FB TW PIN NWS

Aksa Tufanı operasyonu

Aksa Tufanı operasyonu

7 Ekim 2023 tarihinde paramiliter örgüt Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın, İsrail geneline geniş çaplı saldırısı ile başlayan bir savaştır.

Hamas-İsrail Savaşı, İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından Aksa Tufanı Operasyonu ve İsrail tarafından Demir Kılıçlar Operasyonu olarak adlandırılır.

Saldırı sonrası İsrail, Hamas için savaş ilanı kararı almış ve çıkan çatışmalarda en az 1.400 İsrailli ve 15.000+ Filistinli sivil olmak üzere 15.000'den fazla kişi ölmüş, 45.000'den fazla kişi yaralanmıştır. 1 milyon Gazzeli ve 500.000 İsrail'li yerinden edilmiştir. İsrail Yom Kippur Savaşı'ndan bu yana ilk kez savaş ilanı kararı almış, Gazze'ye büyük bir bombardıman yapılmıştır.

Saldırılar öncelikle Gazze'den İsrail'e atılan 5.000 roketle başladı. İsrail İstihbaratı'nın güvenlik zafiyeti nedeniyle Kassam Tugayları sınırları geçerek sivil yerleşim yerlerine girmeyi başardı. Pek çok İsrailli sivil ve asker öldürüldü veya esir alındı. Bazı askerî üsler ele geçirildi. Çatışmalardan sonra İsrail ülke genelinde olağanüstü hâl ilan etti. 8 Ekim gecesi itibarıyla İsrail ordusu işgal edilen tüm toprakların kontrolünü yeniden ele geçirdiklerini ve artık Gazze'yi hedef alacaklarını duyursa da Hamas bazı İsrail bölgelerine tekrar tekrar sızmaya başlamıştır.

Saldırıya katılan örgütler arasında Hamas ve İslamî Cihad yer aldı. İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın komutanı Muhammed Deif, saldırının "Mescid-i Aksa'nın kirletilmesi"ne yanıt olarak gerçekleştirildiğini, İsrail'in bu yıl yüzlerce Filistinliyi öldürmesi ve yaralamasının etkisiyle gerçekleştiğini söyledi. Deif, Filistinlilere ve Arap kökenli İsraillilere, "işgalcileri kovun ve duvarları yıkın" çağrısında bulundu. Saldırıların başlamasından kısa bir süre sonra Batı Şeria'da acil bir toplantı düzenleyen Filistin Otoritesi Başkanı Mahmut Abbas, Gazze saldırılarını destekleyerek Filistinlilerin "İsrail işgaline" karşı kendilerini savunma hakkına sahip olduklarını vurguladı. İsrail'de tüm muhalefet partileri, terör saldırılarına karşı ulusal birlik hükûmeti oluşturulmasını savundu.

Gazze Şeridi'nden daha sonra en az 2.200 roket ateşlendi, Hamas militanları sınırı aştı ve İsrail'e girdi, en az 300 İsrailliyi öldürdü ve İsrail hükûmetinin olağanüstü hal ilan etmesine neden oldu; İsrail başbakanı Benyamin Netanyahu, saldırıların başlamasının ardından ulusa sesleniş konuşmasında İsrail'in "savaşta olduğunu" ifade etti. İsrail'e sızmış olan militanlar, Gazze Şeridi'ne yakın birçok şehre girdi. Hamas tarafından yönetilen Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in çatışmalarda ve hava saldırılarında en az 300 Filistinliyi, aralarında sivillerin ve 20 çocuğun da bulunduğu, öldürdüğünü bildirdi; İSK ise 400'den fazla "teröristi" öldürdüğünü açıkladı. Hem Filistinli hem de İsrailli medya kaynakları, militanlar tarafından İsrailli sivillerin ve askerlerin, çocukların da dâhil olduğu şekilde rehin alındığını raporladılar. Bu rehinelerin birkaçı iddialara göre o zamandan beri Gazze Şeridi'ne kaçırılmıştır. İsrailli kadınlara yönelik şiddet olaylarının ve İsrailli sivillere yönelik artan katliam vakalarının sayısı, militanların saldırılarının başlamasından bu yana bildirilmiştir.

Atlantik ülkeleri, Arjantin, Brezilya ve Hindistan, Hamas'ı şiddetli bir biçimde kınamış ve yapılan fiilleri terör olarak tanımlamış, bazı Arap ve Müslüman ülkeler ise İsrail'in işgal girişimlerini ve Filistin'in bağımsızlığının kabul edilmemesini saldırıların temel nedeni olarak görmüştür. Çoğu ülke çatışmaların sona erdirilmesini talep etmiştir.

Çok sayıda yetkili Hamas'ın ilk taarruzunu "İsrail'in 11 Eylül'ü" olarak tanımladı.

Arka plan

Gazze Şeridi ve İsrail, İsrail'in 2005'te Gazze Şeridi'nden çekilmesi, 2006'daki seçimlerin ardından Hamas'ın Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirmesi ve 2007'de El Fetih'le yaşanan iç savaştan bu yana çatışma halindedir. Gazze Şeridi 2007'den bu yana İsrail ve Mısır ablukası altında olduğu için İnsan Hakları İzleme Örgütü Gazze Şeridi'ni senelerce "açık hava hapishanesi" olarak adlandırmasına neden oldu. Ayrıca Gazze, dünyanın geri kalanına kapalıdır ve gıda, su ve elektrik gibi kaynaklara erişim neredeyse tamamen İsrail tarafından kontrol edilmektedir. Abluka Filistinliler üzerinde ciddi ekonomik sıkıntılara yol açtığından, yaşanan saldırılar Hamas'ın saldırı nedenlerinden biri olarak gösterildi.


Savaş boyunca ölen sivillerin oranı. Büyük çoğunluğu Filistinlidir.

Filistinli militan gruplar, saldırılarına El Aksa Tufanı adını verirken, İsrail, Kılıç Operasyonu adı verilen bir karşı saldırı başlattıklarını duyurdu. Filistin saldırısının başlangıcı, 1973 Arap-İsrail Savaşı'nın patlak vermesinin 50. yıldönümüne denk geldi. Çeşitli haber ajansları ve gözlemciler devam eden çatışmayı Üçüncü İntifada olarak tanımladı.

Saldırı, Yahudi bayramı Simchat Tora ve Şabat sırasında ve yine sürpriz bir saldırıyla başlayan Yom Kippur Savaşı'nın 50. yıldönümünden bir gün sonra gerçekleşti. Saldırı, İsrail-Gazze ayrım çitinde üç haftadır devam eden şiddet olaylarının ardından geldi. Hamas ve İsrail yakın zamanda 29 Eylül'de Katar, Mısır ve Birleşmiş Milletler'in arabuluculuğunda bir ateşkes müzakeresi yapmıştı. Saldırıdan önce, her iki taraftaki savaşçılar ve siviller de dahil olmak üzere, 2023 yılında İsrail güçleri tarafından en az 247 Filistinli öldürülürken, Filistin saldırılarında 32 İsrailli ve iki yabancı uyruklu kişi öldürülmüştü.

İzzeddin El Kassam Tugayları komutanı Muhammed Deif, kayıtlı bir mesajında, saldırının "Mescid-i Aksa'ya yapılan saygısızlığa" ve İsrail'in bu yıl yüzlerce Filistinliyi öldürüp yaralamasına yanıt olarak yapıldığını söyledi ve Filistinlilere ve İsrailli Araplara "işgalcileri kovmaya ve duvarları yıkmaya" çağrısında bulundu. Hamas lideri Salih el-Aruri, operasyonun "işgalin suçlarına" bir tepki olduğunu söyleyerek, savaşçıların Mescid-i Aksa'yı ve İsrail tarafından tutulan binlerce Filistinli tutsağı savunduklarını söyledi. Ayrıca Filistin İslamî Cihadının bir sözcüsü, İsrail vatandaşlarını sivil olarak görmediklerini belirterek, "Biz sivilleri öldürmüyoruz. Burası askerî bir toplum. Hükûmetlerini seçenler onlardır." dedi.

İnsan Hakları İzleme Örgütü, doğrulanmış video ve şahitlerin ifadelerine dayanarak, İsrail kuvvetlerinin sırasıyla 10 ve 11 Ekim de Lübnan ve Gazze'deki askerî operasyonlarda Beyaz fosfor kullandığını tespit etti. Videolarda Gazze Şehri limanı ve İsrail-Lübnan sınırındaki iki kırsal bölge üzerinde top atışlarıyla atılan çok sayıda beyaz fosfor patlaması görülüyor.