Alan Parker

Ä°ngiliz yönetmen. senarist, yapımcı ve aktör. Director's Guild of Great Britain’in kurucularından biri olan Parker’ın baÅŸarısı ülkesi Ä°ngiltere sınırları dışına çıkmış, Hollywood’un aranan yönetmenlerinden biri olmuÅŸtur. Birdy, Fame, Evita, Angela's Ashes ve The Life of David Gale yönetmenin önemli filmlerindendir.
14 Åžubat 1944’de işçi bir ailenin çocuÄŸu olarak Islington, Londra, Ä°ngiltere’de dünyaya geldi. 1962’de okulunu bırakıp Collett Dickenson Pearce adındaki reklam ajansında David Puttnam, Charles Saatchi ve Alan Marshall gibi isimlerle birlikte metin yazarı olarak çalışmaya baÅŸladı. Bir lise öğrencisinin aÅŸkını anlattığı S.W.A.L.K.( Sealed With a Loving Kiss) isimli senaryosu David Puttnam’ın prodüktörlüğünde ve Waris Hussein’ın yönetiminde 1970 yılında Melody ismiyle sinema izleyicisiyle buluÅŸtu. Aynı yıl Alan Marshall’la birlikte free lance çalışmak üzere ajansından ayrılan Parker, Marshall’la birlikte “Alan Parker Film Company”yi kurdu. Birlikte oldukça baÅŸarı kazanan reklam kampanyalarına imza atan ikilinin esas amacı sinema yapmaktı.

Parker 1973’te Our Cissy ve Footsteps isimlerinde iki kısa film çekti. Ardından 1975’te yönetmen olarak isim yapmasını saÄŸlayacak ve ona BAFTA’da en iyi yönetmen dalında ödül kazandıracak olan Jack Rosenthal’ın senaristliÄŸini yaptığı TV dizisi The Evacuees geldi. BBC’de yayınlanan dizi oldukça tutulmuÅŸtu.

Kazandığı baÅŸarıya raÄŸmen Parker’ın uzun metrajlı filmler için kaynak bulması zor olmuÅŸtu. Bu geçiÅŸ sürecinde hayata geçirmeyi planladığı yeni projesini finanse edemeyen Parker’ı National Film Finance Corporation and Rank destekledi. 1920’lerin Amerikasını anlattığı Bugsy Malone isimli yapım 1976’da sinema izleyicisiyle buluÅŸmuÅŸtu.

1978’te Billy Hayes’in kitabından Oliver Stone’un beyaz perdeye uyarladığı Midnight Express için kamera arkasına geçen Parker, filmde, esrar kaçakçılığından tutuklu Billy Hayes’in bir Türk hapishanesinde yaÅŸadıklarını abartılı bir biçimde anlatıyordu. Türklerle ilgili olarak büyük önyargılar oluÅŸturan film, sinema eleÅŸtirmenlerince de objektif olmadığı yönünde eleÅŸtirildi.

2 yıl sonra müzikal niteliÄŸiyle öne çıkan, New York’taki bir konservatuarda öğrenim gören öğrencilerin hırslarını ve mücadelelerini konu alan ve daha sonra dizi olarak da devam edecek olan Fame’in yönetmenliÄŸini yapan Parker, filmografisindeki en önemli iÅŸlerden birine daha imza atmış oluyordu. Çünkü film Michael Gore’a en iyi film müziÄŸi dalında oskar kazandırdı ve gördüğü büyük ilgi üzerine filmdeki oyuncu kadrosuyla dizisi de çekilmeye baÅŸlandı.

Parker, 1982’de Albert Finney ve Diane Keaton’lı oyuncu kadrosuyla dikkat çeken Shoot the Moon’dan sonra Pink Floyd’un konsept albümü The Wall’un film versiyonunu filme aldı.

1984 yılında Cannes film festivalinde jüri özel ödülü alan, Nicolas Cage ve Matthew Modine’ın baÅŸrollerini paylaÅŸtıkları Birdy’nin yönetmenliÄŸini yapan Parker, ardından Mickey Rourke ve Robert De Niro’nun bir araya geldiÄŸi Angel Heart’ı çekti. Mississippi Burning (1988), Come See the Paradise (1990), The Commitments (1991), The Road to Wellville (1994) filmlerinden sonra senaryosunu Tim Rice’la birlikte yazdığı ve Eva Peron’un öz yaÅŸam hikayesini anlattığı müzikal yapım Evita’yı yönetti. Madonna ve Antonio Banderas’un baÅŸrollerini paylaÅŸtıkları film, Andrew Lloyd Webber ve Tim Rice’a en iyi film müziÄŸi dalında oskar kazandırdı. Parker ayrıca Madonna’nın Don’t Cry For Me Argentina ve You Must Love Me isimli ÅŸarkılarının video kliplerini de yönetti.

Parker 1999’da Frank McCourt’un best-seller romanından beyaz perdeye uyarladığı Angela's Ashes’in yönetmenliÄŸini yaptı. Emily Watson ve Robert Carlyle’in baÅŸrolleri paylaÅŸtıkları filmin müziklerini yazan John Williams oskara aday oldu.

2003’te vizyona giren ve ilginç senaryosuyla dikkat çeken, Kevin Spacey ve Kate Winslet’lı oyuncu kadrosuyla pırıldayan The Life of David Gale’den sonra Parker, 2008’de sinema izleyicisiyle buluÅŸacak The Ice at the Bottom of the World isimli son filmiyle ilgili olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

Kaynak:Biyografi.info