Alman raportör: ''Türkiye'ye özel ortaklık verilmeli''
2007-04-22
Avrupa Parlamentosu Bölgesel Kalkınma Komisyonu'nda, raportör Alman Hıristiyan Demokrat Markus Pieper'in kaleme aldığı "Genişlemenin AB Bölgesel Politikalarına Etkisi" konulu raporda, Türkiye’nin AB’ye üye olması halinde yapısal fonun yüzde 23’ünü alacağı, Türkiye’ye tam üyelik yerine özel bir ortaklık verilmesi gerektiği öne sürüldü.
Avrupa Parlamentosu Bölgesel Kalkınma Komisyonu'nda, raportör Alman Hıristiyan Demokrat Markus Pieper'in kaleme aldığı "Genişlemenin AB Bölgesel Politikalarına Etkisi" konulu raporda, Türkiye’nin AB’ye üye olması halinde yapısal fonun yüzde 23’ünü alacağı, Türkiye’ye tam üyelik yerine özel bir ortaklık verilmesi gerektiği öne sürüldü.
Pieper’in raporunda, Romanya ve Bulgaristan’ın Avrupa Birliği (AB) üyesi olmasıyla, Birliğin nüfusunun yüzde 6 arttığı, kişi başına düşen Gayrısafi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 5 düştüğü kaydedildi. Halen AB tüm üyelik müzakerelerini sürdüren Hırvatistan’ın, Birliğe üye olmasıyla Avrupa Birliği’nin alan olarak yüzde 1.3, nüfus olarak binde 9 artacağı, kişi başına düşen Gayrısafi Yurt İçi Hasıla’nın ise binde 6 azalacağı ifade edildi.
“TÜRKİYE İLE AB NÜFUSU YÜZDE 15 ARTACAK”
ABHaber.com sitesinde yayınlanan raporda, Türkiye’nin AB üyesi olması halinde de Avrupa Birliği’nin mevcut sınırlarının yüzde 18.3, nüfusunun ise yüzde 14.7 artacağı buna karşın kişi başına düşen Gayrısafi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 10.5 azalacağı vurgulandı.
Türkiye’nin AB üyeliğinin etkilerinin diğer adaylardan farklı olacağı iddia edilen raporda, Türkiye'ye özel ortaklık teklif edildi. Rapor, AB'nin bölgesel politikalarının, aday ülkenin politik gelişmesine bağlı olarak özel ortaklık biçiminde bir AB üyeliği veya AB ile geliştirilmiş ekonomik bölge üyeliği öngörülebileceği ifade edildi.
“TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİÐİ FARKLI SONUÇLAR DOÐURACAK”
Raporun gerekçeli bölümünde de “Türkiye'nin AB üyeliği farklı sonuçlar doğuracak. Türkiye her konuda özel bir ülke. Tahminlere göre Türkiye, AB üyesi olursa AB yapısal fonunun her yıl yüzde 23'ünü alacak. Bunun için de 6 milyar Euroluk transfer gerekecek” ifadeleri yer aldı.
Raporda, “2025 yılında Türkiye yapısal fondan 26 milyar Euro para alabilecek. Avrupa Komisyonu müzakere süreci sırasında ön katılım süreci ile tam üyelik arasında Türkiye'ye alternatif seçenekler geliştirmelidir. Bu kapsamda özel AB üyeliği veya geliştirilmiş serbest ticaret bölgesi üyeliği olabilir. AB bölgesel fonu tamamen Türkiye ile yapılan müzakere sürecinin dışına alınmalıdır, bu çerçevede ayrıca geliştirilmiş komşuluk politikası öngörülmedir” denildi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Bölgesel Kalkınma Komisyonu'nda kabul edilen raporun gelecek hafta AP Genel Kurulu'nda ele alındıktan sonra oylanarak kabul edilmesi bekleniyor. Rapora, AP Yeşiller Grubu başta olmak üzere, Liberal ve Sosyalistler'den de itiraz geldiği belirtiliyor.
Avrupa Parlamentosu Bölgesel Kalkınma Komisyonu'nda, raportör Alman Hıristiyan Demokrat Markus Pieper'in kaleme aldığı "Genişlemenin AB Bölgesel Politikalarına Etkisi" konulu raporda, Türkiye’nin AB’ye üye olması halinde yapısal fonun yüzde 23’ünü alacağı, Türkiye’ye tam üyelik yerine özel bir ortaklık verilmesi gerektiği öne sürüldü.
Pieper’in raporunda, Romanya ve Bulgaristan’ın Avrupa Birliği (AB) üyesi olmasıyla, Birliğin nüfusunun yüzde 6 arttığı, kişi başına düşen Gayrısafi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 5 düştüğü kaydedildi. Halen AB tüm üyelik müzakerelerini sürdüren Hırvatistan’ın, Birliğe üye olmasıyla Avrupa Birliği’nin alan olarak yüzde 1.3, nüfus olarak binde 9 artacağı, kişi başına düşen Gayrısafi Yurt İçi Hasıla’nın ise binde 6 azalacağı ifade edildi.
“TÜRKİYE İLE AB NÜFUSU YÜZDE 15 ARTACAK”
ABHaber.com sitesinde yayınlanan raporda, Türkiye’nin AB üyesi olması halinde de Avrupa Birliği’nin mevcut sınırlarının yüzde 18.3, nüfusunun ise yüzde 14.7 artacağı buna karşın kişi başına düşen Gayrısafi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 10.5 azalacağı vurgulandı.
Türkiye’nin AB üyeliğinin etkilerinin diğer adaylardan farklı olacağı iddia edilen raporda, Türkiye'ye özel ortaklık teklif edildi. Rapor, AB'nin bölgesel politikalarının, aday ülkenin politik gelişmesine bağlı olarak özel ortaklık biçiminde bir AB üyeliği veya AB ile geliştirilmiş ekonomik bölge üyeliği öngörülebileceği ifade edildi.
“TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİÐİ FARKLI SONUÇLAR DOÐURACAK”
Raporun gerekçeli bölümünde de “Türkiye'nin AB üyeliği farklı sonuçlar doğuracak. Türkiye her konuda özel bir ülke. Tahminlere göre Türkiye, AB üyesi olursa AB yapısal fonunun her yıl yüzde 23'ünü alacak. Bunun için de 6 milyar Euroluk transfer gerekecek” ifadeleri yer aldı.
Raporda, “2025 yılında Türkiye yapısal fondan 26 milyar Euro para alabilecek. Avrupa Komisyonu müzakere süreci sırasında ön katılım süreci ile tam üyelik arasında Türkiye'ye alternatif seçenekler geliştirmelidir. Bu kapsamda özel AB üyeliği veya geliştirilmiş serbest ticaret bölgesi üyeliği olabilir. AB bölgesel fonu tamamen Türkiye ile yapılan müzakere sürecinin dışına alınmalıdır, bu çerçevede ayrıca geliştirilmiş komşuluk politikası öngörülmedir” denildi.
Avrupa Parlamentosu (AP) Bölgesel Kalkınma Komisyonu'nda kabul edilen raporun gelecek hafta AP Genel Kurulu'nda ele alındıktan sonra oylanarak kabul edilmesi bekleniyor. Rapora, AP Yeşiller Grubu başta olmak üzere, Liberal ve Sosyalistler'den de itiraz geldiği belirtiliyor.
- Okan Demir 18 Aralık
- Süleyman Saim Tekcan 18 Aralık
- Reshad Strik 16 Aralık
- Derya Uluğ 15 Aralık
- Balım Sultan 12 Aralık
- Charles Leclerc 10 Aralık
- Aka Gündüz Temur 09 Aralık
- John Napier 1227
- Vahe Kılıçarslan 501
- Okan Demir 297
- Hakan Fidan 248
- Nadide Sultan 223
- Emrah Lafçı 196
- Umut Eker 131
- Mustafa Karataş 77
- Erol Mütercimler 75
- İvana Sert 64
- Armağan Çağlayan 55
- Ercument Karacan 55
- Nevzat Demir 53
- Taha Özer 52
- Samet Güzel 51
- Vahe Kılıçarslan 501
- Umut Eker 131
- Emrah Lafçı 196
- Hakan Fidan 248
- Erol Mütercimler 75
- Mustafa Karataş 77
- Nadide Sultan 223
- Samet Güzel 51
- İvana Sert 64
- Armağan Çağlayan 55