Tüzmen: ''Irak'la ticareti gözardı edebiliriz''
2007-01-30
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Irak ulusal petrol şirketi Somo’nun, bu ülkeye akaryakıt taşıyan Türk şirketlerinden, Kuzey Irak’tan izin almalarını istemesine karşılık verirken, Irak ile dış ticaretin toplam içinde yüzde 1’lik paya sahip olduğunu belirterek, ticareti gözden çıkarabileceği mesajını verdi.
Irak ile savaş öncesi, sırası ve sonrasında hiçbir ülkenin yapmadığı kadar ticaret yaptıklarını belirterek, karşı tarafı ahde vefaya davet eden Tüzmen, “Ciddi devletler attıkları imzanın arkasında durur. Irak hükümetinden de imzasının arkasında durmasını bekliyoruz” dedi.
Tüzmen, Libya’ya gerçekleştireceği seyahat ile ilgili düzenlediği basın toplantısında, akaryakıt sevkiyatı krizine ilişkin soruları yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Irak’tan bir yazı gelmediği açıklamasının sorulması üzerine Tüzmen, Irak devletinden gelen reszmi bir yazı olmadığını, Somo’dan şirketlere gelen yazılar bulunduğunu belirtti. “Başbakanımızın da dediği gibi tamamıyla bizim muhatabımız merkez hükümettir, Irak hükümetidir” diyen Tüzmen, olaydan 11 Ocak’ta, şirketlerin yazı geldiğini iletmesi ile haberdar olduklarını söyledi.
KARŞIDA KİMSE YOK
1997 yılında Dış Ticaret’te müsteşar yardımcısı olmasından bu yana, 10 yıldır, Irak Petrol Bakanlığı ve Somo ile çalıştığını kaydeden Tüzmen, “Somo’nun hiç bu kadar başıboş bir dönem yaşadığını biz görmedik. Arkadaşlarımız defalarca aradılar. Cep telefonları var, birbirleriyle bugüne kadar çok iyi görüşmeler yaparlardı. Hiç kimse yok karşıda” diye konuştu. Devletin çeşitli birimleriyle konuyu değerlendirdiklerini vurgulayan Tüzmen, mesajların doğruluğu konusunda teyit almaya çalıştıklarını ifade etti. Tüm girişimlere rağmen bugüne kadar Somo’da kimseyle görüşemediklerini kaydeden Tüzmen, “Eğer Türkiye denenmek isteniyorsa, test edilmek isteniyorsa, bu tip oldu-bittilere karşı bedeli ağır olur, dedik ve nitekim de çalışmalarımızı o konuda yoğunlaştırdık” dedi.
“CİDDİ DEVLET İMZASININ ARKASINDA DURUR”
Geçen Kasım ayında, Irak ile Karma Ekonomik Komisyon toplantısı yaptıklarını anımsatan Tüzmen, Irak Petrol Bakanı ile imza attıkları anlaşmalara işaret ederek, “Karşıda ciddi bir devlet varsa mutlaka attığı imzanın arkasında durmak zorundadır. Biz ona göre iş yapıyoruz., biz ticaretimizi ona göre yönlendiriyoruz” diye konuştu. Irak merkez hükümeti ve Somo’nun bu şekilde bütün anlaşmalarda imzası olduğunun altını çizen Tüzmen, Başbakan Erdoğan’ın Irak Başbakanı Maliki ile yapmış olduğu görüşmede de konunun aynı şekilde teyit edildiğini bildirdi. Irak mevzuatına göre, Irak merkez hükümeti ve Somo dışında bir kurum veya kuruluştan petrol ticareti yapılamayacağına işaret eden Tüzmen, Türkiye’nin savaş öncesi, sırası ve sonrasında Irak halkının yanında olduğunu kaydetti. 1990’larda Irak’ın dış ticaretin durduğunu anımsatan Tüzmen, şöyle konuştu:
AHDE VEFA UYARISI
“Büyük riskleri de üzerimize alarak, sırf oradaki halkın gelir seviyesinin artırılması amacıyla ticaret başlattık. Ticareti döndürdük, bütün bu hale getirdik. Ondan sonra ama olaylar gördüğünüz gibi gerçekleşiyor. Bu ticaretin dünyada örneği de yok. Biz bunu her şeye rağmen yaptık. Dünyanın neresine bakıyorsunuz tekerlekli boru hattı var. Bir tek biz Irak’la tekerlekli boru hattı yapmışız. Tırları kullanıyoruz karşılıklı petrol sevkıyatında. Bu iş rasyonel olsa, bu kadar efektif olsa bütün dünya bu işi bu yöne taşır. Ama biz burada ticaret gelişsin, karşılıklı olarak ticareti artıralım, gerçekten insanlar sıkıntı çekmesin diye birtakım tedbirler aldık ve bu şekilde çalışmaya devam ettik. Tabii açık söylemek gerekirse son dönemde yapılanlar yani anlaşmalardaki imzaların arkasında durulmaması., atılan imzalara sadık kalınmaması bizim birtakım politikalarımızı tekrar gözden geçirmemize neden oluyor. Biz Irak’ın anlaşmalarda attığı imzaya sadık kalmasını bekliyoruz. Zaten Irak attığı imzalara tam olarak uyarsa hiçbir sorun da kalmaz. Rahatlıkla bu da çözülmüş olur.”
POLİTİKA DEÐİŞİKLİÐİ GÖRÜNÜYOR
Sınır kapısının kapatılıp kapatılmayacağına ilişkin soruya karşılık Tüzmen, karşı tarafta ciddi bir devlet, muhatap bulunmasını istediklerini belirterek, “Bizler çünkü atılan imzaların arkasındayız. Bugüne kadar yaptığımız bütün anlaşmalarda attığımız imzanın arkasında durduk. Ne söylediysek onu yaptık. Karşı taraf, tek taraflı olarak böyle bir karar aldıysa, firmalara bu tip yazılar gönderdiyse (ki gördünüz gibi resmi bir yazı yok, firmalara gönderilen Somon’un yazıları var), ortada bir politika değişikliği olduğu gözüküyor Irak’ta. Irak merkezi hükümetinin bu konuda açıklamalarını bekliyoruz” diye konuştu. Cevap almak için bizzat ağır dille bir mektup da yazdığını kaydeden Tüzmen, “O mektupta her şey açık. Karşı taraftan hala o mektuba da bir cevap bekliyoruz” dedi. Tüzmen, bekle-gör politikası uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin soruya, “Hayır, biz hiçbir zaman beklemeyiz. Bizi bilirsiniz, biz konuştuğumuz zaman mutlaka konuştuğumuz şeyleri yaparız, yaptığımız şeyleri de konuşuruz” yanıtını verdi.
“İMZA SAHTE Mİ DİYE ARAŞTIRDIK”
Anlaşmaların iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin soruya karşılık Tüzmen, mevcut olan anlaşmalar hükmünde çalışmalarına devam ettiklerini söyledi. Farklı birimlerden farklı yazıların uçuştuğunu b elirten Tüzmen, “Yazılar acaba doğru, mu imzalar mı karıştı, başka sahte imza falan mı var diye arkadaşlar araştırma yaptılar” dedi.
Türkiye üzerinden yapılan et ithalatında da ürün alımının durduğu yönündeki haberleri değerlendiren Tüzmen, tüm ticaret dallarında çalışmaları aynı şekilde götürmeye gayret ettiklerini bildirdi. Irak’ta yaşanan sıkıntıların da farkında olduklarını ifade eden Tüzmen, “Ama yine de bir devlet düzeninin olması lazım. Sabah kim erken kalkarsa, ona göre karar veriyorsa, erken kalkanın daha önce başkaları kalkmadan harçları artırması veya gümrük kapılarında ‘Bugün biz keyfen bu malları almayacağız’ demesi gibi açıklamalar yapılıyorsa.. Türkiye büyük bir devlet, Türk Milleti büyük bir millet. Dolayısıyla bizim de sabrımızın belli bir noktası var. Biz elimizden gelen gayreti göstermeye çalıştık. Bu konularda bence test edilmemesi lazım” diye konuştu.
“YÜZDE 1’LİK ORANI DEÐERLENDİRSİNLER”
Türkiye’nin 220 milyar dolarlık dış ticaretinin 2.7 milyar dolar ile yüzde 1.2’sinin Irak ile olduğunun altını çizen Tüzmen, şunları söyledi:
“Irak’la ticaret bizim için önemli. Ancak ırakla ticaretimiz yaşanan bütün sıkıntılara rağmen sıfır noktasından aldık, 3 milyar dolarlar seviyesine getirdik. Geçen sene yaşananlardan dolayı biraz azaldı. Şu anda 2.7 milyar dolar dış ticaretimiz var. 2.7 milyar doları, 220 milyar dolara bölerseniz yaklaşık yüzde 1.2’lik bir oran bulursunuz. Yani Türkiye gibi bir ülkenin 220 milyar dolar dış ticareti içerisinde Irak’la olan ticareti Türkiye’nin dış ticaretinin sadece yüzde 1.2’sidir. Yüzde 1’lik bir ticaretimiz vardır. Karşı tarafın bunu da değerlendirmesi gerekir.”
Tüzmen, “Yüzde 1 vurgunuz, ticaretten vazgeçebileceğiniz anlamına mı geliyor?” sorusunu,
“Değerlendirmelerinde bunu da dikkate almalarında yarar var” diye yanıtladı..
Görüşmek için herkese kapılarının açık olduğunu belirterek, Talabani 10 bakanı ile geldiği zaman birlikte anlaşmalar hazırladıklarını anımsatan Tüzmen, “Bizim anlaşmalar var, bu anlaşmaların altında o devlet adamlarının imzaları var. Ciddi devlet adamlarının ciddiyetini bekliyoruz biz” dedi.
1 MİLYAR DOLAR ALACAK VAR
Irak ile çeşitli dönemlerde sıkıntılar yaşandığına işaret eden Tüzmen, Türkiye’nin halen 1 milyar dolar alacağın olduğunun altını çizerek, “Irak’la yaptığımız ticarette biz bunu nereye kadar daha uzatabiliriz” diye konuştu.
Habur’da mevcut durumun iyi olduğunu, iniş-çıkışlar yaşanabileceğini söyleyen Tüzmen, Habur dışında açılması tasarlanan iki kapı için de Irak’ın girişimde bulunmasını beklediklerini bildirdi. Tüzmen, “Ciddi devlet attığı imzaya sadıktır. Anlaşmalar tek taraflı ortadan kaldırılmaz” vurgusunu da yaptı.
Irak ile savaş öncesi, sırası ve sonrasında hiçbir ülkenin yapmadığı kadar ticaret yaptıklarını belirterek, karşı tarafı ahde vefaya davet eden Tüzmen, “Ciddi devletler attıkları imzanın arkasında durur. Irak hükümetinden de imzasının arkasında durmasını bekliyoruz” dedi.
Tüzmen, Libya’ya gerçekleştireceği seyahat ile ilgili düzenlediği basın toplantısında, akaryakıt sevkiyatı krizine ilişkin soruları yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Irak’tan bir yazı gelmediği açıklamasının sorulması üzerine Tüzmen, Irak devletinden gelen reszmi bir yazı olmadığını, Somo’dan şirketlere gelen yazılar bulunduğunu belirtti. “Başbakanımızın da dediği gibi tamamıyla bizim muhatabımız merkez hükümettir, Irak hükümetidir” diyen Tüzmen, olaydan 11 Ocak’ta, şirketlerin yazı geldiğini iletmesi ile haberdar olduklarını söyledi.
KARŞIDA KİMSE YOK
1997 yılında Dış Ticaret’te müsteşar yardımcısı olmasından bu yana, 10 yıldır, Irak Petrol Bakanlığı ve Somo ile çalıştığını kaydeden Tüzmen, “Somo’nun hiç bu kadar başıboş bir dönem yaşadığını biz görmedik. Arkadaşlarımız defalarca aradılar. Cep telefonları var, birbirleriyle bugüne kadar çok iyi görüşmeler yaparlardı. Hiç kimse yok karşıda” diye konuştu. Devletin çeşitli birimleriyle konuyu değerlendirdiklerini vurgulayan Tüzmen, mesajların doğruluğu konusunda teyit almaya çalıştıklarını ifade etti. Tüm girişimlere rağmen bugüne kadar Somo’da kimseyle görüşemediklerini kaydeden Tüzmen, “Eğer Türkiye denenmek isteniyorsa, test edilmek isteniyorsa, bu tip oldu-bittilere karşı bedeli ağır olur, dedik ve nitekim de çalışmalarımızı o konuda yoğunlaştırdık” dedi.
“CİDDİ DEVLET İMZASININ ARKASINDA DURUR”
Geçen Kasım ayında, Irak ile Karma Ekonomik Komisyon toplantısı yaptıklarını anımsatan Tüzmen, Irak Petrol Bakanı ile imza attıkları anlaşmalara işaret ederek, “Karşıda ciddi bir devlet varsa mutlaka attığı imzanın arkasında durmak zorundadır. Biz ona göre iş yapıyoruz., biz ticaretimizi ona göre yönlendiriyoruz” diye konuştu. Irak merkez hükümeti ve Somo’nun bu şekilde bütün anlaşmalarda imzası olduğunun altını çizen Tüzmen, Başbakan Erdoğan’ın Irak Başbakanı Maliki ile yapmış olduğu görüşmede de konunun aynı şekilde teyit edildiğini bildirdi. Irak mevzuatına göre, Irak merkez hükümeti ve Somo dışında bir kurum veya kuruluştan petrol ticareti yapılamayacağına işaret eden Tüzmen, Türkiye’nin savaş öncesi, sırası ve sonrasında Irak halkının yanında olduğunu kaydetti. 1990’larda Irak’ın dış ticaretin durduğunu anımsatan Tüzmen, şöyle konuştu:
AHDE VEFA UYARISI
“Büyük riskleri de üzerimize alarak, sırf oradaki halkın gelir seviyesinin artırılması amacıyla ticaret başlattık. Ticareti döndürdük, bütün bu hale getirdik. Ondan sonra ama olaylar gördüğünüz gibi gerçekleşiyor. Bu ticaretin dünyada örneği de yok. Biz bunu her şeye rağmen yaptık. Dünyanın neresine bakıyorsunuz tekerlekli boru hattı var. Bir tek biz Irak’la tekerlekli boru hattı yapmışız. Tırları kullanıyoruz karşılıklı petrol sevkıyatında. Bu iş rasyonel olsa, bu kadar efektif olsa bütün dünya bu işi bu yöne taşır. Ama biz burada ticaret gelişsin, karşılıklı olarak ticareti artıralım, gerçekten insanlar sıkıntı çekmesin diye birtakım tedbirler aldık ve bu şekilde çalışmaya devam ettik. Tabii açık söylemek gerekirse son dönemde yapılanlar yani anlaşmalardaki imzaların arkasında durulmaması., atılan imzalara sadık kalınmaması bizim birtakım politikalarımızı tekrar gözden geçirmemize neden oluyor. Biz Irak’ın anlaşmalarda attığı imzaya sadık kalmasını bekliyoruz. Zaten Irak attığı imzalara tam olarak uyarsa hiçbir sorun da kalmaz. Rahatlıkla bu da çözülmüş olur.”
POLİTİKA DEÐİŞİKLİÐİ GÖRÜNÜYOR
Sınır kapısının kapatılıp kapatılmayacağına ilişkin soruya karşılık Tüzmen, karşı tarafta ciddi bir devlet, muhatap bulunmasını istediklerini belirterek, “Bizler çünkü atılan imzaların arkasındayız. Bugüne kadar yaptığımız bütün anlaşmalarda attığımız imzanın arkasında durduk. Ne söylediysek onu yaptık. Karşı taraf, tek taraflı olarak böyle bir karar aldıysa, firmalara bu tip yazılar gönderdiyse (ki gördünüz gibi resmi bir yazı yok, firmalara gönderilen Somon’un yazıları var), ortada bir politika değişikliği olduğu gözüküyor Irak’ta. Irak merkezi hükümetinin bu konuda açıklamalarını bekliyoruz” diye konuştu. Cevap almak için bizzat ağır dille bir mektup da yazdığını kaydeden Tüzmen, “O mektupta her şey açık. Karşı taraftan hala o mektuba da bir cevap bekliyoruz” dedi. Tüzmen, bekle-gör politikası uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin soruya, “Hayır, biz hiçbir zaman beklemeyiz. Bizi bilirsiniz, biz konuştuğumuz zaman mutlaka konuştuğumuz şeyleri yaparız, yaptığımız şeyleri de konuşuruz” yanıtını verdi.
“İMZA SAHTE Mİ DİYE ARAŞTIRDIK”
Anlaşmaların iptal edilip edilmeyeceğine ilişkin soruya karşılık Tüzmen, mevcut olan anlaşmalar hükmünde çalışmalarına devam ettiklerini söyledi. Farklı birimlerden farklı yazıların uçuştuğunu b elirten Tüzmen, “Yazılar acaba doğru, mu imzalar mı karıştı, başka sahte imza falan mı var diye arkadaşlar araştırma yaptılar” dedi.
Türkiye üzerinden yapılan et ithalatında da ürün alımının durduğu yönündeki haberleri değerlendiren Tüzmen, tüm ticaret dallarında çalışmaları aynı şekilde götürmeye gayret ettiklerini bildirdi. Irak’ta yaşanan sıkıntıların da farkında olduklarını ifade eden Tüzmen, “Ama yine de bir devlet düzeninin olması lazım. Sabah kim erken kalkarsa, ona göre karar veriyorsa, erken kalkanın daha önce başkaları kalkmadan harçları artırması veya gümrük kapılarında ‘Bugün biz keyfen bu malları almayacağız’ demesi gibi açıklamalar yapılıyorsa.. Türkiye büyük bir devlet, Türk Milleti büyük bir millet. Dolayısıyla bizim de sabrımızın belli bir noktası var. Biz elimizden gelen gayreti göstermeye çalıştık. Bu konularda bence test edilmemesi lazım” diye konuştu.
“YÜZDE 1’LİK ORANI DEÐERLENDİRSİNLER”
Türkiye’nin 220 milyar dolarlık dış ticaretinin 2.7 milyar dolar ile yüzde 1.2’sinin Irak ile olduğunun altını çizen Tüzmen, şunları söyledi:
“Irak’la ticaret bizim için önemli. Ancak ırakla ticaretimiz yaşanan bütün sıkıntılara rağmen sıfır noktasından aldık, 3 milyar dolarlar seviyesine getirdik. Geçen sene yaşananlardan dolayı biraz azaldı. Şu anda 2.7 milyar dolar dış ticaretimiz var. 2.7 milyar doları, 220 milyar dolara bölerseniz yaklaşık yüzde 1.2’lik bir oran bulursunuz. Yani Türkiye gibi bir ülkenin 220 milyar dolar dış ticareti içerisinde Irak’la olan ticareti Türkiye’nin dış ticaretinin sadece yüzde 1.2’sidir. Yüzde 1’lik bir ticaretimiz vardır. Karşı tarafın bunu da değerlendirmesi gerekir.”
Tüzmen, “Yüzde 1 vurgunuz, ticaretten vazgeçebileceğiniz anlamına mı geliyor?” sorusunu,
“Değerlendirmelerinde bunu da dikkate almalarında yarar var” diye yanıtladı..
Görüşmek için herkese kapılarının açık olduğunu belirterek, Talabani 10 bakanı ile geldiği zaman birlikte anlaşmalar hazırladıklarını anımsatan Tüzmen, “Bizim anlaşmalar var, bu anlaşmaların altında o devlet adamlarının imzaları var. Ciddi devlet adamlarının ciddiyetini bekliyoruz biz” dedi.
1 MİLYAR DOLAR ALACAK VAR
Irak ile çeşitli dönemlerde sıkıntılar yaşandığına işaret eden Tüzmen, Türkiye’nin halen 1 milyar dolar alacağın olduğunun altını çizerek, “Irak’la yaptığımız ticarette biz bunu nereye kadar daha uzatabiliriz” diye konuştu.
Habur’da mevcut durumun iyi olduğunu, iniş-çıkışlar yaşanabileceğini söyleyen Tüzmen, Habur dışında açılması tasarlanan iki kapı için de Irak’ın girişimde bulunmasını beklediklerini bildirdi. Tüzmen, “Ciddi devlet attığı imzaya sadıktır. Anlaşmalar tek taraflı ortadan kaldırılmaz” vurgusunu da yaptı.
- Okan Demir 18 Aralık
- Süleyman Saim Tekcan 18 Aralık
- Reshad Strik 16 Aralık
- Derya Uluğ 15 Aralık
- Balım Sultan 12 Aralık
- Charles Leclerc 10 Aralık
- Aka Gündüz Temur 09 Aralık
- Colin Farrell 21
- Sanem Çelik 21
- Yağız Aydoğan 21
- Safiye Soyman 19
- Yeşim Salkım 19
- Hasan Arat 18
- Brad Pitt 16
- Okan Demir 16
- Josh Holloway 15
- Scott Adkins 15
- Muharrem İnce 14
- Albert Einstein 13
- Kamran Usluer 13
- Murat Başoğlu 13
- Panço Villa 13