Merkez Bankası: 'Enflasyondaki sapma üzücü'
2007-01-12
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 2006 yılı enflasyon rakamının hedeflenen yüzde 5'in üzerinde yüzde 9,65 olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, “Enflasyon hedeflerinden sapma görülmesi, bu rejimi uygulayan ülkelerde karşılaşılan bir durum olsa da açık enflasyon hedeflemesi rejimine başladığımız bu ilk yılda hedeften bu denli sapma görülmesi bizim için oldukça üzücüdür” dedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Dünya Gazetesi tarafından düzenlenen ”2007 Yılı Para Politikaları” konulu toplantıda konuşan Yılmaz, Merkez Bankası'nın temel amacının, yasasında belirlendiği üzere fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu hatırlattı.
Yılmaz, bankanın 2001 yılında yasal çerçevesi çizilen ve uygulama esasları belirlenen bu tarihsel misyonu ve sorumluluğu kapsamında, politikalarını doğrudan bu amacına yönelik olarak kararlı bir biçimde uyguladığını ve bundan sonra da uygulamaya devam edeceğini söyledi.
Bu çerçeve içinde enflasyon hedeflerinin hükümet ile birlikte belirlendiğine, hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik para politikası araçlarının seçimi ve uygulama esaslarının ise Merkez Bankası tarafından saptandığına dikkati çeken Yılmaz, yasasının Merkez Bankası'na araç bağımsızlığı verdiğini, bunun para politikalarının orta vadeli bir bakış açısı ile tasarlanmasına ve uygulanmasına imkan tanıdığını vurguladı.
Yılmaz, para politikasının kurumsal ve yasal çerçevesinin modern merkez bankacılığı ilkelerine uygun bir biçimde belirlenmesi sonrasında enflasyonla mücadelede önemli mesafeler alındığını ifade ederek, bu tarihten sonra hızlı bir dezenflasyon sürecinin yaşandığını, makro ekonomi politikalarının, özellikle maliye politikasının enflasyon hedefleriyle önemli ölçüde uyumlu seyretmesi sonrasında 4 yıl boyunca konulan tüm enflasyon hedeflerine ulaşıldığını anımsattı.
HEDEFTEN UZAKLAŞMA
2005 yılı sonunda gerçekleşen yüzde 7,7'lik enflasyon oranının, son 35 yılın en düşük enflasyon rakamı olduğuna işaret eden Yılmaz, “Ancak, yaşanan tüm bu olumlu gelişmelere ve elde edilen başarılara rağmen fiyat istikrarının henüz sağlanmış olmadığı da bir gerçektir. Enflasyonla mücadelemiz devam etmektedir. Bu mücadelenin uzun ve zorlu bir süreç olduğu unutulmamalıdır. 2006 yılı enflasyonu bunu teyit eder niteliktedir” diye konuştu.
2006 yılının enflasyon üzerinde arz şokları, mevsimsel koşulların ve dışsal unsurların oldukça baskın olduğu bir yıl olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
“2006 yılı başından itibaren, özellikle ilk 7 ayda, enflasyonda bir yükselme eğilimi görülmüş ve yıllık enflasyon Temmuz ayı itibariyle yüzde 11,7 seviyesine kadar çıkmıştır. Bu dönemde enflasyonu artıran en önemli unsur olumsuz hava koşulları nedeniyle 2005 yılının son aylarından itibaren yükselmekte olan işlenmemiş gıda grubu fiyatlarıdır. Bu grup fiyatlarında yıllık artış oranı Temmuz ayında yüzde 21,8 olmuştur. Mayıs-Haziran döneminde gerek küresel likidite koşullarında ortaya çıkan olumsuzluklar gerekse ülkemize ilişkin belirsizlik algılamalarında artış nedeniyle finansal piyasalarda yaşanan dalgalanma ve Türk parasının değer kaybetmesi, döviz cinsinden fiyatlanan mallar ile ithal malların fiyatlarında artışa yol açarak enflasyon rakamlarını olumsuz etkilemiştir.”
Yılmaz, 2006 yılının ilk yarısında etkili olan bir diğer önemli unsurun da ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının uluslararası piyasalarda hızlı bir biçimde artış göstermesi olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Bu artış, Türk parasındaki değer kaybının da etkisiyle yurt içi enerji fiyatlarını artırarak enflasyon oranlarının yükselmesinde önemli rol oynamıştır. Ağustos ayından itibaren ise uluslararası piyasalarda altın ve petrol fiyatlarının gerilemesi, finansal piyasalarda istikrarın sağlanması ile Türk parasının yeniden değer kazanmaya başlaması ve enflasyonla mücadeledeki kararlılığın, beklentiler üzerindeki etkisine bağlı olarak fiyat artışları hız kesmeye baslamıştır. Ancak, bu tarihten sonra da işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış eğiliminin devam etmesi, Ramazan ayı kaynaklı etkiler ve Türk parasındaki değer kaybının gecikmeli yansımaları nedeniyle enflasyon yüksek seyrini devam ettirmiştir.
Yıl sonu enflasyonuna ana harcama grupları itibarıyla baktığımızda, giyim ve ayakkabı ile haberleşme gruplarında yıllık enflasyonun hedefin altında kaldığını, diğer tüm gruplarda ise hedefin üzerinde gerçekleştiğini görmekteyiz.”
“AÇIK MEKTUP”
Yılmaz, bu çerçevede hizmetler grubu enflasyonundaki katılığın, 2006 yılında da önceki yıllarda olduğu gibi enflasyonla mücadelenin önünde önemli bir engel oluşturduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Yıl sonu itibariyle bu grupta enflasyon yüzde 12,2 olarak gerçekleşmiştir. Hizmetler grubu içerisinde yer alan kira kalemi de yüksek oranda artmış ve yıllık yüzde 20 enflasyon oranı ile genel tüketici enflasyonunun oldukça üzerinde kalmıştır. Ulaştırma hizmetlerindeki enflasyon oranının yüzde 12,9 olarak gerçekleşmesi de hizmetler grubu enflasyonunu belirleyen bir diğer önemli unsurdur. 2006 yılının son ayında tüketici fiyatları aylık bazda yüzde 0,23 artarak beklentilerin altında kalmış; yıllık enflasyon 2006 yılını tek haneli rakamla yüzde 9,65 olarak tamamlamıştır. Bu rakam yıl sonu hedefimiz olan yüzde 5'in oldukça üzerindedir. Enflasyon hedeflerinden sapma görülmesi bu rejimi uygulayan ülkelerde karsılaşılan bir durum olsa da, açık enflasyon hedeflemesi rejimine başladığımız bu ilk yılda hedeften bu denli sapma görülmesi bizim için oldukça üzücüdür.
Hesap verebilirlik ilkesinin bir gereği olarak, bu sapmanın nedenlerini ve alınması gereken politika tedbirlerini anlatan ayrıntılı 'Açık Mektup', en yakın zamanda hükümete gönderilecek ve kamuoyuyla paylaşılacaktır.”
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) ve Dünya Gazetesi tarafından düzenlenen ”2007 Yılı Para Politikaları” konulu toplantıda konuşan Yılmaz, Merkez Bankası'nın temel amacının, yasasında belirlendiği üzere fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olduğunu hatırlattı.
Yılmaz, bankanın 2001 yılında yasal çerçevesi çizilen ve uygulama esasları belirlenen bu tarihsel misyonu ve sorumluluğu kapsamında, politikalarını doğrudan bu amacına yönelik olarak kararlı bir biçimde uyguladığını ve bundan sonra da uygulamaya devam edeceğini söyledi.
Bu çerçeve içinde enflasyon hedeflerinin hükümet ile birlikte belirlendiğine, hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik para politikası araçlarının seçimi ve uygulama esaslarının ise Merkez Bankası tarafından saptandığına dikkati çeken Yılmaz, yasasının Merkez Bankası'na araç bağımsızlığı verdiğini, bunun para politikalarının orta vadeli bir bakış açısı ile tasarlanmasına ve uygulanmasına imkan tanıdığını vurguladı.
Yılmaz, para politikasının kurumsal ve yasal çerçevesinin modern merkez bankacılığı ilkelerine uygun bir biçimde belirlenmesi sonrasında enflasyonla mücadelede önemli mesafeler alındığını ifade ederek, bu tarihten sonra hızlı bir dezenflasyon sürecinin yaşandığını, makro ekonomi politikalarının, özellikle maliye politikasının enflasyon hedefleriyle önemli ölçüde uyumlu seyretmesi sonrasında 4 yıl boyunca konulan tüm enflasyon hedeflerine ulaşıldığını anımsattı.
HEDEFTEN UZAKLAŞMA
2005 yılı sonunda gerçekleşen yüzde 7,7'lik enflasyon oranının, son 35 yılın en düşük enflasyon rakamı olduğuna işaret eden Yılmaz, “Ancak, yaşanan tüm bu olumlu gelişmelere ve elde edilen başarılara rağmen fiyat istikrarının henüz sağlanmış olmadığı da bir gerçektir. Enflasyonla mücadelemiz devam etmektedir. Bu mücadelenin uzun ve zorlu bir süreç olduğu unutulmamalıdır. 2006 yılı enflasyonu bunu teyit eder niteliktedir” diye konuştu.
2006 yılının enflasyon üzerinde arz şokları, mevsimsel koşulların ve dışsal unsurların oldukça baskın olduğu bir yıl olduğunu ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
“2006 yılı başından itibaren, özellikle ilk 7 ayda, enflasyonda bir yükselme eğilimi görülmüş ve yıllık enflasyon Temmuz ayı itibariyle yüzde 11,7 seviyesine kadar çıkmıştır. Bu dönemde enflasyonu artıran en önemli unsur olumsuz hava koşulları nedeniyle 2005 yılının son aylarından itibaren yükselmekte olan işlenmemiş gıda grubu fiyatlarıdır. Bu grup fiyatlarında yıllık artış oranı Temmuz ayında yüzde 21,8 olmuştur. Mayıs-Haziran döneminde gerek küresel likidite koşullarında ortaya çıkan olumsuzluklar gerekse ülkemize ilişkin belirsizlik algılamalarında artış nedeniyle finansal piyasalarda yaşanan dalgalanma ve Türk parasının değer kaybetmesi, döviz cinsinden fiyatlanan mallar ile ithal malların fiyatlarında artışa yol açarak enflasyon rakamlarını olumsuz etkilemiştir.”
Yılmaz, 2006 yılının ilk yarısında etkili olan bir diğer önemli unsurun da ham petrol ve diğer emtia fiyatlarının uluslararası piyasalarda hızlı bir biçimde artış göstermesi olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Bu artış, Türk parasındaki değer kaybının da etkisiyle yurt içi enerji fiyatlarını artırarak enflasyon oranlarının yükselmesinde önemli rol oynamıştır. Ağustos ayından itibaren ise uluslararası piyasalarda altın ve petrol fiyatlarının gerilemesi, finansal piyasalarda istikrarın sağlanması ile Türk parasının yeniden değer kazanmaya başlaması ve enflasyonla mücadeledeki kararlılığın, beklentiler üzerindeki etkisine bağlı olarak fiyat artışları hız kesmeye baslamıştır. Ancak, bu tarihten sonra da işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış eğiliminin devam etmesi, Ramazan ayı kaynaklı etkiler ve Türk parasındaki değer kaybının gecikmeli yansımaları nedeniyle enflasyon yüksek seyrini devam ettirmiştir.
Yıl sonu enflasyonuna ana harcama grupları itibarıyla baktığımızda, giyim ve ayakkabı ile haberleşme gruplarında yıllık enflasyonun hedefin altında kaldığını, diğer tüm gruplarda ise hedefin üzerinde gerçekleştiğini görmekteyiz.”
“AÇIK MEKTUP”
Yılmaz, bu çerçevede hizmetler grubu enflasyonundaki katılığın, 2006 yılında da önceki yıllarda olduğu gibi enflasyonla mücadelenin önünde önemli bir engel oluşturduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Yıl sonu itibariyle bu grupta enflasyon yüzde 12,2 olarak gerçekleşmiştir. Hizmetler grubu içerisinde yer alan kira kalemi de yüksek oranda artmış ve yıllık yüzde 20 enflasyon oranı ile genel tüketici enflasyonunun oldukça üzerinde kalmıştır. Ulaştırma hizmetlerindeki enflasyon oranının yüzde 12,9 olarak gerçekleşmesi de hizmetler grubu enflasyonunu belirleyen bir diğer önemli unsurdur. 2006 yılının son ayında tüketici fiyatları aylık bazda yüzde 0,23 artarak beklentilerin altında kalmış; yıllık enflasyon 2006 yılını tek haneli rakamla yüzde 9,65 olarak tamamlamıştır. Bu rakam yıl sonu hedefimiz olan yüzde 5'in oldukça üzerindedir. Enflasyon hedeflerinden sapma görülmesi bu rejimi uygulayan ülkelerde karsılaşılan bir durum olsa da, açık enflasyon hedeflemesi rejimine başladığımız bu ilk yılda hedeften bu denli sapma görülmesi bizim için oldukça üzücüdür.
Hesap verebilirlik ilkesinin bir gereği olarak, bu sapmanın nedenlerini ve alınması gereken politika tedbirlerini anlatan ayrıntılı 'Açık Mektup', en yakın zamanda hükümete gönderilecek ve kamuoyuyla paylaşılacaktır.”
- Okan Demir 18 Aralık
- Süleyman Saim Tekcan 18 Aralık
- Reshad Strik 16 Aralık
- Derya Uluğ 15 Aralık
- Balım Sultan 12 Aralık
- Charles Leclerc 10 Aralık
- Aka Gündüz Temur 09 Aralık
- John Napier 2624
- Hakan Fidan 653
- Vahe Kılıçarslan 536
- Okan Demir 343
- Nadide Sultan 250
- Emrah Lafçı 219
- Umut Eker 161
- Recep Tayyip Erdoğan 160
- Vahide Gördüm 157
- Abdullah Çatlı 140
- Mustafa Kemal ATATÜRK 136
- Vahide Perçin 110
- Haldun Solmaztürk 108
- Abdullah Çiftçi 95
- Erol Mütercimler 91
- Vahe Kılıçarslan 536
- Ömür Akkor 83
- Umut Eker 161
- Emrah Lafçı 219
- Hakan Fidan 653
- Haldun Solmaztürk 108
- Erol Mütercimler 91
- Mustafa Karataş 88
- Nadide Sultan 250
- Vahide Perçin 110