Dubai

Dubai

Arap Yarımadası'nda Birleşik Arap Emirliklerini oluşturan yedi emirlikten birisidir. Emirliğin yönetim biçimini ve kapladığı tüm alanı ifade eden Dubai Emirliği'nden; Dubai Kenti tanımlaması ile ayırt edilir. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Abu Dabi, Dubai, Acman, Füceyre, Resü'l-Hayme, Şarika ve Ummül-Kayveyn adlı yedi emirlikten oluşmaktadır.

Yakın geçmişe kadar küçük bir sahil kasabası olan Dubai, Arap Yarımadası’nda bulunan Birleşik Arap Emirlikleri’nin yedi emirliğinden biridir. 1968 yılına kadar İngiltere’nin himayesi altında bulunan emirlik, 1969 yılında bağımsızlığını kazanmıştır. Abu Dabi de dahil olmak üzere çevresindeki diğer altı emirlik ile Birleşik Arap Emirlikleri'nin bir parçası olmuştur.

Dubai Emiri aynı zamanda Birleşik Arap Emirlikleri Emiri'nin de yardımcısı konumundadır. Abu Dabi ve Dubai, diğer emirliklerden farklı olarak, ulusal mecliste emirlikleri ilgilendiren kararları veto etme hakkına sahiptir. Ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşlarına da "Emirati" denilmektedir.

Dubai'de bilinen ilk yerleşim 18. yüzyıla dayanmaktadır. Bu dönemde bir kabile kasabası olarak kurulan Dubai, yıllar boyunca yerlilerin balıkçılık ve benzeri faaliyetlerle geçindiği küçük bir şehir olmuştur. 19. yüzyılın sonlarına doğru ise İngiltere, Dubai'yi koruması altına almıştır. 20. yüzyılda,İran'a yakın bir konumda olduğu için şehir bir ticaret şehri olarak önem kazanmaya başlamıştır.

Ayrıca Dubai kıyılarından toplanan inci şehrin en önemli geçim kaynaklarından birisi olmuştur. İnci üretimi ve ticaretiyle özdeşleşen şehir 1930'larda yaşanan Büyük Buhran nedeniyle ekonomi açısından zor dönemler geçirmiştir. Günümüzde inşaat ve havayolu sektörlerinde yapılan atılımların da etkisiyle hızla gelişen bir ekonomiye sahiptir. Ayrıca Dubai, Orta Doğu'nun en pahalı şehridir ve dünya sıralamalarında da üst sıralardadır.

Tarihi açıdan çok zengin bir bölge olmayan Dubai modern yapısıyla dünya çapında ön plana çıkan bir şehirdir. Bölge topraklarında petrol bulunmasıyla 1969 yılından sonra hızla zenginleşerek turizm, ticaret ve alışveriş kenti haline gelmiştir. Özellikle 1990'lardan sonra şehirde başlayan inşaat çalışmaları sayesinde şehir adeta baştan yaratılmıştır.

Dünyanın en yüksek yapısı olan Burj Khalifa yani (Burç Halife), yedi yıldızlı otel Burj Al Arab da dahil olmak üzere gökdelen ve şık binalarıyla gezilecek pek çok yere sahiptir. Dubai Mall gibi büyük alışveriş merkezlerine sahip olduğu için alışveriş konusunda, Jumeirah gibi temiz plajlara sahip olduğu için de deniz turizmi konusunda dünyanın popüler destinasyonlarından birisi olmuştur. Son yıllarda şehirde açılan lüks restoranlar sayesinde de konusunda da büyük gelişmeler yaşanmaktadır. Şehrin modern yaşamın yanı sıra şehirde Orta Doğu kültürüne ait detaylar da görmek mümkündür. Lüks yatların yanında abra denilen eski balıkçı tekneleri, alışveriş merkezlerinin yanında baharat çarşıları da bulunur.

Dubai'nin zenginliği sokakta yürürken fark edilebilir. Altın kaplama arabalar, altın otomatları, içinde altın parçaları bulunan yemekler gibi detayları gözlemlemek mümkündür.

Petrol üretiminin ve ticaretinin yarattığı istihdam nedeniyle Orta Doğu ve Asya'dan yüzlerce insan Dubai'ye göç etmeye başlamıştır. 60'ların sonu ve 70'lerin başında Lübnan İç Savaşı gibi olaylar nedeniyle de güvenli ve zengin bir nokta olarak görülen Dubai Emirliği'nin nüfusu bir anda üç kat artmıştır.

Bugün Dubai, Basra Körfezi’nin sürekli gelişmekte olan iki milyondan fazla nüfusa sahip
bir metropolüdür. Bu nüfusun büyük çoğunluğunu göçmenler oluşturmaktadır ve Dubai’de Birleşik Arap Emirlikleri’nin yerli vatandaşları ise sadece 17% civarındadır. Birçok milletten insanın yaşadığı şehir oldukça kozmopolit bir yapıya sahiptir.

Kentin nüfusunun yarısını Hintliler oluşturmaktadır. Pakistanlılar, Filipinliler, Sri Lankalılar, Bangladeşliler ve Amerikalılar en büyük göçmen gruplardır.

Dubai'nin çok kültürlü yapısı ve bir turizm kenti olması her alanda gözlemlenebilmektedir. Ülkenin resmi dili Arapça olsa da günlük hayatta İngilizce'den Hintçe'ye birçok farklı dil kullanılmaktadır. Ziyaret edilen hemen hemen her noktada İngilizce konuşarak rahatça iletişim kurulabilmektedir. Ayrıca şehirdeki tabelaların altında İngilizce açıklamalar da bulunmaktadır.

Öte yandan farklı coğrafyalardan gelen göçmenler özellikle mutfak kültürlerini de Dubai'ye taşımıştır. Şehrin farklı noktalarında farklı mutfaklara ait restoranlar bulmak mümkündür. Dubai'nin yöresel mutfağı çok zengin değildir ancak kozmopolit yapısı sayesinde hemen hemen her mutfağa yönelik restoranlar vardır. Hintli göçmenlerin çok olması nedeniyle Hint restoranları çok sayıdadır