İdlib zirvesinden ateşkes kararı çıktı
2020-03-05
İdlib zirvesinden ateşkes kararı çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Moskova'da gerçekleştirdiği görüşmeden ateşkes kararı çıktı. Zirvede varılan mutabakata göre; İdlib'de bu gece yarısından itibaren ateşkes yürürlüğe girecek. Görüşmenin ardından iki ülkenin dışişleri bakanları, İdlib Ateşkesi Mutabakatı'nın ayrıntılarını açıkladı.
Basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye rejimin yapabileceği saldırılara cevap verme hakkını saklı tutacaktır" dedi. Putin ise "Kritik durumlarda uzlaşabiliyorduk, bugün de öyle oldu" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'da bir araya geldi.
Kremlin Sarayı'ndaki basına kapalı İdlib zirvesi yaklaşık 2 saat 40 dakika sürdü.
Sonrasında yapılan 3 saatlik heyetlerarası görüşmenin ardından, açıklama yapmak üzere iki lider kameralar karşısına geçti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Öncelikle Sayın Putin'e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Kritik gelişmelerin olduğu dönemde bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Yaklaşık 6 saat süren bir çalışma yaptık. Bu arada tesis ettiğimiz samimi diyalog kapsamında benzer ve farklı görüşte olduğumuz konuları ayrıntılarıyla görüştük. Köklü ilişkilerimizi ilerletmek en büyük arzumuzdur. Sayın Putin'i ülkemize bekliyoruz. 2018 Eylül ayında Soçi'de vardığımız mutabakatla İdlib'de istikrarı sağlamıştık. İdlib mutabakatının bozulmasına yol açan gelişmelerin birinci derecede sorumlusu, saldırganlığı ile bölge istikrarını hedef alan rejimdir. Bölgeye yönelik saldırıları önlenmesi için gerekli tedbirleri alacaktık. Rejimin geçen mayıstan bu yana çoğalan saldırıları suküneti bozmuştur. Bunun birinci derecede sorumlusu rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın terörist olarak ilan edilip bombalanmasını kabul edemeyiz. Rejimin zulmünden kaçan 1.5 milyon bölge halkı sınırlarımıza yığılmıştır. Rejimin esas amacının İdlib'i belirli bir kesim açısından insansız hale getirmek ve oluşturduğu göç baskısı ile Türkiye'yi zora sokmak olduğu açıktır. Gözlem noktaları sahadaki durumu kontrol etme değil ateşkesi kontrol etmekle yükümlüdür. Rejimin saldırganlığının önüne geçmek ve diğer grupları dizginlemek için aktif bir rol aldık. Rus güçleriyle koordinasyonu sıkı tutmaya özen gösterdik. Rejimin askerlerimizi hedef alan saldırganlığıyla yaşanan üzücü hadiseler sonrası İdlib'de yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmazdır. Rejimin bizi zedeleyecek eylemlerine göz yumulmayacağına inanıyorum. En kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız diğer adımları süratle atacağız. Bu gece saat 00.01'de ateşkes yürürlüğe girecek. Amacımız bölgedeki krizin daha ileri gitmesini önlemektir. Türkiye, bu süreçte rejimin yapabileceği her türlü saldırıya tüm gücüyle ve tüm sahada cevap verme hakkını saklı tutacaktır. Suriye krizine, bu ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği temelinde bir çözüm bulunana kadar Türkiye, Soçi Mutabakatı dahil bölgedeki inisiyatifleri sürdürmekte kararlıdır. Bir kez daha Cenevre'de kurulan müzakere masasının kalıcı barış ve istikrarın yegane anahtarı olduğunu belirtmek istiyorum.
VLADİMİR PUTİN: Bugün Suriye'nin İdlib bölgesinde oluşmuş gergin durumu ele aldık. 1 Mart'ta çok namlulu roket atarla saldırı girişimi yaşandı. Türk askerleri arasında da kayıplar var. Cumhurbaşkanı'na taziyelerimizi yinelemek istiyorum. Kritik durumlarda her zaman elde edilen mutabakatlara dayanarak uzlaşabilmeyi başarabiliyorduk, çözümler üretiyorduk, bugün de öyle oldu. Astana formatı çerçevesindeki formatı devam ettirme niyetini teyit etmek istiyoruz. Kurumlar arası istişare yapıldı, İdlib'deki kriz konusunda detaylı görüşmeler yapıldı. Görüşme sonrası ortak bir belge hazırlandı. Ortak belgenin İdlib bölgesinde ateşkese vesile olacağına ve insani yardım konusunda ilerleme sağlanmasına yardımcı olacağına inanıyoruz.
Türkiye ve Rusya dışişleri bakanlarınca okunan anlaşma metni şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır), Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,
Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek, Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek, İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,
Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:
1- İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.
2- M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.
3- Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.
İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer. Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova’da imzalanmıştır."
Erdoğan, görüşme öncesi yaptığı kısa açıklamada, Putin'e teşekkür ederek, "Malum, bu görüşmeyi Türkiye'de yapacaktık. Sizin buradaki anayasa çalışmalarıyla, ilgili gelişmeler sebebiyle burada gerçekleştiriyoruz" dedi. İdlib müzakereleri sebebiyle bir araya gelmelerinin büyük önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, bölgedeki sıkıntı dolayısıyla dünyanın gözünün burada olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bugün burada atacağımız adım, alacağımız isabetli kararlar bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacaktır" ifadelerini kullandı. Türkiye-Rusya ilişkilerinin tavan yaptığı bir dönemin yaşandığını belirten Erdoğan, "Gerek savunma sanayinde, gerek ticari ilişkilerimizde çok farklı bir dönemin içindeyiz. Bunları çok daha ileri taşımamızın hesaplarını yapıyoruz. Bunları tabii güçlendirerek götürmek de bizim en büyük amacımız. Bunu da başaracağımıza inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Putin ise Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilere büyük önem verdiklerini söyledi. Putin, “Suriye’de hayatını kaybeden Türk askerleri için başsağlığı diliyorum. İnsanların hayatını kaybetmesi her zaman büyük bir trajedidir. Maalesef, Suriye askeri yetkilileri de dahil hiç kimse Türk askerlerinin bulunduğu yeri bilmiyordu” diye konuştu. Aynı gün içerisinde Suriye ordusunda da kayıplar yaşandığını anlatan Putin, “Suriye ordusunun gerçekten ciddi kayıpları var. Tüm bunlardan dolayı bu olayın bir daha tekrarlanmaması, Türk Rus ilişkilerine zarar vermemesi için görüşmelere devam etmemizde fayda var” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Moskova'da gerçekleştirdiği görüşmeden ateşkes kararı çıktı. Zirvede varılan mutabakata göre; İdlib'de bu gece yarısından itibaren ateşkes yürürlüğe girecek. Görüşmenin ardından iki ülkenin dışişleri bakanları, İdlib Ateşkesi Mutabakatı'nın ayrıntılarını açıkladı.
Basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye rejimin yapabileceği saldırılara cevap verme hakkını saklı tutacaktır" dedi. Putin ise "Kritik durumlarda uzlaşabiliyorduk, bugün de öyle oldu" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'da bir araya geldi.
Kremlin Sarayı'ndaki basına kapalı İdlib zirvesi yaklaşık 2 saat 40 dakika sürdü.
Sonrasında yapılan 3 saatlik heyetlerarası görüşmenin ardından, açıklama yapmak üzere iki lider kameralar karşısına geçti.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Öncelikle Sayın Putin'e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Kritik gelişmelerin olduğu dönemde bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Yaklaşık 6 saat süren bir çalışma yaptık. Bu arada tesis ettiğimiz samimi diyalog kapsamında benzer ve farklı görüşte olduğumuz konuları ayrıntılarıyla görüştük. Köklü ilişkilerimizi ilerletmek en büyük arzumuzdur. Sayın Putin'i ülkemize bekliyoruz. 2018 Eylül ayında Soçi'de vardığımız mutabakatla İdlib'de istikrarı sağlamıştık. İdlib mutabakatının bozulmasına yol açan gelişmelerin birinci derecede sorumlusu, saldırganlığı ile bölge istikrarını hedef alan rejimdir. Bölgeye yönelik saldırıları önlenmesi için gerekli tedbirleri alacaktık. Rejimin geçen mayıstan bu yana çoğalan saldırıları suküneti bozmuştur. Bunun birinci derecede sorumlusu rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın terörist olarak ilan edilip bombalanmasını kabul edemeyiz. Rejimin zulmünden kaçan 1.5 milyon bölge halkı sınırlarımıza yığılmıştır. Rejimin esas amacının İdlib'i belirli bir kesim açısından insansız hale getirmek ve oluşturduğu göç baskısı ile Türkiye'yi zora sokmak olduğu açıktır. Gözlem noktaları sahadaki durumu kontrol etme değil ateşkesi kontrol etmekle yükümlüdür. Rejimin saldırganlığının önüne geçmek ve diğer grupları dizginlemek için aktif bir rol aldık. Rus güçleriyle koordinasyonu sıkı tutmaya özen gösterdik. Rejimin askerlerimizi hedef alan saldırganlığıyla yaşanan üzücü hadiseler sonrası İdlib'de yeni bir statünün oluşturulması kaçınılmazdır. Rejimin bizi zedeleyecek eylemlerine göz yumulmayacağına inanıyorum. En kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek, ardından birlikte kararlaştıracağımız diğer adımları süratle atacağız. Bu gece saat 00.01'de ateşkes yürürlüğe girecek. Amacımız bölgedeki krizin daha ileri gitmesini önlemektir. Türkiye, bu süreçte rejimin yapabileceği her türlü saldırıya tüm gücüyle ve tüm sahada cevap verme hakkını saklı tutacaktır. Suriye krizine, bu ülkenin toprak bütünlüğü ve siyasi birliği temelinde bir çözüm bulunana kadar Türkiye, Soçi Mutabakatı dahil bölgedeki inisiyatifleri sürdürmekte kararlıdır. Bir kez daha Cenevre'de kurulan müzakere masasının kalıcı barış ve istikrarın yegane anahtarı olduğunu belirtmek istiyorum.
VLADİMİR PUTİN: Bugün Suriye'nin İdlib bölgesinde oluşmuş gergin durumu ele aldık. 1 Mart'ta çok namlulu roket atarla saldırı girişimi yaşandı. Türk askerleri arasında da kayıplar var. Cumhurbaşkanı'na taziyelerimizi yinelemek istiyorum. Kritik durumlarda her zaman elde edilen mutabakatlara dayanarak uzlaşabilmeyi başarabiliyorduk, çözümler üretiyorduk, bugün de öyle oldu. Astana formatı çerçevesindeki formatı devam ettirme niyetini teyit etmek istiyoruz. Kurumlar arası istişare yapıldı, İdlib'deki kriz konusunda detaylı görüşmeler yapıldı. Görüşme sonrası ortak bir belge hazırlandı. Ortak belgenin İdlib bölgesinde ateşkese vesile olacağına ve insani yardım konusunda ilerleme sağlanmasına yardımcı olacağına inanıyoruz.
Türkiye ve Rusya dışişleri bakanlarınca okunan anlaşma metni şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır), Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,
Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek, Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek, İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,
Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:
1- İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.
2- M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.
3- Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.
İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer. Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova’da imzalanmıştır."
Erdoğan, görüşme öncesi yaptığı kısa açıklamada, Putin'e teşekkür ederek, "Malum, bu görüşmeyi Türkiye'de yapacaktık. Sizin buradaki anayasa çalışmalarıyla, ilgili gelişmeler sebebiyle burada gerçekleştiriyoruz" dedi. İdlib müzakereleri sebebiyle bir araya gelmelerinin büyük önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, bölgedeki sıkıntı dolayısıyla dünyanın gözünün burada olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bugün burada atacağımız adım, alacağımız isabetli kararlar bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacaktır" ifadelerini kullandı. Türkiye-Rusya ilişkilerinin tavan yaptığı bir dönemin yaşandığını belirten Erdoğan, "Gerek savunma sanayinde, gerek ticari ilişkilerimizde çok farklı bir dönemin içindeyiz. Bunları çok daha ileri taşımamızın hesaplarını yapıyoruz. Bunları tabii güçlendirerek götürmek de bizim en büyük amacımız. Bunu da başaracağımıza inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Putin ise Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilere büyük önem verdiklerini söyledi. Putin, “Suriye’de hayatını kaybeden Türk askerleri için başsağlığı diliyorum. İnsanların hayatını kaybetmesi her zaman büyük bir trajedidir. Maalesef, Suriye askeri yetkilileri de dahil hiç kimse Türk askerlerinin bulunduğu yeri bilmiyordu” diye konuştu. Aynı gün içerisinde Suriye ordusunda da kayıplar yaşandığını anlatan Putin, “Suriye ordusunun gerçekten ciddi kayıpları var. Tüm bunlardan dolayı bu olayın bir daha tekrarlanmaması, Türk Rus ilişkilerine zarar vermemesi için görüşmelere devam etmemizde fayda var” ifadelerini kullandı.
- Pavel Durov 15 Kasım
- Aleksandr Lukaşenko 14 Kasım
- Cihat Aral 11 Kasım
- Şimal 10 Kasım
- Edi Rama 09 Kasım
- Ayşe Egesoy 08 Kasım
- Victor Osimhen 07 Kasım
- Fatih Erdoğan (iş adamı) 112
- Veysel Deniz 97
- Murat İde 93
- Sırrı Süreyya Önder 86
- Recep Tayyip Erdoğan 74
- Nilüfer Şasev Özbek 69
- Evangeline Lilly 64
- Ufuk Uras 63
- Yusuf Taha Lüleci 63
- Scarlett Johansson 58
- Özgül Kavruk 55
- Natalia Vodianova 54
- Cansu Dere 50
- Arda Turan 49
- Josh Holloway 49