Gökçen Kaynatan

Müzisyen, iç mimar

1960’lı yıllarda grubuyla Türkiye'de rock'n roll'a öncülük etmiştir. Türkiye’de elektronik müziği ilk başlatan isimlerden biridir.

Gökçen Kaynatan, 1939 yılında İstanbul’da doğmuştur. Bir abisi ve kendinden 6 yaş büyük bir ablası vardı. Fıstıkağacı Ortaokulunda okudu. Ortaokuldan mezun olduktan sonra Tophane Sanat Okulu Elektrik Motor bölümüne iki sene gitti. Daha sonra kaydını Haydarpaşa Lisesine aldırıp oradan mezun olmuştur. Ardından İstanbul'da Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu (TGSYO)’nda İç Mimari-Endüstriyel Tasarım okudu. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden 1969 yılında mezun oldu.

Gökçen Kaynatan, henüz 5 yaşındayken ablasının piyano derslerini kapı aralığından dinleyerek ve abisinin pompalı mızıkasını gizli gizli çalarak başladı. İlk gitarını ise henüz çocuk yaşlarda kucağına aldı. Kaynatan, gitar çalmaya sapını ve perdesini kendi onardığı Hawai tipi bir gitarla başladı. Henüz bir lise öğrencisiyken kendisini Carcassi metodu ve yan bilgilerle geliştirdi. Gündüz liseye devam ediyor; akşamüzeri Pınar Dersanesi’nde gitar dersleri veriyordu. Bu arada Karakediler Vokal Gurubu, Erkin Koray, Somer Soyata Deniz Harp Okulu Orkestrası’nda görev aldı.

Gökçen Kaynatan, 1958 yılında davulda Bülent Ateş, Ertuğrul Özkan, ritim gitar Erol Bilem ve bas gitarda Mesut Aytunca ile kurduğu “Gökçen Kaynatan ve Arkadaşları” adlı grubuyla Emek ve Paris Sineması'nda büyük kalabalıklara konserler verdi. İlham Gencer'in Şişli, Site'deki şovlarından Karamürsel Amerikan Üssü'ne kadar birçok yerde çalıştı. Daha sonra Sadık Bütünley, Bilgesu Erenus, Bilge Şan, Fahir Oltulu, anadili gibi bildiği Fransızcasıyla Adamo'nun ünlü şarkılarını söyledi. Daha sonra Özdemir Erdoğan, Cem Karaca da katıldı şovlarına.

O yıllarda İstanbul Radyosu’nda haftada bir, yarım saatlik program yaptı. 80’lerde TRT’de “Yıldız Yağmuru” isimli programda Türkiye’nin en iyi sanatçıları ağırladı.

Her konser için 54 parça hazırlardı, Türkiye'de şu anda kullanılan ses düzenini o zamanlarda o hazırladı. Öylesine efektler de koyardı ki, millet şaşırırdı, adeta canlı klip seyrettiriyordu. O bunları bir yerlerden almadı, hepsini akşam düşünüp sabah tatbik etti. Her konsere 54 yeni parça hazırlardı, bir konserde çaldığını bir başka konserde çalmadı. Aralıksız 3 saat, ışıklı, efektli, elektronik ses düzenli muhteşem gösteriler hazırladı. 1961'de orkestrasının ütücüsü, nakliyecisi, elektronik ses düzencisi vardı.

O yıllarda müzik aletlerine olan düşkünlüğü daha da artan Gökçen Kaynatan, dünyada bir eşi olmayan bir gitarın modelini bire bir ölçekte çizerek babasının antika mobilya atölyesinde imal etti. Sonraki yıllarda ise henüz pre-amp ve power amp’in olmadığı yıllarda 8 kanallı bir pre-amp’li mikser projesi çizdi ve bir de power amp’li 60 watt projesi hazırladı. Ardından ise sekiz kanal mikser yaparak grupça kullandılar.

50'li yıllardaki bestelerinin ritm ve armonisinin psikedelik / new age müzik olduğunu kendi söylüyor. 70'lerin başından itibaren synthesizer müziğine yöneldi. Müzik hayatında birçok konuda ise öncü olarak; Türkiye'deki ilk elektronik müzik örneklerinden bazılarına imza attı. Bu eserlerin bir kısmı popüler şarkıların synth düzenlemeleri iken, bir kısmı new age sınıfına sokulabilecek çalışmalardı.

Gökçen Kaynatan, Silüetler, Apaşlar, Mavi Işıklar gibi grupların ilham kaynağı olurken kendi kurduğu grup, uzun yıllar müzisyen yetiştiren bir okul gibi müziğe hizmet etti. 1960'lı yıllarda rock'n roll fırtınası estirdi.

1960'lı yıllarda dünya Jimi Hendrix'in, Türkiye ise Gökçen Kaynatan'ın gitarıyla inliyordu. Jimi'nin dişleriyle çaldığı gitarı Gökçen yere yatarak sırtında konuştururdu.

1960’lı yıllarda grubuyla Türkiye'de rock'n roll'a öncülük eden Gökçen Kaynatan, 70'lerde ise 'Gökçen Kaynatan ve Elektronikleri' ile bu kez tek başına Türk müzikseverleri elektronik müzikle tanıştırdı.

1965 yılında kurduğu gurubu “silüetler” ile birlikte Altın Mikrofon Yarışması'nda üçüncü oldu. 1966 yılında ise birinci oldu. Müziğe Silüetler ile uzun süre devam etti.

1978 yılında Almanya'dan dönerken o zaman dünyanın borcuna girip 20 bin Alman Markına iki daire fiyatına piyano aldı.

'Kaynatan ve Arkadaşları' kalipso kralı Metin Ersoy'la birlikte 5 Mayıs 2010 tarihinde Mini Müzikhol sahnesinde konser verdiler. Gökçen Kaynatan'a bateride Timur Aldoğan, basgitarda Tuncay Alpay, ritm gitarda Hüseyin Saltukoğlu, ikinci ritm gitarda Herman Heder ve Ersan Erdura eşlik etti.

Gökçen Kaynatan’ın Kadıköy, Altıyol'da asansörsüz bir binanın 5. katında stüdyosu vardır.

Gökçen Kaynatan, 1974 yılında Gülnur Kaynatan ile evlendi. Elif Kaynatan adında bir kızı seramikçi, Zeynep Kaynatan adında bir kızı iç mimardır. Gökçen Kaynatan, iç mimar olarak Türkiye’nin çeşitli illerinde restore ve inşa ettiği evler, oteller mevcut. Ayrıca evinin tüm duvarları da Kaynatan’ın hayatı boyunca yaptığı çeşitli tablolarla kaplı.

Gökçen Kaynatan, müzik haricinde diğer iki mesleği mimarlık ve müzik telif hakları ile ilgili mahkemelerde bilirkişi olarak görev yapmaktadır.

0542 7323977 iletişim Numarasıdır.

15- 16 Aralık 2017 tarihinde Zorlu Performans Sanatları Merkezinde yapılan, Dünyanın farklı yerlerinden, farklı müzik türlerindeki müzisyen ve grupları tek çatı altında toplayan festivalde Selda Bağcan ve Boom Pam, uluslararası deep house parçalarıyla ün salan Berlinli DJ ve prodüktörü Claptone, Manuş Baba gibi isimler ile Gökçen Kaynatan da sahneye çıktı.

9 Aralık 2018 tarihinde yapılan 45. Altın Kelebek ödül töreninde onur ödülü verildi.

Albümleri :
2017 - Gökçen Kaynatan Full Frekans
2015 - Fırtına
1973 - Pencerenin Perdesini / Beyoğlu'nda Gezersin


Kaynak:Biyografi.info