma kampanyasında ilk defa seyirci karşısına çıktı. Bir müzisyen olmaya karar verdiğini bakın nasıl anlatıyor:
“Regent Street Politeknik’te mimari okuyordum, sanırım orada ciddi olmayan birkaç grup deneyimimiz olmuştu ama hiçbir yerde çalamadık. Bir çok ismimiz oldu en sevdiğimiz ise Megadeths idi. Sadece oturup kazanacağımız parayla neler yapabileceğimizi konuşurduk. Bursumuzun önemli bir kısmını bir İspanyol gitar almak için harcadım ve gitar dersi almak için kursa gittim. Okulda enstrümanlarıyla gelip bir şeyler çalanların takıldığı bir oda mutlaka bulunurdu, şimdi düşününce sanırım gitarımı daha önce almıştım, çünkü Shany Toen isimli şarkıyı öğrendiğimi anımsıyorum. Okulda öğrendiklerimizle kesinlikle ilgilenmiyordum. Zaten aldığımız bütün bursu da aletlere yatırıyorduk.”
Roger Waters, daha sonra mimarlık eğitimi için Cambridge'ten ayrılarak Londra'daki The Regent Street Polytechnic'e girdi. Nick Mason ve Richard Wright ile burada tanıştı. The T-Set ve The Screaming Abdabs gibi ünlü guruplarla çalıştılar. 1980'lerin ortalarında Pink Floyd'dan ayrıldı ancak parlak lirik zekası ile gruba damgasını vurdu.
Grubun en çok okuyan üyesi Roger Waters’tı. Bütün yapıtlarında Blues’un yoğun etkisi vardı. Ayrıca Syd Barrett sonrası yapıtlarda Roger Waters’ın hemen hemen tüm hayatını izleyebiliriz. Aslında o hiçbir zaman bunu itiraf etmedi ama “The Wall”un onun ve Syd’in hayatından bölümler olduğu kesin.
Çalışkan, hareketli ve yaratıcı bir özelliğe sahip olan Roger Waters, grubun diğerlerinden ayrılan entelektüel yönlerinin en önemli temsilcisi. Zor anlaşılır bir adam olduğunu düşünür ve bundan gizli bir sevinç duyar. Arabalarla ve mekanikle çok ilgilidir, tümüyle işlemez durumda olan beyaz renkli 1950 model Lotus Super Seven marka otomobiliyle övünür. Bugün bile bir çok kişi için Pink Floyd denilince akla gelen ilk isim Roger Waters' dır.
George Roger Waters, 6 Eylül 1943 Great Bookham doğumlu efsanevi Pink Floyd grubunun bas gitaristi. Cambridge’de büyüdü. Genellikle babası Eric Fletcher Waters’ın da bulunduğu II. Dünya Savaşı hakkında besteler yaptı. 1944 yılında İtalya’daki Anzio harekatı sırasında kaybettiği babasına The Final Cut albümünü ithafetti.
Askeri okuldan kovulduktan sonra nükleer silahsızlanmaya karşı bir grubun lideri oldu. Mimarlık eğitimi için Londra’ya, The Regent Street Polytechnic‘e gitti. Burada Nick Mason ve Richard Wright ile tanıştı. 1965’te ritm ve blues şarkılar çalan “The Screaming Abdas” grubuyla aktif müzik hayatına başladı. Bu gruba Bob Close ve Syd Barret’ı getirdi. 1965’in sonlarına doğru Pink Floyd “sound”u oluşmaya başladı. ”The Pink Floyd” ismi Pink Anderson ve Floyd Council adlı iki blues sanatçısından gelmektedir.
1966 yılında, genellikle Syd Barret’ın yaptığı saykodelik ve R&B uyarlamaları çaldılar. Yaptıkları underground müzik tarzının duyulmasının ardından 1967 mart ayında ilk single albümleri olan “Arnold Layn”i yayınladılar. Bu albümle İngiltere müzik listelerine 20. sıradan girmeyi başardılar. Arkasından çıkardıkları “See Emily Play” albümüyle listelerde 7 haftada 6. sıraya kadar yükseldiler. Pink Floyd’un ilk uzunçaları “The Piper at the Gates of Dawn”da İngiliz listelerinde aynı başarıyı gösterdi.
Roger Waters uyuşturucu sorunu olan Syd Barret’ın gruptan ayrılmasıyla birlikte, grubun lideri haline geldi. Bu durumun kendi isteğiyle değil, grubun diğer üyelerinin geri çekilmesiyle gerçekleştiğini söyledi. ”The Wall” albümünün yapımı sırasında, bazı şarkıları çalmasını istemediği Richard Wright ile ve sürekli nasıl çalması gerektiği konusunda uyarılarda bulunduğu Nick Mason ile büyük tartışmalar yaşadı. Tartışmalar yüzünden Richard Wright gruptan ayrıldı.
1969 – 1975 yıları arasında Judy Trim ile, 1976 – 1992 yılları arasında, Harry ve India adlarında iki çocuk sahibi olduğu Carolyne Christie ile ve son olarak 1992 – 2001 yılları arasında bir çocuk sahibi olduğu Priscilla Phillips ile evlilikler yaşadı.
1983 yılında bütün şarkıların rüyaymış gibi anlatıldığı ” The Pros and Cons of Hitchhiking” albümünü çıkardı. Bu albüm The final Cut ve The Wall albümlerinin devamı niteliğinde oldu. Bu albümde Eric Clapton grubun solo gitaristliğini üstlendi.
1985 yılında büyük hayranı olduğu John Lennon için, bas gitarist arkadaşı Andy Fairweather-Low ile beraber bir konser düzenledi.
1987 yılında , “The Tide is Turning” isimli şarkı dışında diğer albümleri kadar ilgi toplayamayan “Radio K.A.O.S” albümünü yayınladı.
Roger Waters kulaklarındaki rahatsızlık nedeniyle konserlerde daha rahat şarkı söyleyebilmek için işitme cihazı kullanıyordu ve bas gitarının akordunu grubun klavyecisi Rick Wright’a yaptırıyordu.
Berlin duvarının yıkılmasıyla birlikte, 21 Temmuz 1990’da “The Wall” performansını gerçekleştirdi. 1992 eylülünde üçüncü solo albümü olan ve Jeff Beck, John Patituci, Andy Fairwather-Low, Michael Kamen gibi ünlü müzisyenlerle birlikte çalıştığı “Amused to Death” albümünü yayınladı. Eleştirmenler tarafından Roger Waters’ın en iyi solo albümü kabul edildi. Bu albüm için turneye çıkmak yerine 1993 yılında bir yardım konseri düzenledi. 1990 ve sonrasının büyük bir kısmını Fransız Devrimi’ni anlatan “Ca Ira” operası üzerinde çalışarak geçirdi. Bu opera son halini 2005 yılında aldı.
2003 yılında George Bush ve Tony Blair politikalarını eleştiren” To Kill The Child” ve” Leaving Beirut” isimli iki şarkısını internet üzerinden yayınladı.
Richard Wright, (klavye ve vokal)
Richard (Rick) William Wright; 28 Temmuz 1945 tarihinde İngiltere, Londra’da doğdu. Müzik kariyeri Londra'daki The Regent Street Polytechnic'e girmesi, Roger Waters ve Nick Mason ile tanışması ile başladı, ancak o mimar olmak istemiyordu, tek düşündüğü şey müzik yapmaktı. 6 ay sonra aralarına Syd Barrett’i de alarak bir grup kurdular. Richard Wright okuldan önce piyano, harmonium, harpiscord ve çello çalmayı öğrenmişti, Politeknik'te ise mimari ve müzik bölümlerinde okumaya başladı.
Okulda elektronikle ve elektronik kompozisyonlarla ilgilendi. Özellikle öğretmeni Stockahausen’in yazdıklarıyla. Bu eğitim ve onun yeteneği daha sonraki yıllarda oluşacak Pink Floyd sound'unun ortaya çıkmasında önemli katkılarda bulundu.
Tek ve en önemli ilgi alanının müzik olduğu biliniyor, ancak grubun en karamsar kişisi de olduğu bir gerçek. Kötü çaldığını hissettiği zamanlar her şeyi bırakıp gidebiliyor. Bir zamanlar en büyük amacı bir melletron (Dünyanın en gelişmiş klavyeli enstrümanı) satın alıp müzik deneylerine girişmekti. Sonradan bu amaca erişti. Yüzlerce şarkı sözü yazmış, bir o kadar da beste yapmış fakat tümünü yaptıktan sonra değersiz olduklarını düşünüp çekmeceye kaldırmıştır hep. Rick' in en büyük tutkusu fırsat bulduğu zaman yat ile gezintiye çıkmak.
Richard Wright 15 Eylül 2008 tarihinde kanser yüzünden 63 yaşında hayatını kaybetti.
David Gilmour, (Gitarist ve vokalist)
David Gilmour 6 Mart 1946’da İngiltere, Grantchester’da doğdu. Babası bir genetik doktoruydu. Annesinin tüm ilgi alanı ise gitar çalmaya uğraşan oğluydu. 13 yaşındayken komşuları tarafından hediye edilen bir klasik gitar ile müzik hayatı başladı. Çevresinde mükemmel ritm duygusu ve gitara olan hakimiyeti ile dikkat çekiyordu.
O yıllarda okul, Syd Barrett gibi David Gilmour’u da sıkıyordu. Syd Barrett’dan çok daha iyi bir gitarist olan David Gilmour, ona ilk gitar dersini veren kişidir. David Gilmour’un gitara karşı olağanüstü bir yeteneği vardı, ama Syd’in de inanılmaz dehası. Bu ikili zamanla halef selef oldular ve birçok eleştirmen tarafından birbirleriyle karşılaştırıldılar.
Syd Barrett'in ilk bestelerini yapmaya başladığında David Gilmour, Joker’s Wild isimli bir grupta çalıyordu, bu grupla birlikte Fransa’da bir yıl kaldı, sonra İngiltere’ye döndü, grup dağılmıştı ve o beş parasızdı. Uzun zamandan beri Syd Barrett’i görmemişti, diğerlerini ise hiç tanımıyordu, Pink Floyd bu arada epey yol almıştı ve Syd Barrett artık gruptan kopuyordu, böylece David Gilmour, Pink Floyd’un beşinci elemanı olarak gruba katıldı.
David Gilmour' in en önemli hobisi uçmak; bunun dışında model uçak koleksiyonu ile ilgileniyor ve çeşitli havacılık gösterilerine katılıyor. İki kez evlenen David Gilmour 3'ü eski eşinden olmak üzere 7 çocuk babasıdır.
Kaynak:Biyografi.info
Pink Floyd için yapılan aramalar
Pink Floyd, Pink Floyd biyografi, Pink Floyd hayatı, Pink Floyd özgeçmişi, Pink Floyd hakkında, Pink Floyd doğum yeri, Pink Floyd fotoğraf, Pink Floyd video, Pink Floyd resim, Pink Floyd kimdir?, Pink Floyd kaç yaşında?, Pink Floyd nereli, Pink Floyd memleketi
- Pavel Durov 15 Kasım
- Aleksandr Lukaşenko 14 Kasım
- Cihat Aral 11 Kasım
- Şimal 10 Kasım
- Edi Rama 09 Kasım
- Ayşe Egesoy 08 Kasım
- Victor Osimhen 07 Kasım
- Richard Gere 25
- Recep Tayyip Erdoğan 24
- Alexis Bledel 18
- Yaşar Kemal 16
- Banu Alkan 14
- Nurgül Yeşilçay 14
- Yusuf Taha Lüleci 14
- Scarlett Johansson 13
- Colin Farrell 12
- Jude Law 12
- Ebru Gündeş 11
- George Washington 11
- Kıvanç Tatlıtuğ 11
- Sadettin Ökten 11
- Işıl Açıkkar 10