Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
2020-05-21
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı.
Merkez Bankası politika faizini bu defa beklentilere paralel 50 baz puan daha indirerek yüzde 8.75'ten, yüzde 8.25 seviyesine düşürdü.
Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'ın göreve geldiği Temmuz 2019 tarihinden itibaren yapılan toplantılarda politika faizi beklentilerin üzerinde indiriliyordu. Merkez, Mart ve Nisan aylarında da politika faizini beklentilerin üzerinde sürpriz bir şekilde 100 baz puan indirmişti.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını, 50 baz puan indirimle, yüzde 8.75´ten yüzde 8.25’e çekti.
Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, “Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir. Mevcut para politikası duruşu altında enflasyon görünümünün yıl sonu tahminiyle uyumlu olduğu değerlendirilmektedir” denildi.
Corona virüsü salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyüme görünümündeki zayıflama derinleşmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankaları genişleyici yönde adımlar atmaya devam ettiklerine işaret edilen açıklamada, “Küresel ekonomideki toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyrederken, ülkelerin attığı normalleşme adımları izlenmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir” denildi.
Ocak ve Şubat aylarında finansal koşullardaki iyileşmenin de katkısıyla güçlü bir eğilim sergileyen iktisadi faaliyetin, corona virüsü salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak Mart ayı ortalarından itibaren zayıflamaya başladığına dikkat çekilen açıklamada, “İktisadi faaliyetteki yavaşlama Nisan ayında belirginleşirken, Mayıs ayının ilk yarısına ilişkin yüksek frekanslı göstergeler kısmi normalleşme adımlarıyla birlikte dipten dönüş sinyalleri içermektedir” denildi.
Tera Yatırım ekonomisti Enver Erkan Merkez Bankası’nın faiz kararı hakkında açıklamalarda bulundu.
Faiz politikası konusunda kafa karışıklığı oluşturan en önemli unsurların enflasyon ve reel faiz üzerinde yoğunlaştığını belirten Erkan, “Gerçekleşen enflasyona göre, nominal faiz %8.25 olduğundan dolayı negatif reel faiz pozisyonundayız, emsal gelişmekte olan ülkelerde ise genel standart şu anda + %2 – 3 seviyelerindedir. Bu tabii sıcak para hareketleri açısından bir kriter olması itibarıyla hassasiyet unsuru olabilmektedir.
Merkez Bankası'na hareket alanı olduğunu düşündüren unsur ise, enflasyondaki baz senaryonun düşüşün devam etmesi yönünde olmasıdır. Zaten bu dayanakla da yıl sonu enflasyon beklentisini son Enflasyon Raporu'nda %7.4'e aşağı revize etti. TCMB Beklenti Anketi'nde ise 12 ve 24 aylık enflasyon beklentileri sırasıyla %9.20 ve %8.30 seviyelerindedir. Gerçekleşen enflasyona göre -2,2% olan reel faiz, 12 aylık enflasyon beklentisine göre -0,9% seviyesinde, 24 aylık enflasyon beklentisine göre ise 0 noktasına yakındır.” ifadelerini kullandı.
Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı “büyük önem arz ettiği” de vurgulanan açıklamada, “Bu çerçevede, yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendirilmektedir. İhracat ve turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe karşın, emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle cari işlemler dengesinin yıl genelinde ılımlı bir seyir izleyeceği öngörülmektedir” denildi ve eklendi:
“Enflasyon beklentileri ve iç talep koşullarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyretmektedir.
“Küresel gelişmeler paralelinde Türk lirasında gözlenen değer kaybına karşın, başta ham petrol ve metal fiyatları olmak üzere uluslararası emtia fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir.
“Üretim ve satışlardaki düşüşe bağlı birim maliyet artışları takip edilmekle birlikte toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin arttığı tahmin edilmektedir.
“Gıda fiyatlarındaki dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle tüketici enflasyonunun kısa vadede bir miktar yüksek seyredebileceği, ancak yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği değerlendirilmektedir.
“Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir. Mevcut para politikası duruşu altında enflasyon görünümünün yıl sonu tahminiyle uyumlu olduğu değerlendirilmektedir.
“Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir.
“Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir.
“Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir.
“Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.”
Merkez Bankası politika faizini bu defa beklentilere paralel 50 baz puan daha indirerek yüzde 8.75'ten, yüzde 8.25 seviyesine düşürdü.
Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'ın göreve geldiği Temmuz 2019 tarihinden itibaren yapılan toplantılarda politika faizi beklentilerin üzerinde indiriliyordu. Merkez, Mart ve Nisan aylarında da politika faizini beklentilerin üzerinde sürpriz bir şekilde 100 baz puan indirmişti.
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını, 50 baz puan indirimle, yüzde 8.75´ten yüzde 8.25’e çekti.
Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, “Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir. Mevcut para politikası duruşu altında enflasyon görünümünün yıl sonu tahminiyle uyumlu olduğu değerlendirilmektedir” denildi.
Corona virüsü salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyüme görünümündeki zayıflama derinleşmekte, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankaları genişleyici yönde adımlar atmaya devam ettiklerine işaret edilen açıklamada, “Küresel ekonomideki toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyrederken, ülkelerin attığı normalleşme adımları izlenmektedir. Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkiler yakından takip edilmektedir” denildi.
Ocak ve Şubat aylarında finansal koşullardaki iyileşmenin de katkısıyla güçlü bir eğilim sergileyen iktisadi faaliyetin, corona virüsü salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak Mart ayı ortalarından itibaren zayıflamaya başladığına dikkat çekilen açıklamada, “İktisadi faaliyetteki yavaşlama Nisan ayında belirginleşirken, Mayıs ayının ilk yarısına ilişkin yüksek frekanslı göstergeler kısmi normalleşme adımlarıyla birlikte dipten dönüş sinyalleri içermektedir” denildi.
Tera Yatırım ekonomisti Enver Erkan Merkez Bankası’nın faiz kararı hakkında açıklamalarda bulundu.
Faiz politikası konusunda kafa karışıklığı oluşturan en önemli unsurların enflasyon ve reel faiz üzerinde yoğunlaştığını belirten Erkan, “Gerçekleşen enflasyona göre, nominal faiz %8.25 olduğundan dolayı negatif reel faiz pozisyonundayız, emsal gelişmekte olan ülkelerde ise genel standart şu anda + %2 – 3 seviyelerindedir. Bu tabii sıcak para hareketleri açısından bir kriter olması itibarıyla hassasiyet unsuru olabilmektedir.
Merkez Bankası'na hareket alanı olduğunu düşündüren unsur ise, enflasyondaki baz senaryonun düşüşün devam etmesi yönünde olmasıdır. Zaten bu dayanakla da yıl sonu enflasyon beklentisini son Enflasyon Raporu'nda %7.4'e aşağı revize etti. TCMB Beklenti Anketi'nde ise 12 ve 24 aylık enflasyon beklentileri sırasıyla %9.20 ve %8.30 seviyelerindedir. Gerçekleşen enflasyona göre -2,2% olan reel faiz, 12 aylık enflasyon beklentisine göre -0,9% seviyesinde, 24 aylık enflasyon beklentisine göre ise 0 noktasına yakındır.” ifadelerini kullandı.
Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı “büyük önem arz ettiği” de vurgulanan açıklamada, “Bu çerçevede, yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendirilmektedir. İhracat ve turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe karşın, emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle cari işlemler dengesinin yıl genelinde ılımlı bir seyir izleyeceği öngörülmektedir” denildi ve eklendi:
“Enflasyon beklentileri ve iç talep koşullarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyretmektedir.
“Küresel gelişmeler paralelinde Türk lirasında gözlenen değer kaybına karşın, başta ham petrol ve metal fiyatları olmak üzere uluslararası emtia fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir.
“Üretim ve satışlardaki düşüşe bağlı birim maliyet artışları takip edilmekle birlikte toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin arttığı tahmin edilmektedir.
“Gıda fiyatlarındaki dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle tüketici enflasyonunun kısa vadede bir miktar yüksek seyredebileceği, ancak yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği değerlendirilmektedir.
“Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinde ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir. Mevcut para politikası duruşu altında enflasyon görünümünün yıl sonu tahminiyle uyumlu olduğu değerlendirilmektedir.
“Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir.
“Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir.
“Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir.
“Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.”
- Baba Mondi Bugün
- Arda Kardeşler Dün
- Murat Balcı 03 Kasım
- Levent Dönmez 25 Ekim
- Sergio Perez 24 Ekim
- Utku Varlık 13 Ekim
- Lando Norris 09 Ekim
- Rahmi Özkan 67
- Beren Saat 51
- Müge Dağıstanlı 44
- Levent Yıldız 43
- Hadi Neşet Türkmen 42
- Arda Turan 40
- Yunus Emre Genç 40
- Oya Aydoğan 37
- Çağrı Doğanay 36
- İsmail Hacıoğlu 35
- George Washington 34
- Adnan Polat 32
- Melike Zobu 32
- Oytun Erbaş 31
- Gülcan Zeybel 29