Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk'ın
2022-02-22
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk'ın "bağımsız ülkeler olarak tanınma" talebini kabul ettiklerini açıkladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, barış görüşmelerini fiilen sona erdirerek, Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk'ın "bağımsız ülkeler olarak tanınma" talebini kabul ettiklerini açıkladı.
Donetsk ve Luhansk'ta Rusya destekli isyancılar, 2014 yılından beri Ukrayna birlikleriyle savaşıyordu.
Vladimir Putin, iki bölgeye de barış gücü göndermeye karar verdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, gece geç saatlerde yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Rusya'nın eylemlerinin ülkesinin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini ihlal ettiğini söyledi.
Ülkesinin barış istediğini ifade eden Vladimir Zelenskiy, "Korkmuyoruz" ve "Hiç kimseye herhangi bir şey vermeyeceğiz" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC) ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin (LHC) bağımsızlığını tanıma kararlarını imzaladı.
Vladimir Putin, bu açıklamayı bu akşamki televizyon konuşmasında yaptı.
Vladimir Putin, en kısa zamanda DHC ve LHC ile ilişkilerin geliştirileceğini belirtti.
Vladimir Putin, “Rus parlamentosunun bu kararı onaylamasını istiyorum. Uzun zamandır olgunlaşan bu kararı almayı gerekli görüyorum. Bu da Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını derhal tanımaktır ve sonra iki cumhuriyetle dostluk ve karşılıklı yardım anlaşmalarını onaylamaktır” dedi.
Moskova’da bugün olağanüstü olarak toplanan Rusya Güvenlik Konseyi’nin tüm üyeleri, Vladimir Putin'den Doğu Ukrayna'da Donbas bölgesinde tek taraflı bağımsızlık ilan eden Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerinin tanınmasını istemişti.
Vladimir Putin, Donbas’taki durumla ilgili olarak bu akşam televizyondan halka seslendi.
Ukrayna’nın doğusundaki Donbas’taki durumun çok kritik ve acil olduğunu söyleyen Rusya lideri, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıma kararlarını da imzaladı.
DHC Başkanı Denis Puşilin ve LHC Başkanı Leonid Paseçnik de Vladimir Putin'in imzaladığı işbirliği ve karşılıklı yardımlaşma anlaşmasının altına imzalarını attı.
Rusya’nın iki Cumhuriyetin bağımsızlığını tanıma kararının açıklanmasının ardından Donetsk ve Luhansk sakinleri, kutlama yapmak için sokaklara döküldü.
Vladimir Putin, konuşmasında Ukrayna’nın tarihsel olarak Rus toprağı olduğunu ve Bolşevikler tarafından Rusya’dan koparılarak oluşturulduğunu hatırlattı.
Vladimir Putin, “Ukrayna yönetimi başından beri (…) devletçiliği, bizi birleştiren her şeyi reddetme üzerine inşa etti. Ukrayna'da yaşayan milyonlarca insanın, tüm nesillerin bilincini, tarihsel hafızasını çarpıtmaya çalıştı” dedi.
Josef Stalin döneminde Polonya, Macaristan ve Romanya’dan alınan bazı bölgelerin Ukrayna’yla birleştirildiğini, Nikita Kruşçev’in de Kırım’ı Rusya’dan kopararak Ukrayna’ya bağışladığını söyleyen Vladimir Putin, “Ukrayna sadece Rusya’nın komşusu değil, aynı tarihin bir parçası, dostlar ve yakınlar demektir” diye ekledi.
Vladimir Putin şöyle dedi: “Bolşevik politikası sonucu Sovyet Ukrayna’sı oluştu. Günümüzde Ukrayna için ‘Vladimir Ilyich Lenin Ukraynası’ diyebiliriz. Ukrayna’nın yaratıcısı ve mimarı Lenin. Lenin’in Donbas’ı Ukrayna’ya bağlayan sert emirleri dahil, arşiv belgeleri bunu doğruluyor”.
Rusya lideri, konuşmasında, Ukrayna’yı “ABD’nin kolonisi” olarak niteledi ve “Ukrayna’nın dış güçler tarafından yönetildiğini” söyledi.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra tek mirasçı olarak ortada Rusya’nın kaldığını belirten Vladimir Putin, tüm borçların Moskova tarafından ödendiğini söyledi ve “Rusya, Ukrayna’nın borçlarını da tamamen karşıladı. Ama Kiev, yurtdışındaki varlıkların iadesi anlaşmasını yerine getirmeyi reddetti” diye konuştu.
Ukrayna’da 2014'teki iç savaş sonrası tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerinin liderleri, bugün Vladimir Putin'e başvurarak, “bağımsızlıklarının tanınmasını” istemiş ve “savunma konularında işbirliği” kurması çağrısında bulunmuştu.
Kremlin, Vladimir Putin'in bu iki Cumhuriyetin bağımsızlığını tanıma kararını Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a telefonla bildirdiğini, iki liderin de karardan duydukları hayal kırıklığını dile getirdiğini belirtti.
Gözlemciler, Moskova'nın bu hamlesinin, Emmanuel Macron’un teklifiyle ABD Başkanı Joe Biden ile Vladimir Putin tarafından kabul edildiği açıklanan zirve toplantısını torpilleyebileceğini ve böylece Emmanuel Macron’un ABD ile Rusya arasındaki arabuluculuk girişimini baltalama riski taşıdığını belirtiyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov arasında perşembe günü planlanan görüşmenin akıbeti de merak ediliyor.
Fransa ve Almanya’nın arabuluculuğunda 2015’te müzakere edilen Minsk anlaşmaları, ayrılıkçı bölgelerin seçimlere ve özerkliğe tabi olarak Kiev'in kontrolüne geri verilmesini sağlıyor.
Ancak, Ukrayna, önce Rusya tarafından kontrol edilen silahlı ayrılıkçıların geri çekilmesini talep ediyor.
Bu isyancı bölgelerin egemenliğinin Rusya tarafından tanınması, barış sürecinin sonunu işaret ediyor ve Moskova böylece, ilgili bölgeleri resmen kanatları altına alıyor.
RUSYA DEVLET BAŞKANI Vladimir Putin YAPTIĞI ULUSA SESLENİŞ KONUŞMASI :
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, ABD ve NATO’nun yanı sıra Ukrayna ve batılı ülkeleri de eleştirerek, Rusya’nın sürekli tehdit altında olduğunu öne sürdü.
"TEMELE KONULAN BİR MAYIN"
Konuşmasında Ukrayna’nın, Rusya tarihinin önemli bir parçası olduğunu savunan Putin, “Ukrayna Rusya için sadece komşu bir ülke değil aynı zamanda tarihin bir parçasıdır. Ukraynalılar yoldaşlarımız ve akrabalarımızdır. Modern Ukrayna, tarihi bölgelerinin bir kısmının reddedilmesi nedeniyle tamamen Rusya tarafından oluşturuldu. Kimse oradaki sakinlere bir şey sormadı. Bolşeviklerin başlıca görevi, ne olursa olsun iktidara tutunmaktı. Lenin’in devlet inşaatı ilkeleri, sıradan bir hata olmaktan çok daha kötüydü. Bolşevik politikası sonucu Sovyet Ukrayna’sı oluştu. Günümüzde Ukrayna için 'Vladimir İlyiç Lenin Ukrayna’sı' diyebiliriz. Ukrayna’nın mimarı Lenin. Lenin’in Donbass’ı Ukrayna’ya bağlayan sert emirleri dahil arşiv belgeler bunu doğruluyor. Sovyetler Birliği'nden ayrılan cumhuriyetlerin bağımsızlık hakkı temele konulan bir mayındı" dedi.
“KENDİLERİNİ RUS OLARAK GÖREN KİŞİLER ARTIK UKRAYNA'YA AİT DEĞİLİZ”
Kiev yönetimini eleştiren ve Rusya’nın Ukrayna’ya verdiği desteklerden bahseden Putin, “Rusya, Ukrayna’nın borçlarını da tamamen karşıladı. Ama Kiev, yurtdışındaki varlıkların iadesi anlaşmasını yerine getirmeyi reddetti. 1991 - 2013 yılları arasında Rusya, Ukrayna bütçesine 250 milyar dolar fayda sağladı. Önemli kararlar üzerinde Batı söz sahibi. Devletten belediyeye kadar ana devlet kurumları, enerji şirketleri, taşımacılık tüm bu alanlar Batı tarafından yönetiliyor. Ukrayna'nın artık bağımsız bir sistemi bile söz konusu değil. Herhangi bir liman sisteminin bağımsız olduğunu söyleyemeyiz. ABD’nin de aslında ulusal yolsuzlukla mücadele bürosunu yönettiğini görüyoruz. Bunun sonuçları nerede? Hala yolsuzluğun söz konusu olduğunu görüyoruz. Ukraynalılar ülkelerin koloni haline geldiğinin farkındalar. Artık kukla devleti haline geldiğinin farkında Ukrayna. Halkın çıkarlarına yöneticiler hizmet etmiyor. Tam tersine güç kullanarak Rusya'yı asimile etmeye çalışıyorlar, daha ayrılıkçı davranmaya çalışıyorlar. Kendilerini Rus olarak gören kişiler artık Ukrayna'ya ait değiliz diyorlar” ifadelerini kullandı.
“UKRAYNA ŞİMDİ DIŞ GÜÇLER TARAFINDAN YÖNETİLİYOR”
Kiev yönetimini beceriksizlikle suçlayan Putin, Ukrayna’nın batı yanlısı politikaları nedeniyle ekonomik sorunlar yaşadığına işaret ederek, “2021'de tersanenin kapandığını gördük. 2016'dan itibaren tek bir uçak bile üretmediklerini görüyoruz. Geçmişte uçak üretimi yapan alanlar artık üretim yapmıyorlar. Gaz, taşımacılık için de aynı durum söz konusu. Sovyetler'den devraldıkları pek çok sektörün yok olduklarını görüyoruz. Bu fakirlik ve yıkıma yol açtı. Batı destekli seçimler yıllardır insanların kafasına sokuldu. Gerçek şu, Ukrayna ekonomisinin çöktüğünü halkın soyulduğunu görüyoruz. Ukrayna şimdi dış güçler tarafından yönetiliyor. Batıdan gelen kararlar doğrultusunda yönetilen bir ülke haline dönüştü” dedi.
"UKRAYNA, RUS TOPRAKLARINI TEHDİT EDİYOR"
Ukrayna’nın NATO ve ABD ile birlikte Rusya’nın topraklarına bir tehdit oluşturduğunu savunan Putin, “Bir ülkenin kendi güvenlik tehditlerinin, bir başka ülkeye tehdit oluşturmaması gerekmemektedir. Fakat Ukrayna, böyle yaparak Rus topraklarını tehdit ediyor. ABD liderliğinin aktif çatışma konusunda Ukrayna'nın doğusunda gerçekleşen olaylara göre şekilleneceğini gösteriyor. Söyledikleri şuydu, NATO barışçıl ve savunma ile ilgili bir yapıdır. Ancak biz sözlerin değerini biliriz. 90'larda Almanya'nın bir araya gelmesinden bahsettiğimizde Sovyetlere şu söz verilmişti; Burada idari kolluk kuvveti 1 santimetre bile sınır değiştirmeyecektir. Bize bu şekilde güvenceler verilmişti ancak daha sonra bu sözler değişti” dedi.
“UKRAYNA’NIN NÜKLEER SİLAH SAHİBİ OLMASI RUSYA İÇİN TEHDİT OLUR”
Ukrayna tarafının sürekli olarak nükleer silah geliştirmeye yönelik niyetleri olduğuna dair söylemleri olduğunu belirten Putin, “Ukrayna’nın nükleer silah geliştirme planı kabul edilemez. Ukrayna’nın nükleer silah sahibi olması Rusya için tehdit olur. Eğer isterlerse böyle bir şey yapabileceklerini biliyoruz. Sovyetler Birliği tecrübeleri var” dedi.
Kiev yönetimini Donbass konusunda eleştiren Putin, “Kiev’de iktidarı ele geçiren ve elinde tutanlardan askeri eylemlerine derhal son vermelerini talep ediyoruz. Aksi takdirde, kan akmaya devam etmesinden tüm sorumluluk tamamen Ukrayna topraklarında hüküm süren rejimin üzerinde olacak. Halihazırda Donbass’ta yerleşimlerin ateşe maruz kalmadığı tek bir gün bile geçmiyor. Büyük ordu grubu taarruzi insansız hava araçlarını, ağır teçhizatı, füzeleri, topları ve çok namlulu roketatarları kullanıyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar dahil insanlara yönelik zorbalık son bulmuyor. Batılı meslektaşlarımızın kendilerini tek temsilcileri olarak ilan ettikleri sözde medeni dünya, bunu fark etmemeyi tercih ediyor, sanki tüm bu dehşet, yaklaşık 4 milyon kişinin maruz kaldığı soykırım yokmuş gibi” dedi.
Ukrayna’nın Kırım’ı geri almayı amaçladığını söyleyen ve bu konuda batılılardan destek aldığını savunan Putin, “Ukrayna, Kırm'a yönelik eylemlerini başka ülkelerin dış istihbaratları desteğiyle yürütüyor” ifadelerini kullandı.
“RUSYA ANA TEHDİT OLARAK İLAN EDİLMİŞ DURUMDA”
Rusya’nın sunduğu güvenlik garantilerine ABD ve NATO’dan olumsuz yanıt geldiğini söyleyen Putin, “Egemenliğimizden, ulusal çıkarlarımızdan ve değerlerimizden asla ödün vermeyeceğiz. Açıkça ve doğrudan söylemek istiyorum, mevcut durumda, temel konularda eşit diyalog önerilerimiz ABD ve NATO tarafından cevapsız kaldığı bu durumda, ülkemize yönelik tehditlerin seviyesi önemli ölçüde artarken, Rusya kendi güvenliğini sağlamak için misilleme önlemleri alma hakkına sahiptir” dedi.
Rusya’nın, NATO tarafından resmen tehdit olarak ilan edildiğini belirten Putin, “ABD stratejik planlama belgeleri, sözüm ona ‘düşman füze sistemlerine yönelik önleyici saldırı’ ihtimalini içeriyor. Ayrıca ABD ve NATO'nun baş düşmanının kim olduğu da biliniyor, elbette Rusya. NATO belgelerinde ülkemiz resmen ve doğrudan Avrupa-Atlantik güvenliğine yönelik ana tehdit olarak ilan edilmiş durumda. Ve Ukrayna böyle bir saldırı için sıçrama tahtası görevi görecek” ifadelerini kullandı.
“BOĞAZIMIZA BIÇAK DAYANDI”
Sundukları güvenlik garantileri taslağında kendileri tarafından 3 temel madde bulunduğunu hatırlatan Putin, “Rusya'nın ana önerileri reddedilmemeli. Rusya'nın 3 ana talebi vardı. NATO'nun doğuya doğru ilerlememesi. Rusya'nın sınırlarına saldırı silahları konuşlandırılmaması ve 1997 yılında imzalanan anlaşmaya göre NATO'nun kendi alanlarında kalmaları. Hep açık kapı politikalarından bahsedip bize şantaj yaptılar. Bizim ülkemiz ne kadar güçlenirse o kadar çok yaptırım uygulayacaklar” dedi.
NATO’nun kendi sınırlarına kadar geldiğini söyleyerek NATO’nun askeri gücünden de bahseden Putin, “Denizaltılardan bile fırlatılabilen füzeleri var. 35 dakikalık, 7-8 dakikalık füzeler var. 5 dakikada hedefe ulaşabilen hipersonik füzeleri var. Yani bizim boğazımıza bıçak dayamışlar” dedi.
Putin, Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıyan kararnameyi imzaladı
Yaklaşık 1 saat boyunca canlı yayında tüm dünyaya önemli mesajlar veren Putin, açıklamalarının sonunda Ukrayna’dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin ve Luhansk Halk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanıdıklarını açıkladı.
Rusya’nın, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü tanımak için her şeyi yaptığını savunan Putin, “Rusya Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanımak için her şeyi yaptı. BM'nin 2202 numaralı maddesini uygulamak için her şeyi yaptı. Kiev rejimi saldırgandır ve 2014 yılındaki darbeyle kurulmuştur. Donbass krizini askeri operasyon dışında çözme girişimi yoktu. Bu nedenle Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri'ni tanıma kararını onaylıyorum” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, barış görüşmelerini fiilen sona erdirerek, Ukrayna'nın doğusundaki Donetsk ve Luhansk'ın "bağımsız ülkeler olarak tanınma" talebini kabul ettiklerini açıkladı.
Donetsk ve Luhansk'ta Rusya destekli isyancılar, 2014 yılından beri Ukrayna birlikleriyle savaşıyordu.
Vladimir Putin, iki bölgeye de barış gücü göndermeye karar verdi.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, gece geç saatlerde yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Rusya'nın eylemlerinin ülkesinin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini ihlal ettiğini söyledi.
Ülkesinin barış istediğini ifade eden Vladimir Zelenskiy, "Korkmuyoruz" ve "Hiç kimseye herhangi bir şey vermeyeceğiz" dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Donetsk Halk Cumhuriyeti (DHC) ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin (LHC) bağımsızlığını tanıma kararlarını imzaladı.
Vladimir Putin, bu açıklamayı bu akşamki televizyon konuşmasında yaptı.
Vladimir Putin, en kısa zamanda DHC ve LHC ile ilişkilerin geliştirileceğini belirtti.
Vladimir Putin, “Rus parlamentosunun bu kararı onaylamasını istiyorum. Uzun zamandır olgunlaşan bu kararı almayı gerekli görüyorum. Bu da Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını derhal tanımaktır ve sonra iki cumhuriyetle dostluk ve karşılıklı yardım anlaşmalarını onaylamaktır” dedi.
Moskova’da bugün olağanüstü olarak toplanan Rusya Güvenlik Konseyi’nin tüm üyeleri, Vladimir Putin'den Doğu Ukrayna'da Donbas bölgesinde tek taraflı bağımsızlık ilan eden Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerinin tanınmasını istemişti.
Vladimir Putin, Donbas’taki durumla ilgili olarak bu akşam televizyondan halka seslendi.
Ukrayna’nın doğusundaki Donbas’taki durumun çok kritik ve acil olduğunu söyleyen Rusya lideri, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını tanıma kararlarını da imzaladı.
DHC Başkanı Denis Puşilin ve LHC Başkanı Leonid Paseçnik de Vladimir Putin'in imzaladığı işbirliği ve karşılıklı yardımlaşma anlaşmasının altına imzalarını attı.
Rusya’nın iki Cumhuriyetin bağımsızlığını tanıma kararının açıklanmasının ardından Donetsk ve Luhansk sakinleri, kutlama yapmak için sokaklara döküldü.
Vladimir Putin, konuşmasında Ukrayna’nın tarihsel olarak Rus toprağı olduğunu ve Bolşevikler tarafından Rusya’dan koparılarak oluşturulduğunu hatırlattı.
Vladimir Putin, “Ukrayna yönetimi başından beri (…) devletçiliği, bizi birleştiren her şeyi reddetme üzerine inşa etti. Ukrayna'da yaşayan milyonlarca insanın, tüm nesillerin bilincini, tarihsel hafızasını çarpıtmaya çalıştı” dedi.
Josef Stalin döneminde Polonya, Macaristan ve Romanya’dan alınan bazı bölgelerin Ukrayna’yla birleştirildiğini, Nikita Kruşçev’in de Kırım’ı Rusya’dan kopararak Ukrayna’ya bağışladığını söyleyen Vladimir Putin, “Ukrayna sadece Rusya’nın komşusu değil, aynı tarihin bir parçası, dostlar ve yakınlar demektir” diye ekledi.
Vladimir Putin şöyle dedi: “Bolşevik politikası sonucu Sovyet Ukrayna’sı oluştu. Günümüzde Ukrayna için ‘Vladimir Ilyich Lenin Ukraynası’ diyebiliriz. Ukrayna’nın yaratıcısı ve mimarı Lenin. Lenin’in Donbas’ı Ukrayna’ya bağlayan sert emirleri dahil, arşiv belgeleri bunu doğruluyor”.
Rusya lideri, konuşmasında, Ukrayna’yı “ABD’nin kolonisi” olarak niteledi ve “Ukrayna’nın dış güçler tarafından yönetildiğini” söyledi.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra tek mirasçı olarak ortada Rusya’nın kaldığını belirten Vladimir Putin, tüm borçların Moskova tarafından ödendiğini söyledi ve “Rusya, Ukrayna’nın borçlarını da tamamen karşıladı. Ama Kiev, yurtdışındaki varlıkların iadesi anlaşmasını yerine getirmeyi reddetti” diye konuştu.
Ukrayna’da 2014'teki iç savaş sonrası tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerinin liderleri, bugün Vladimir Putin'e başvurarak, “bağımsızlıklarının tanınmasını” istemiş ve “savunma konularında işbirliği” kurması çağrısında bulunmuştu.
Kremlin, Vladimir Putin'in bu iki Cumhuriyetin bağımsızlığını tanıma kararını Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a telefonla bildirdiğini, iki liderin de karardan duydukları hayal kırıklığını dile getirdiğini belirtti.
Gözlemciler, Moskova'nın bu hamlesinin, Emmanuel Macron’un teklifiyle ABD Başkanı Joe Biden ile Vladimir Putin tarafından kabul edildiği açıklanan zirve toplantısını torpilleyebileceğini ve böylece Emmanuel Macron’un ABD ile Rusya arasındaki arabuluculuk girişimini baltalama riski taşıdığını belirtiyor.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov arasında perşembe günü planlanan görüşmenin akıbeti de merak ediliyor.
Fransa ve Almanya’nın arabuluculuğunda 2015’te müzakere edilen Minsk anlaşmaları, ayrılıkçı bölgelerin seçimlere ve özerkliğe tabi olarak Kiev'in kontrolüne geri verilmesini sağlıyor.
Ancak, Ukrayna, önce Rusya tarafından kontrol edilen silahlı ayrılıkçıların geri çekilmesini talep ediyor.
Bu isyancı bölgelerin egemenliğinin Rusya tarafından tanınması, barış sürecinin sonunu işaret ediyor ve Moskova böylece, ilgili bölgeleri resmen kanatları altına alıyor.
RUSYA DEVLET BAŞKANI Vladimir Putin YAPTIĞI ULUSA SESLENİŞ KONUŞMASI :
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, ABD ve NATO’nun yanı sıra Ukrayna ve batılı ülkeleri de eleştirerek, Rusya’nın sürekli tehdit altında olduğunu öne sürdü.
"TEMELE KONULAN BİR MAYIN"
Konuşmasında Ukrayna’nın, Rusya tarihinin önemli bir parçası olduğunu savunan Putin, “Ukrayna Rusya için sadece komşu bir ülke değil aynı zamanda tarihin bir parçasıdır. Ukraynalılar yoldaşlarımız ve akrabalarımızdır. Modern Ukrayna, tarihi bölgelerinin bir kısmının reddedilmesi nedeniyle tamamen Rusya tarafından oluşturuldu. Kimse oradaki sakinlere bir şey sormadı. Bolşeviklerin başlıca görevi, ne olursa olsun iktidara tutunmaktı. Lenin’in devlet inşaatı ilkeleri, sıradan bir hata olmaktan çok daha kötüydü. Bolşevik politikası sonucu Sovyet Ukrayna’sı oluştu. Günümüzde Ukrayna için 'Vladimir İlyiç Lenin Ukrayna’sı' diyebiliriz. Ukrayna’nın mimarı Lenin. Lenin’in Donbass’ı Ukrayna’ya bağlayan sert emirleri dahil arşiv belgeler bunu doğruluyor. Sovyetler Birliği'nden ayrılan cumhuriyetlerin bağımsızlık hakkı temele konulan bir mayındı" dedi.
“KENDİLERİNİ RUS OLARAK GÖREN KİŞİLER ARTIK UKRAYNA'YA AİT DEĞİLİZ”
Kiev yönetimini eleştiren ve Rusya’nın Ukrayna’ya verdiği desteklerden bahseden Putin, “Rusya, Ukrayna’nın borçlarını da tamamen karşıladı. Ama Kiev, yurtdışındaki varlıkların iadesi anlaşmasını yerine getirmeyi reddetti. 1991 - 2013 yılları arasında Rusya, Ukrayna bütçesine 250 milyar dolar fayda sağladı. Önemli kararlar üzerinde Batı söz sahibi. Devletten belediyeye kadar ana devlet kurumları, enerji şirketleri, taşımacılık tüm bu alanlar Batı tarafından yönetiliyor. Ukrayna'nın artık bağımsız bir sistemi bile söz konusu değil. Herhangi bir liman sisteminin bağımsız olduğunu söyleyemeyiz. ABD’nin de aslında ulusal yolsuzlukla mücadele bürosunu yönettiğini görüyoruz. Bunun sonuçları nerede? Hala yolsuzluğun söz konusu olduğunu görüyoruz. Ukraynalılar ülkelerin koloni haline geldiğinin farkındalar. Artık kukla devleti haline geldiğinin farkında Ukrayna. Halkın çıkarlarına yöneticiler hizmet etmiyor. Tam tersine güç kullanarak Rusya'yı asimile etmeye çalışıyorlar, daha ayrılıkçı davranmaya çalışıyorlar. Kendilerini Rus olarak gören kişiler artık Ukrayna'ya ait değiliz diyorlar” ifadelerini kullandı.
“UKRAYNA ŞİMDİ DIŞ GÜÇLER TARAFINDAN YÖNETİLİYOR”
Kiev yönetimini beceriksizlikle suçlayan Putin, Ukrayna’nın batı yanlısı politikaları nedeniyle ekonomik sorunlar yaşadığına işaret ederek, “2021'de tersanenin kapandığını gördük. 2016'dan itibaren tek bir uçak bile üretmediklerini görüyoruz. Geçmişte uçak üretimi yapan alanlar artık üretim yapmıyorlar. Gaz, taşımacılık için de aynı durum söz konusu. Sovyetler'den devraldıkları pek çok sektörün yok olduklarını görüyoruz. Bu fakirlik ve yıkıma yol açtı. Batı destekli seçimler yıllardır insanların kafasına sokuldu. Gerçek şu, Ukrayna ekonomisinin çöktüğünü halkın soyulduğunu görüyoruz. Ukrayna şimdi dış güçler tarafından yönetiliyor. Batıdan gelen kararlar doğrultusunda yönetilen bir ülke haline dönüştü” dedi.
"UKRAYNA, RUS TOPRAKLARINI TEHDİT EDİYOR"
Ukrayna’nın NATO ve ABD ile birlikte Rusya’nın topraklarına bir tehdit oluşturduğunu savunan Putin, “Bir ülkenin kendi güvenlik tehditlerinin, bir başka ülkeye tehdit oluşturmaması gerekmemektedir. Fakat Ukrayna, böyle yaparak Rus topraklarını tehdit ediyor. ABD liderliğinin aktif çatışma konusunda Ukrayna'nın doğusunda gerçekleşen olaylara göre şekilleneceğini gösteriyor. Söyledikleri şuydu, NATO barışçıl ve savunma ile ilgili bir yapıdır. Ancak biz sözlerin değerini biliriz. 90'larda Almanya'nın bir araya gelmesinden bahsettiğimizde Sovyetlere şu söz verilmişti; Burada idari kolluk kuvveti 1 santimetre bile sınır değiştirmeyecektir. Bize bu şekilde güvenceler verilmişti ancak daha sonra bu sözler değişti” dedi.
“UKRAYNA’NIN NÜKLEER SİLAH SAHİBİ OLMASI RUSYA İÇİN TEHDİT OLUR”
Ukrayna tarafının sürekli olarak nükleer silah geliştirmeye yönelik niyetleri olduğuna dair söylemleri olduğunu belirten Putin, “Ukrayna’nın nükleer silah geliştirme planı kabul edilemez. Ukrayna’nın nükleer silah sahibi olması Rusya için tehdit olur. Eğer isterlerse böyle bir şey yapabileceklerini biliyoruz. Sovyetler Birliği tecrübeleri var” dedi.
Kiev yönetimini Donbass konusunda eleştiren Putin, “Kiev’de iktidarı ele geçiren ve elinde tutanlardan askeri eylemlerine derhal son vermelerini talep ediyoruz. Aksi takdirde, kan akmaya devam etmesinden tüm sorumluluk tamamen Ukrayna topraklarında hüküm süren rejimin üzerinde olacak. Halihazırda Donbass’ta yerleşimlerin ateşe maruz kalmadığı tek bir gün bile geçmiyor. Büyük ordu grubu taarruzi insansız hava araçlarını, ağır teçhizatı, füzeleri, topları ve çok namlulu roketatarları kullanıyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar dahil insanlara yönelik zorbalık son bulmuyor. Batılı meslektaşlarımızın kendilerini tek temsilcileri olarak ilan ettikleri sözde medeni dünya, bunu fark etmemeyi tercih ediyor, sanki tüm bu dehşet, yaklaşık 4 milyon kişinin maruz kaldığı soykırım yokmuş gibi” dedi.
Ukrayna’nın Kırım’ı geri almayı amaçladığını söyleyen ve bu konuda batılılardan destek aldığını savunan Putin, “Ukrayna, Kırm'a yönelik eylemlerini başka ülkelerin dış istihbaratları desteğiyle yürütüyor” ifadelerini kullandı.
“RUSYA ANA TEHDİT OLARAK İLAN EDİLMİŞ DURUMDA”
Rusya’nın sunduğu güvenlik garantilerine ABD ve NATO’dan olumsuz yanıt geldiğini söyleyen Putin, “Egemenliğimizden, ulusal çıkarlarımızdan ve değerlerimizden asla ödün vermeyeceğiz. Açıkça ve doğrudan söylemek istiyorum, mevcut durumda, temel konularda eşit diyalog önerilerimiz ABD ve NATO tarafından cevapsız kaldığı bu durumda, ülkemize yönelik tehditlerin seviyesi önemli ölçüde artarken, Rusya kendi güvenliğini sağlamak için misilleme önlemleri alma hakkına sahiptir” dedi.
Rusya’nın, NATO tarafından resmen tehdit olarak ilan edildiğini belirten Putin, “ABD stratejik planlama belgeleri, sözüm ona ‘düşman füze sistemlerine yönelik önleyici saldırı’ ihtimalini içeriyor. Ayrıca ABD ve NATO'nun baş düşmanının kim olduğu da biliniyor, elbette Rusya. NATO belgelerinde ülkemiz resmen ve doğrudan Avrupa-Atlantik güvenliğine yönelik ana tehdit olarak ilan edilmiş durumda. Ve Ukrayna böyle bir saldırı için sıçrama tahtası görevi görecek” ifadelerini kullandı.
“BOĞAZIMIZA BIÇAK DAYANDI”
Sundukları güvenlik garantileri taslağında kendileri tarafından 3 temel madde bulunduğunu hatırlatan Putin, “Rusya'nın ana önerileri reddedilmemeli. Rusya'nın 3 ana talebi vardı. NATO'nun doğuya doğru ilerlememesi. Rusya'nın sınırlarına saldırı silahları konuşlandırılmaması ve 1997 yılında imzalanan anlaşmaya göre NATO'nun kendi alanlarında kalmaları. Hep açık kapı politikalarından bahsedip bize şantaj yaptılar. Bizim ülkemiz ne kadar güçlenirse o kadar çok yaptırım uygulayacaklar” dedi.
NATO’nun kendi sınırlarına kadar geldiğini söyleyerek NATO’nun askeri gücünden de bahseden Putin, “Denizaltılardan bile fırlatılabilen füzeleri var. 35 dakikalık, 7-8 dakikalık füzeler var. 5 dakikada hedefe ulaşabilen hipersonik füzeleri var. Yani bizim boğazımıza bıçak dayamışlar” dedi.
Putin, Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını tanıyan kararnameyi imzaladı
Yaklaşık 1 saat boyunca canlı yayında tüm dünyaya önemli mesajlar veren Putin, açıklamalarının sonunda Ukrayna’dan tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden Donetsk Halk Cumhuriyeti’nin ve Luhansk Halk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını tanıdıklarını açıkladı.
Rusya’nın, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü tanımak için her şeyi yaptığını savunan Putin, “Rusya Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanımak için her şeyi yaptı. BM'nin 2202 numaralı maddesini uygulamak için her şeyi yaptı. Kiev rejimi saldırgandır ve 2014 yılındaki darbeyle kurulmuştur. Donbass krizini askeri operasyon dışında çözme girişimi yoktu. Bu nedenle Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri'ni tanıma kararını onaylıyorum” dedi.
- Okan Demir 18 Aralık
- Süleyman Saim Tekcan 18 Aralık
- Reshad Strik 16 Aralık
- Derya Uluğ 15 Aralık
- Balım Sultan 12 Aralık
- Charles Leclerc 10 Aralık
- Aka Gündüz Temur 09 Aralık
- John Napier 316
- Emrah Lafçı 123
- Mustafa Karataş 70
- Umut Eker 68
- Erol Mütercimler 48
- Armağan Çağlayan 47
- Vahe Kılıçarslan 47
- Okan Demir 43
- Naomi Watts 42
- Colin Farrell 39
- Harika Avcı 35
- Yağız Aydoğan 33
- Ahmet Mekin 32
- Salih Güney 32
- Esra Ezmeci 31
- Emrah Lafçı 123
- Mustafa Karataş 70
- Umut Eker 68
- John Napier 316