Behzat Butak
Behzat Butak Biyografisi
Behzat Butak, 16 Ekim 1891 tarihinde Bursa’da doğmuştur. Tam adı Behzat Hâki Butak’dır. Babası gazeteci Halil Hâki bey, Abdülhamit II tarafından Bursa’ya sürgüne gönderilmiştir. Behzat Butak’ın tiyatro ile ilk karşılaşması Mihaliç’e gelen “Gavril Tiyatro ve Cambaz Kumpanyası”nı seyretmesiyle oldu.
Babası 1906 yılında vefat edince Bursa’dan İstanbul’a ailecek taşındılar. Okula İstanbul’da Mercan İdadisinde başladı. Mercan İdadisi’nde yasaklı Namık Kemal oyunlarından Zavallı Çocuk’la müdüre yakalanınca okuldan atıldı. Ardından kaydolduğu Ticaret Mektebi’nde ressam ve oyuncu Ressam Muazzez Bey’in atölyesinde çalıştı. Behzat Butak, Ressam Muazzez Bey’in oğlunun II. Meşrutiyet’in ilanından (23 Temmuz 1908) 1 gün önce yapılan sünnet düğününde, dönemin önemli isimlerinin oynadığı Ortaoyunu’na “Kavuklu arkası” olarak çıktı. Bu oyunda İbnürrefik Ahmet Nuri Bey (Refik Ahmet Nuri Sekizinci) “Pişekar”, Ressam Muazzez Bey “Kavuklu”yu oynamıştır.
1908 yılında II. Meşrutiyet’in ilanı ile Behzat Butak, Ressam Muazzez Bey’in başında bulunduğu “Sahne-i Heves” gurubunun oynadığı “Beyimin Tiyatro Merakı” komedisiyle de halkın karşısında sahneye ilk adımını atmıştır. Kısa bir süre sonra dağılan “Sahne-i Heves” gurubu’nun ardından Behzat Butak, okumakta olduğu Sanayi-i Nefise Mektebinde bir kaç arkadaşıyla birlikte “Sanayi-i Nefise Tiyatro Heyeti”ni kurdu. Şehzadebaşı’nda Letafet Apartımanı karşısında “Osmanağa” tiyatrosunda Victor Hugo’dan çevrilen “Ancelo Mari Piyer” piyesini oynadılar. Seyirci bulamayan grup dağılmak zorunda kaldı.
1909 yılında Hariciye Nezareti Behzat Butak’ın da içinde bulunduğu dört kişilik bir talebe grubunu, İtalya’ya elektrik mühendisliği tahsili için gönderdi. Ancak gittikleri fabrika grevde olduğundan eğitim göremediler. Behzat Butak da iki aylık süre zarfında Roma ve Napoli’de tiyatroları gezdi bilgi ve görgüsünü arttırdı. İstanbul’a dönen Butak, “Mürebbii Hissiyat” grubuna girdi. Kısa sürede bu grupta dağılınca Behzat kendini “Darüttemsili Osmani” grubunda buldu. Burada Fazıl Reşit ve Aktör Hüseyin Kâni bey’in yazmış olduğu “Ramses” piyesinde “Kahin” rolünü oynadı. Bu grupta maddi olarak ayakta kalamayınca “Şark Dram Kumpanyası”na girdi.
1910’da İtalyanlarla, sonrasında 1912’de Balkanlar’da çıkan savaşlar Osmanlı Devleti’ni altüst ederken tiyatro dünyasında da dağılmalar yaşandı. Behzat Butak, Balkan Savaşı’nda askere yazıldı ancak olanak buldukça İstanbul’a geliyordu. Bir gelişinde kendisinin de katılacağı Bursa turnesi için arkadaşlarıyla buluşmaya giderken dönemin sadrazamı Mahmud Şevket Paşa’nın suikastına (11 Haziran 1913) tanık oldu.
Behzat Butak bu yıllarda Beyimin Tiyatro Merakı, Ancelo Mari Piyer, Osman Gazi, 31 Mart, Akif Bey, Zavallı Çocuk, Orhan Gazi, Osmanlıların İstiklali, Ramses oyunlarında; Ahmet Fehim Efendi, Apti Efendi, Burhanettin Tepsi, Vahram Papazyan, Sara Mannik, Otello Kamil, Naşit Özcan (Dede), Muhsin Ertuğrul, İsmail Galip Arcan, Ahmet Refet Muvahhit, Kemal Emin Bara gibi isimlerle sahneyi paylaştı.
1914 yılının yaz sonunda açılan Dârülbedayi sınavına katıldı. Sınavda Ahmet Vefik Paşa’nın Moliere’den yaptığı uyarlama Zor Nikâhı’ndan bir bölüm oynadı ve kazandı.
I. Dünya Savaşı’nda da askere yazılan Behzat Butak zorlu ve acılı cephelerden Çanakkale’de bulundu. Kolundan yaralanmasına rağmen orada kaldı. Ardından birliğiyle Bitlis’e gönderildi. 1918 yılında İstanbul’a dönüşünde Darülbedayi’de ilkin Füruzan, ardından 1920 yılında Raşit Rıza ve İbnürrefik Ahmet Bey’in (Refik Ahmet Nuri Sekizinci) kurdukları “Yeni Sahne”ye geçti. Ona büyük ün sağlayacak, Vasfi Rıza Zobu’nun “bir uğurlu piyestir” dediği Kayseri Gülleri adlı oyunda rol aldı. Boğos Ağa rolüne getirdiği yorum, yeteneğini ve oyunculuk gücünü ortaya koyarken tiyatromuzun unutulmazları arasına girmesinde de önemli bir adım oldu.
1923 yılında tekrar Darülbedayi’e döndü. İzmir ve Karadeniz turnelerine katıldı. Bir süre Muhsin Ertuğrul, Raşit Rıza ile beraber çalıştı.
Darülbedayi’den birkaç kez ayrılıp katılan Behzat Butak, 1928 yılında bir daha katıldı ve bir daha da ayrılmadı. Onlarca oyunda rol aldı ve Muhsin Ertuğrul’un Devlet Tiyatroları genel müdürü olması sonrası, 1 Aralık 1949’da bir yıllığına “İntendant” (Sanat yönetmeni anlamına gelen bir tiyatro terimi) olarak seçildi.
31 Mart 1933 tarihinde 25. Sanat Yılı’nı “jübile” yaparak kutlayan Behzat Butak, ülkemizde sahne sanatlarında pek çok örneği gerçekleştirilen jübile geleneğini de başlatmış oldu. Yine 1957 yılında, sahnedeki 50. yılını Raşit Rıza Samako’yla birlikte kutladı.
O yılların sayılı para ve pul koleksiyoncularından olan Butak, XI., XII. ve XIII. Yüzyıllarda Resimli Türk Paraları (1948) ve Cumhuriyet Devrinde Madeni Paralar (1955) isimlerini taşıyan 2 kitap yayımladı. Bir başka tutkusu da Karagöz suretleri yapmak ve bunları biriktirmekti. 1957 yılında Tepebaşı Tiyatrosu’nda açtığı “Karagöz” sergisi büyük ilgi gördü.
Çoğu Şehir Tiyatroları’nda sahnelenen uyarlama, çeviri ya da telif oyunlarla 55 yıl seyirci karşısına çıktı. Yarasa operetinde “Hapishane Bekçisi Sarhoş Frosch” rolüyle sergilediği başarı çok konuşuldu.
Hisseyi Şayia, Meraki, Mürai, Cimri, Azarya, Macbeth, Hançer, Yufka Yüreklinin Biri, Ahududu, Bir Melek Geçti, Sevgili Karısı, Paydos, Tablodaki Adam, Öbür Gelişte, Mum Söndü, Fettan Kız, Müfettiş, Karamazof Kardeşler, Yürü Ya Kulum, Sana Rey Veriyorum ve Devlet Tiyatroları’nda konuk olarak rol aldığında ona “İlhan İskender Armağanı” kazandıran (1962) Göç, sahneye çıktığı oyunlardan bazıları…
40’a yakın filmde rol aldı. 1918’de Himmet Ağa’nın İzdivacı ile başladığı beyaz perde serüvenini 1963’te çekilen Bahçevan filmiyle noktaladı.
Rol aldığı diğer filmler ise şöyle: Mürebbiye, Bican Efendi Vekilharç, Bican Efendi Mektep Hocası, Bican Efendinin Rüyası, Boğaziçi Esrarı, İstanbul’da Bir Facia-ı Aşk, Nur Baba, Ateşten Gömlek, Leblebici Horhor, Sözde Kızlar, Kaçakçılar, İstanbul Sokaklarında, Karım Beni Aldatırsa, Aysel Bataklı Damın Kızı, Aynaroz Kadısı, Allahın Cenneti, Kahveci Güzeli, Kıskanç, Sonsuz Acı, Kızılırmak-Karakoyun, Zülfikarın Gölgesi, İstanbul Kan Ağlarken, Yavuz Sultan Selim Ağlıyor, Bozkurt Obası, Ölmeyen Aşk...
Sedef kakmacılığından, cilt tezhibine, mozaikçilikten çiniciliğe kadar pek çok sanat dalına ilgi ve yeteneği vardı. Behzat Butak’ın 1947 yılında yayımladığı “Resimli Türk Paraları” isminde Nümizmatik bir kitabı da bulunmaktadır. Para koleksiyonerliği yapan sanatçı, Türk nümismatik tarihi açısından önemli isimler arasında yer alır. Bir süre Beyoğlu'ndaki Butak Pastanesi'ni işletti.
Behzat Butak, 26 Ekim 1963 tarihinde İstanbul’da 72 yaşında ölmüştür.
Kaynak:Biyografi.info
Behzat Butak için yapılan aramalar
Behzat Butak, Behzat Butak biyografi, Behzat Butak hayatı, Behzat Butak özgeçmişi, Behzat Butak hakkında, Behzat Butak doğum yeri, Behzat Butak fotoğraf, Behzat Butak video, Behzat Butak resim, Behzat Butak kimdir?, Behzat Butak kaç yaşında?, Behzat Butak nereli, Behzat Butak memleketi
- Pavel Durov 15 Kasım
- Aleksandr Lukaşenko 14 Kasım
- Cihat Aral 11 Kasım
- Şimal 10 Kasım
- Edi Rama 09 Kasım
- Ayşe Egesoy 08 Kasım
- Victor Osimhen 07 Kasım